Dünyanın izlediği büyük politik ve diplomatik etkinliklerdeki her detay, genelde bir şeyler anlatmak üzere dizayn edilirler. Bir dönem Türkiye’de çokça tartışılan alçak koltuk krizini hatırlayın. Bu örneğin daha kapsamlı olanı, Zuckerberg’in ifadesi sırasında yaşandı.
Mark Zuckerberg, ölçüsü sadece maddi değerle ölçülemeyecek kadar büyük olan bir güce sahip. Facebook sayesinde 2.2 milyar insan hakkında, onlardan daha çok şey biliyor. Bu açıdan bakıldığında kendisinin etki alanı, pek çok dünya liderinden çok daha fazla. Nitekim Trump’ın seçim kampanyasından sorumlu kişilerin “Facebook olmasaydı kazanamazdık” sözleri her şeyi açıklıyor.
Yani Zuckerberg’in giydiği, yediği veya içtiği, oturduğu her şey önemli. Geleceğin muhtemel ABD başkan adayı hatta muhtemel başkanından söz ediyoruz. ABD’deki yapacağı, kırsal bölgelere ücretsiz hızlı internet projesiyle bir anda bütün oyları toplayabilir. Eğer başka olursa ABD, elinde bulundurduğu enformasyon açısından ölçüsü olmayan gücüne kavuşmuş olur.
Zuckerberg’in köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme tarzı da tam bu yüzden vuku buldu:
Senatörler ve devlet yetkilileri Facebook’ıun fişini aniden çekme yetkisine sahipler. Zuck bunu göze alamaz, ancak mecbur kalırsa şirketini dünyanın istediği bölgesine taşıyabilir. Bu durumda da başkanlık ihtimalini kaybeder. Dolayısı ile her açıdan güçlü görünmek, devlet yetkililerinin ve halkının gönlünü kazanmak zorunda.
Başkanlık ihimali bir kenara, dünkü ifadesini verirken 5 saat boyunca üzerinde oturduğu koltuğun desteği de gündem yarattı. Çünkü daha önce burada Hillary Clinton dahil ifade veren diğer siyasetçiler, sadece minder kullanmışlardı. 1.71 boyundaki Zuckerberg, o sandalyeye oturan diğer insanlardan daha uzundu. Ama nedense daha yüksekte durmak istemişti.
Mesela bu fotoğrafta Zuckerberg’in altındaki minderin bir anda kaldırıldığını düşünün:
Ortaya çıkacak görüntü, aklınızda otomotik olarak Zuckerberg’in söylemlerini ciddiye almanıza engel olacaktır.
Zuckerberg’in bu konuda günlerce hazırlandığı ve hatta çeşitli iletişimcilerle birlikte çalıştığı konusu göz ardı edilemez. Her halükarda kendisinin söz konusu iddialar karşısında ciddi bir savunma sunması gerekiyordu. Böyle ortamlarda her türlü detayın ince ince işlenmesine şaşırmayın.
