IMDb, Rotten Tomatoes, Metacritic ve OpenCritic gibi birçok site, uzun zamandır hayatımızda bulunuyor. Kendi belirli puanlama sistemlerine sahip olan bu siteler, benzer ve farklı dallarda da hizmet veriyorlar. Metacritic’te film, TV programları ve albüm puanlamaları da yer alıyor olsa da, en çok oyun dünyasına etki eden bir site olduğunu söyleyebiliriz.
Bu siteler, basın kuruluşları tarafından yayımlanan incelemeler aracılığıyla verilen puanlamaları kendi sistemlerine entegre ediyor ve onların ortalamaları ile birlikte genel bir puan oluşturuyorlar. Böylece, o oyunun veya ürünün, profesyonel eleştirmenler tarafından ne derecede tavsiye edilip/edilmediğini anlayabiliyoruz. Bu sistemler masum görünse de, geliştiriciler açısından bazı olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Gelin, hep birlikte bu sitelerin derinliklerine göz atalım.
Metacritic'in oyun dünyasındaki etkileri:
Bilmeyenler için: Nedir bu Metacritic ve OpenCritic?
Metacritic; oyun, film, albüm ve TV programlarını değerlendiren bir internet sitesi olarak karşımıza çıkıyor olsa da; bizler, oyunlar tarafındaki önemine değineceğiz. Basın kuruluşları tarafından verilen puanların ortalamasını alan ve kendi algoritmasına göre hesaplayan Metacritic, oyunun ‘Metascore’ adı altındaki genel puanını oluşturuyor.
Örnek verecek olursak; Elden Ring’in PlayStation 5 incelemelerinde 79 farklı basın kuruluşunun puan ortalaması alınmış. Metacritic’in aldığı basın incelemelerinin ortalamaları ile birlikte, 100 üzerinden 96 puan almayı başaran Elden Ring, çıktığı dönem oyun dünyasında çok büyük bir etki yaratmıştı. Oyunun çıkışına oldukça kısa bir süre kala bu puanlar yayımlanmış ve birçok oyuncu üzerindeki beklenti seviyesini daha da yüksek çıtalara çıkarabilmişti.
Hatta bazı kullanıcılar, bu puan ortalamasından önce oyunu satın alıp almamakta kararsızken, puanlamayı gördükten sonra oyunu ön sipariş etmeye bile karar verdiler. Ayrıca Metacritic, ‘User Score’ adı altında her kullanıcıya açık bir puanlama sistemine de sahip. Bu, beğendiğiniz veya beğenmediğiniz bir oyun için 10 üzerinden istediğiniz puanı verebildiğiniz bir sistem olsa da, kullanıcılar tarafından pek önemsenmiyor.
Bunun sebebiyse; Metacritic’in bu puanlar öncesinde sizden herhangi bir bilgi istemiyor olması. İsterseniz, anonim bir şekilde bile bu ‘User Score’ puanlamasını yapabiliyorsunuz. Steam’de olan ‘Sahip olduğun oyunu inceleyebilme’ mantığının olmadığı bu sistem, art niyetli kişilerin puanlamalara oldukça kolay bir şekilde etki etmesi sebebiyle çok fazla kale alınmıyor
OpenCritic ise, aynı Metacritic gibi kendi puanlama sistemine sahip olan bir internet sitesi. Basın kuruluşları tarafından yayımlanan oyun incelemelerini listeleyen ve puan ortalamasını alan OpenCritic, bazı kullanıcılar için Metacritic’ten daha çok dikkate alınıyor. Bunun en büyük sebebiyse; Metacritic’in aksine, oyunları platformdan platforma ayırmaması.
Örneğin; az önce bahsetmiş olduğumuz Elden Ring. PlayStation 5 incelemelerinde Metacritic’ten 96 puan almayı başaran oyun; PC’de 94 ve Xbox Series X’de de 96 puan almış. Metacritic, oyunları bu şekilde incelendikleri platforma göre ayırarak, her platform için kendi puan ortalamasını sunuyor. OpenCritic’te ise böyle bir sistem bulunmuyor. Direkt olarak incelenen tüm platformların hep birlikte puan ortalamasını alan internet sitesi, bazı kullanıcılara göre daha sağlıklı bir puanlama sistemi sunuyor.
Metacritic puanı neden bu kadar önemli?
Her yıl; yüzlerce ve hatta binlerce oyun piyasaya sürülüyor. Oyuncular olarak, bunların birçoğunun ismini bile duymazken, birçoğunun da ismini ister istemez sıkça duyuyoruz.. Her yıl piyasaya sürülen bu binlerce oyunun her birine tek tek şans verip, deneyimleme olasılığımız olmadığı için, devreye Metacritic gibi puanlama sistemleri giriyor.
Bu oyunların yayıncıları, inceleme yapan basın kuruluşlarına; oyunun çıkışından önce bir basın kodu sunuyor ve oyununun eleştirmenler tarafından incelenmesini (Basın kuruluşları da sık sık inceleme kodu isteyebiliyor) talep ediyor. Oyunu her yönü ile detaylıca inceleyen bu basın kuruluşları, mevcut özgün puanlama sistemlerine göre puanlarını veriyor ve incelemelerini internet sitelerinde yayımlıyor. Metacritic’de, bu puanların ortalamasını alarak, kendi ‘Metascore’unu’ oluşturuyor.
Bir oyunu satın alıp almamakta kararsız kalan veya eleştirmenlerin fikirlerini merak eden oyuncular ise, Metacritic’e girerek güvendikleri kuruluşların verdikleri puanları inceliyor ve kararlarını çok daha rahat bir şekilde verebiliyorlar. Tabii ki, bu puanlama sisteminin ‘kusursuz’ olduğunu söylemek oldukça yanlış olacaktır. Sonuçta, bu oyunları inceleyen eleştirmenler, tamamen kendi görüşlerine göre bu puanları veriyorlar.
Ayrıca, Metacritic gibi kuruluşlar sayesinde; bazı gözden kaçan bağımsız yapımlar da oldukça büyük ilgi toplayabiliyor. Bu sayede, ismini dahi duymadığınız oyunları keşfedebiliyor, kendinizi ‘’Bu güzel puan almış. Ben buna bir şans vereyim.’’ cümlesini kurarken bulabiliyorsunuz.
Oyun fiyatlarının gitgide yükseldiği ve kendimize ayırabildiğimiz vaktin gerçekten kısalmış olduğunu düşünecek olursak, bazı kullanıcıların bir oyun seçerken tereddütte kalması ve çeşitli siteler aracılığıyla fikir edinmeye çalışması oldukça normal bir yaklaşım. Ayrıca, düşük bir ‘Metascore’, her zaman ‘’O oyun kötüdür’’ anlamını taşımaz. Eleştirmenlerin incelemeleri ve oyun hakkındaki fikirleri önemli olsa da, her zaman en önemli olan şey sizin o oyundan zevk alıp almayacağınızdır.
Eğer yeni oyun türlerine yelken açmayı seven bir oyuncuysanız, Metacritic gibi kuruluşlar oldukça işinize yarayabilir. Fakat, daha çok çevrimiçi oyunlar tercih ediyor ve tek bir oyuna bağlı kalmayı seven oyunculardansanız, bu tarz sistemler sizin için pek bir anlam ifade etmeyebilir.
Metacritic’in oyun geliştiricileri üzerindeki etkisi ne?
Yazımızın bu kısmına kadar, sistemin işleyişi ve olumlu yanlarından bahsetmiş olsak da; oyun geliştiricileri için bazı olumsuz yanları da mevcut. Örneğin; PlayStation’a ait bir stüdyo olan Bend Studio’da Days Gone’ın yönetmenliğini üstlenmiş olan John Garvin, Metacritic puanının çok önemli olduğuna ilişkin bir açıklama yapmıştı.
‘’Bir oyun markasında yaratıcı yönetmenseniz ve oyununuz 70 Metacritic puanı ile piyasaya sürülüyor ise, o seride çok uzun süre yönetmen olarak kalamayacaksınız.’’ diyen Garvin, Sony’nin Metacritic skoruna ne kadar önem verdiğini detaylı bir şekilde anlatmıştı. Days Gone’ın dokuz milyondan daha fazla kopya satarak, oldukça başarılı bir oyun olduğunu vurgulamış ve buna rağmen şirkette kendilerine ‘başarısız’ gözüyle bakıldığını da dile getirmişti.
Yaşanan bu tarz olaylarda Metacritic sitesinin herhangi bir suçu olmasa da, oyun dünyasındaki şirketler, bu puanlara gerçekten fazlasıyla önemsiyor. Bazı şirketler, daha yüksek bir skor ile çalışanlarını kötü şartlarda da dâhil olmak üzere daha fazla çalışmaya sürüklerken, bazı şirketler de yüksek bir skora erişilirse, ek prim vermek gibi yöntemlere başvurabiliyor.
Oyun sektöründe hizmet vermekte olan her bir şirketin, asıl amacının ‘Daha fazla para kazanmak’ olduğunu unutmamak gerek. Metacritic’in oyuncular tarafından önemsenmesi de, şirketler tarafından da önemsenmesine yol açıyor. Bu da, neredeyse her şey gibi bazı olumlu yanlara sahipken, bazı olumsuz yanlara da sahip. Peki sizler Metacritic hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu puanlama sistemi adil mi?