Facebook, WhatsApp ve Instagram’ın çatı şirketi olan Meta, geçtiğimiz günlerde ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) 2021 yılını kapsayan bir rapor sundu. 134 sayfadan oluşan bu yıllık raporda şirketin yıllık özeti sunulurken henüz bugün, garip ve oldukça iddialı bir cümle keşfedildi. Meta, doğrudan Avrupa’ya rest çekti.
“Hizmetlerimizden bazılarını Avrupa’da sunamayacağız”
“Yeni bir transatlantik veri aktarım çerçevesi benimsenmezse ve SCC'lere (Standart Sözleşme Maddeleri) veya Avrupa'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne diğer alternatif veri aktarım araçlarına güvenmeye devam edemezsek, Facebook ve Instagram da dahil olmak üzere, işimizi, mali durumumuzu ve faaliyet sonuçlarımızı önemli ölçüde ve olumsuz yönde etkileyecek en önemli ürün ve hizmetlerimizden bazılarını Avrupa'da sunamayacağız.”
Meta’nın işini hukuksal olarak zorlaştıran ‘Gizlilik Kalkanı’, Avrupa’dan Amerika Birleşik Devletleri’ndeki sunuculara Avrupalıların kişisel bilgilerinin aktarılmasının önüne geçiyor. Meta, bunun yerine tüm verileri Avrupa’da tutmakla yükümlü bırakılıyor. Dolayısıyla Meta, özellikle Facebook’un gelir kapısı kişiye özel reklamlar için gerekli olan verileri edinemiyor.Schrems II kararı, yalnızca Meta’yı değil, Google, Microsoft ve Amazon dahil olmak üzere tüm ABD merkezli şirketleri etkiliyor.
Peki Meta Avrupa'dan çekilirse Türkiye'den de çekilir mi?
Meta'nın şikâyetçi olduğu Schrems II kararı, yalnızca Avrupa Birliği üyelerini kapsıyor. Yani bu karar ülkemizde ABD'li şirketlere yönelik uygulanan bir karar değil. Dolayısıyla ülkemizde Meta'nın faaliyetlerini zora sokan bir uygulama yok. Bu da şu anlık Meta'nın hizmetlerini Avrupa'dan çekse de Türkiye'den çekmeyebileceğini gösteriyor.
Öte yandan Meta ve Türkiye arasında farklı bir tartışma dönüyor:
