Konuşurken, yemek yerken, televizyon izlerken veya spor yaparken; beynimizin nasıl göründüğünü biliyor muydunuz? Peki ya matematik çalışırken? Nitekim bu haberimizde, işte bu ikinci soruyu yanıtlayacağız.
Masanızın başına geçtiniz ve oldukça zor bir matematik problemi üzerinde düşünüyorsunuz. Ve tam o kırılma anında, "Aha!" gibi bir sesle neticeye yöneldiniz. Evet, sizi yönlendiren dürtü soruyu doğru cevaplandırmanıza yardımcı oldu. İşte bilim insanları da, yıllardır, "Aha" kelimesi ile birlikte ortaya çıkan beyin kimyası üzerinde çalışmalar yürütmektedir.
Bu çalışma da, yine bir ABD üniversitesine ait... Carnegio Mellon Üniversitesi'nden psikoloji ve bilgisayar bilimleri profesörü R. Anderson’un başında yer aldığı bir grup; bir kişinin herhangi bir problemi 'ilk anlaması ile çözümünün son anı' sürecine yoğunlaştı ve çalışmanın sonucunu, Psychological Science dergisinde yayımladı. Makalenin en ilgi çekici yanı ise, beynin her saniye, sürekli olarak tükettiği enerji idi.
Görüntüleme analizi; kodlama (indirme), planlama (strateji oluşturma), çözme (matematiğin gerçekleştirilmesi) ve cevap verme (bir cevap yazma) olmak üzere 4 aşamada bulundu. Aryn A. Pyke ile beraber rapor yazan Anderson, “Araştırmanın biçiminden ve neticelerinden çok memnunum. Bu hassasiyet, elimizdeki teknolojinin son seviyesine dek çabalanarak elde edildi” dedi.
Bu hızlı zihinsel olaylar üzerinde çalışabilmek ve beyindeki anları yakalamak için, grup evvela, 80 erkek ve kadına daha önce görmediği matematik simgelerini ve denklemleri nasıl yorumlayacağını öğretti. Öğretilen matematik zor değildi, genellikle toplama ve çıkarmaydı. Ancak yeni öğrenilen simgelerin manipüle edilmesi kimi düşünceleri de beraberinde getiriyordu. Ve araştırma grubu; soruları, düşünme sürecinin belirli aşamalarına yük getirmek adına değiştirdiler. Sonuç: Kimileri kodlamayı zor buldu, kimileri planlama aşamasının uzunluğunu arttırdı.
Bilim insanları bu noktada, M.R’ın iki tekniğini kullanarak katılımcıların beyinlerinin nasıl aktif duruma geldiğini seyrettiler. Bu tekniklerden ilki, her problemin çözümü esnasında sinirsel atış şekilleri; diğer teknik ise, bir zihinsel durumdan öbürüne anlamlı kaymaların tanımlanışı.
Araştırma neticesinde: İnsan beyninin, 'bir problemin sonucunun hangi yollardan doğru olarak çözüleceğini planlama süresi' - beyinde en fazla hareketin yaşandığı, dolayısıyla en fazla enerjinin tüketildiği - aşamadır.
Şaşırtıcı olan bir başka durum ise; bu planlama aşamasının yalnızca matematiksel problemlerde değil, günlük hayatta karşımıza çıkan problemlerde de aynı şekilde enerji tüketmemize sebep olması.
Dr. Anderson, "Bence bu araştırma, eğitim programlarımıza katılan öğrencileri anlamak konusunda kullanmamız gereken ilk yer" dedi.