İstikrarlı bir şekilde iyi filmler yapmasıyla bildiğimiz Marvel artık son yapımlarında bocalamaya başladı. Aslında Kevin Feige bunca yıldır takdire şayan işler çıkardı ancak "nasıl olsa her yaptığım iş tutuyor" öz güvenine kendini kaptırmış olacak ki son Marvel filmlerinde bu durumun yansımaları net bir şekilde görülüyor.
Örneğin; üç Spider-Man'i bir araya getirmesiyle olmaz denileni gerçekleştirmiş olsa da bu yapım sadece fan-service'ten ibaretti, sinematik anlamda ciddi problemleri vardı. Yine de bu dönemdeki yapımlarına kıyasla iyi bile olduğu söylenebilir, o da eski günlerin hatırına.
Marvel'ı bu gidişle eski günlerin hatırı bile kurtaramayabilir. Gerek vizyondaki gerek Disney+'taki son yapımlarında hissedilir derecede vasatlık görülüyor. Peki bütün bunların nedeni ne olabilir?
Vizyona yeni giren Thor: Love and Thunder da eski tadı veremeyen filmler kervanına katıldı.
Filme kötü demek haksızlık olur ancak iyi olmadığı da ortada. Aldığı puanlar da bizi doğrular nitelikte; Rotten Tomatoes'ta %67, IMDb'de 7.0, Metacritic'te 57 puan alarak beklentilerin çok altında kaldı. Bu puanlar birkaç güne daha da düşecektir.
Filmin kurgusu çok sırıtıyor, sahneler bir anda kesilip bir anda bambaşka bir diyarda kendimizi buluveriyoruz. Ancak filmdeki en ciddi sorun bu değildi. Komedinin dozu öylesine fazla kaçmış ki kendinizi Asteriks ve Oburiks izlermiş gibi hissediyorsunuz.
Zeus'un merdivenlerden inişi, Thor'un vücudunu gören kadınların bayılması gibi sahneler cidden neyin kafası? Thor: Ragnarok'taki espri oranı tam sınırdaydı ancak artık ipin ucu kaçmış durumda. Kendilerini bile ciddiye almıyor olabilirler. Komedi yapmayın, demiyoruz elbet ancak yapacaksanız da Deadpool gibi yapmalısınız.
Üstelik oldukça dramatik ve karanlık bir hikâyesi olan Gorr gibi bir karakter var; hadi o karaktere ayıp ettiniz, bari Christian Bale'e biraz saygı gösterseydiniz.
Oysa Ragnarok'taki Hela karakteri ne kadar da karizmatikti, Gorr'a da aynı özen gösterilir diye bekliyorduk ancak bu ciddiyetsizlik nedeniyle o siyah-beyaz sahnelerdeki gerilimin verdiği his çok çabuk sönüyor. Halbuki o sahnelerdeki atmosferi filmin geneline yaysalar, belki de yapılmış en iyi süper kahraman filmlerinden birini izleyebilirdik.
Zeus bile olmamalıydı çünkü artık içimiz dışımız mitolojik tanrı oldu.
"E Thor da mitolojik tanrı" diyebilirsiniz ancak mitoloji faktörü genel olarak Marvel Sinematik Evreni'nde bu kadar baskın değildi. Bilim kurguya daha yakın bir evren izliyorduk, fantastik unsurlara bile gerçekçilik katmaya çalışıyorlardı ancak artık böyle bir kaygı gütmedikleri çok belli, Marvel evreni artık kesin bir şekilde fantastiğe evrilmiş durumda.
Burası biraz spoiler olacak ama zaten Thor'un yeni rakibinin Herkül olacağı ortaya çıktı, artık cidden mitoloji evreni izler olduk. Yakında Thor gerçekten de Asteriks ve Oburiks'le dövüşürse şaşırmayacak duruma geldik.
Moon Knight dizisi ise Mısır mitolojisini birebir işliyor.
Moon Knight sempatik karakter ancak dünyadaki her mitolojiyi bu evrene dahil etmek pek akıllıca değil. Karakter, geçmişinden çok da bahsedilmeyerek direkt farklı bir diziye veya filme dahil edilebilirdi. Yine de bu dizideki bireysel çabalarından dolayı Oscar Isaac'i ve Ethan Hawke'ı tebrik etmek gerekiyor, oyunculukları şahaneydi.
Shang-Chi'de ise Çin mitolojisini de gördük.
Film zaten Marvel'ın yaptığı en ucuz işlerden biri. Narnia mı izliyoruz abi biz? Evet, çizgi romanlardaki dünya çok geniş ancak sinematik evren için bu abartı uygun değil. Tony Stark'ın, Steve Rogers'ın olduğu bir evrende ne Yunan mitolojisi olmalı ne Mısır mitolojisi ne de Çin mitolojisi.
Aslında mitolojiyi dahil etme fikri kötü olsa da bunu uygun bir şekilde yedirmeyi başarabilirlerdi ancak bu da mümkün olmadı.
Çünkü temelde pek çok sorun bulunuyor. Marvel'ın en iyi yaptığı şey hikâye anlatıcılığıydı ancak artık tutarsız, sıkıcı, abartılı hikâyeler önümüze sunuluyor. Bunun en net örneğini Black Widow, Eternals gibi yapımlarda gördük. Bu filmleri x2 hızında izleseniz bile yine de zaman geçmek bilmezdi.
Doctor Strange in the Multiverse of Madness ise daha özenli bir işti ancak yine de beklentilerin çok altındaydı. Alternatif evrendeki kahramanlar kukla karakterlerden ibaretti. Bu evrende olsalardı o kadar basit ölebilirler miydi mesela? Bu da inandırıcılığı bir hayli düşürüyor. Tamamen popcorn'a dönen bir evren görmeye başladık.
Marvel, Disney+ için çok sayıda içerik üretme kaygısı nedeniyle artık "az ama öz yapım" kuralından uzaklaştı.
Örneğin Hawkeye'da gördüğümüz Echo karakterine ayrı bir dizi yapılacak, cidden bu karakteri benimseyen oldu mu? Bu gibi yan karakterlere bile dizi yapmalarının nedeni tamamen Disney+ için çok sayıda içerik üretme planının ürünü. Dıdının dıdısının dıdısını bile dizi yapıyorlar artık. Bu seri üretim aşkı yüzünden bir dünya kalitesiz iş çıkıyor ortaya.
Seri üretim nedeniyle görsel efekt kalitesi de düştü. Efektler biraz daha kötü olsa Kanal D'nin gece yarısı koyduğu absürt felaket filmlerinden farkı olmayacak.
VFX çalışanları bu durumdan yakındıklarını belirtmişlerdi. İddialarına göre, gerçekçi olmayan teslim tarihleri talep ediyor Marvel ve bu da çalışanların haftalarca ek mesai yapmasına neden oluyor.
Baskı ve yüksek stres yüzünden çalışanlar tükeniyor. Böyle bir çalışma ortamının bir sonucu olarak da iyi işler çıkamayınca bu kadar kötü efektler izliyoruz demek ki.
Black Widow'daki paraşüt sahneleri 90'larda bile daha iyi çekiliyordu. Moon Knight'taki kaza sahnesindeki efektler biraz daha kötü olsa STV'deki cehennem efektinden hallice bir iş ortaya çıkabilirmiş. Hakan: Muhafız efektleri devam ettiği sürece bu gidişle kitlesini kaybedecektir hiç şüphesiz ki.
Marvel, duyar kasma işini de ciddi anlamda abarttı. Sjw kafasıyla yaptıkları tercihler çok ters tepebilir.
Gerçek anlamda duyarlı olmakla duyar kasmak arasındaki farkı idrak edemiyor durumdalar. LGBT+ bireyleri yansıtma şekilleri LGBT+ bireyler için bile rahatsız edici. Eşcinsel arkadaşınızı biriyle tanıştırırken "Bakın, bu gey!" demezsiniz, rahatsız edicidir bu. Ama Marvel bunu abartıp göze sokuyor.
Bunun son örneğini Thor: Love and Thunder'da gördük. Sahnenin akışını kesip "Eveet, şimdi de gelelim bu karakterin aslında gey olduğunu göstermeyeee!" şeklinde kurgular sinematik değildir, akışı bozmadan o karakterin gey olduğunu öğrenmemiz gerekir. Gidip biraz Brokeback Mountain izlemeleri gerekiyor doğru bir iş çıkarabilmeleri için.
Siyahi karaktere siyahi yönetmen, kadın karaktere kadın yönetmen, Uzak Doğulu karaktere Uzak Doğulu yönetmen, Müslüman karaktere Müslüman yönetmen...
Yeni Captain America filminde Anthony Mackie siyahi diye mi cidden siyahi bir yönetmene ihtiyaç duyulup Julius Onah'ta karar kılındı? Shang-chi'yi illa ki çekik gözlü biri olan Destin Daniel Cretton mı yönetmeliydi? (Hatta adam Hawaii'li, Uzak Doğulu bile değil). Duyar kasma konusunda abartının sınırlarını zorladıkları Ms. Marvel'ı da yine aynı sebepten mi Adil El Arbi ve Bilall Fallah yönetti?
Bunun örnekleri Marvel'da çok fazla görülmeye başlandı ne yazık ki. Oysa belli bir kültürü anlatmak için yönetmenin de benzer bir kültürden olması gerekseydi bugün ne Ang Lee(Tayvanlı) imzalı Life of Pi'yi(Hint kültürü) ne de Danny Boyle(İrlanda asıllı İngiliz) imzalı Slumdog Millionaire'i(Hint kültürü) izleyebilirdik.
"Biraz da feministlere oynayalım" dedikleri için Marvel evrenindeki en saçma sahnelerden birini Avengers: Endgame'de izlemiştik.
Koskoca savaş alanında sadece kadınlar birbirini buluyor, yerseniz. İnandırıcılık sıfır!
Anlaşılan o ki Robert Downey Jr. ve Chris Evans tam zamanında emekli olmuş Marvel'dan.
Marvel böyle devam ederse sinemada izlemeyi bırakın ne Disney+'ta izleyicisi olur ne de gerçekten hitap ettikleri Disney Channel'da.
Özetle; Marvel'ın o eski halinden eser yok şimdi ama yine de umutları korumaya devam...