McLaren’in bugüne kadar yaptığı bütün otomobillerde tasarım dili aynıdır. Firma, aracın orta kısmına bir çift turbolu V8 otor yerleştirir, monokok şasi adı verilen, yükü taşımak için tek parça dış kabuğun kullanıldığı yapıyı karbonfiberden oluşturur ve çift kavramalı vites sistemi kullanır.
Ortaya çıkan yeni konsept tasarım, McLaren’in tasarım müdürü Rob Melville’e ya da onun halefi Frank Stephenson’a değil, Londralı tasarımcı Daniel Platek’e ait.
Elektrikli bir McLaren süper otomobil kulağa biraz garip gelse de McLaren, elektrik desteğinin faydalarını gördüğü P1 ve Speedtail gibi modellere sahip. Bu araçlarda elektrikli motor, içten yanmalı motorlara destek sağlıyor. Ayrıca firmanın rakipleri olan Porsche, Ferrari, Koenigsegg de elektrikli otomobil işine giriyor. Aston Martin ve Mercedes-AMG de elektrikli otomobiller konusunda çeşitli hazırlıklar içerisindeler. Kaldı ki piyasada Rimac ve Pininfarina gibi elektrikli süper otomobil üretmeye hazırlanan firmalar var.
Bu, İngiliz firmanın hemen elektrikli otomobil işine gireceği anlamına gelmiyor. Firmanın bu alanda harekete geçmesi için daha birkaç yıl süre var. Yine de o günler çok uzak değil ve firmanın tasarımları umut verici.
Çoğu elektrikli araçta batarya, araçların orta kısmında yer alıyor. Bu durum, hali hazırda ağırlığı aracın ortasında toplayan McLaren için büyük avantaj oluşturuyor. Yeni batarya teknolojileri ile birlikte firmanın orta motor teknolojileri hakkındaki bilgisi büyük iş yapacaktır.