1921’den beri Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) tarafından resmi olarak standart hâle gelmiş bu mesafe, neden özellikle 42 kilometre 195 metre (26 mil 385 yarda) olarak kabul edildi?
Epey köklü bir geçmişe sahipmiş!
Belirlenmiş bu standart, 1908 Londra Olimpiyatları'na kadar uzanıyor.
Aslında bu, yeni alınmış bir karar değil. Üstelik evrensel olduğu için bir maratonun mesafesi de asla değişmiyor. Standart hâle gelen bu mesafenin tamamı 42,195 kilometre olarak belirlenmiş durumda.
Olimpiyat maratonlarının mesafesi, 1924 Paris Olimpiyatları'ndan itibaren bu uzunlukta koşulmaya başlandı. Anlayacağınız bu efsane, antik Yunan’a kadar uzanıyor. Hatta Maraton Savaşları da bu türetilen bir efsaneye dayanıyor.
Efsaneye göre Pheidippides, Maraton Ovası'nda kazanılan zaferin haberini vermek için Atina'ya kadar koşmuş.
Zaferi duyurduktan sonra ise hayatını kaybetmiş. Tahmin edersiniz ki bu mesafenin de yaklaşık olarak 40 kilometre olduğu düşünülüyor. Tam olarak o dönemler bir standart hâle gelmeyen bu mesafe, değişkenlik de gösteriyordu.
Bugün resmi olarak uzunluğu ise 1908 Londra Olimpiyatları’nda belirlendi. Yarışın başlangıç noktası olarak Windsor Kalesi seçilmişti. Sebebi ise Kraliyet ailesinin yarışı bu noktadan izleme isteğiydi. Bitiş çizgisi ise White City Stadyumu’nun önünde olmalıydı.
Dolayısıyla mesafe, 42,195 km olarak belirlendi.
Londra Olimpiyatları’ndan sonra hep kullanılan bu mesafe, 1921’de ise resmiyet kazandı. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği, resmi maraton mesafesi olarak bu uzunluğu onayladı. Şu anda ise bu standarda göre devam ediliyor.
İlginizi çekebilir: