Oyun dünyasını değiştireceği düşünen Kinect, nerelerde hata yaptı da oyun piyasasından çekilmek zorunda kaldı?
Kinect’in yükselişinden düşüşüne uzanan yolculuğumuz başlasın.
Kinect’in yükselişi gelecekten bir parça gibiydi.
2009’da tanıtılan Kinect; kızılötesi kamera, hareket sensörleri ve sesli komutlar sayesinde oyunculara ellerini kullanmadan oyun oynama imkânı sunuyordu.
Dans oyunları ve spor aktiviteleri gibi geniş yelpazede oyunlar sunan Kinect, piyasaya çıktığı dönemde bilim kurgu filmlerinden çıkmış gibi görünse de Microsoft, bunu gerçeğe dönüştürmeyi vadetmişti ve inancı oldukça büyüktü.
Hatta Kinect’i Xbox 360’ın satışlarının merkezine bile koydular ve arayüzünü de buna göre uyarladılar.
İlk dönemde ilgi büyüktü.
Sadece oyuncu değil herkese hitap etmek, markanın hedefiydi. Kinect Adventures ve Dance Central gibi oyunlar büyük ilgi toplarken kısa sürede 8 milyon gibi satış rakamlarına ulaşıldı.
Övgü dolu yorumlar da gelince Microsoft’a “en hızlı satan tüketici cihazı” ünvanı kazandırılmış oldu.
Ancak Kinect’in başarısı uzun sürmedi.
Her şeyden önce Kinect’in hareket algılama teknolojisi her zaman istenen hassasiyette çalışmıyordu. Oyunlar bazen oyuncunun hareketlerini doğru bir şekilde algılayamıyor, bu da oyuncuların sinirlenmesine ve deneyimlerinin bozulmasına yol açıyordu.
Bir başka büyük sorun ise Kinect’in geniş bir oyun kataloğu oluşturamamasıydı. Başlangıçta büyük ilgi gören Kinect, yenilikçi oyunların eksikliği nedeniyle kısa sürede popülaritesini kaybetti.
Oyun oynamayan kitleye de hitap etmeye çalışırlarken iPhone ve Android platformlarını unuttular. Oyuncu olmayanlar yenilikçi oyunlar yaratmaya uygun geliştiricilerin peşinden gitmeye başladı.
Aslında Xbox One’un lansmanında Kinect’in zorunlu tutulması da tepki çekmişti ve bu, satışları olumsuz etkiledi. Strateji tutmayınca da Microsoft, zorunluluğu kaldırdı.
Çırpınışlar, yeni ataklarla devam etti ama sonunu getirmeyi durduramadı.
Microsoft, Kinect kullananların devam etmesi için 2013’te sensörün yeni bir sürüme kavuşacağını duyurdu.
Üstüne bir de 100 dolar karşılığında yeni sistemle sürükleyici oyunlar oynanabileceği, televizyon şovları gibi farklı kullanıcı deneyimleri yaşanacağı söylendi. Sanıldığı gibi olmadı.
Sorunlar bununla da sınırlı değildi. Microsoft Xbox One için sıkı DRM politikası uyguladı ve konsollar internete bağlı hâle geldi. Bir de üzerine oyunculardan 24 saatte bir çevrim içi olmaları istendi, aksi hâlde oyunlar engelleniyordu.
2013’te piyasaya sürülen Xbox One, PlayStatiton 4 tarafından da kısa sürede geride bırakıldı.
Unutuluş: İyi bir fikir, kötü bir uygulama.
Microsoft, Kinect’in potansiyelini tam anlamıyla kullanamadı ve bu da hızla gözden düşmesine neden oldu. 2017’de Kinect’in Xbox One için üretimin durdurulacağı açıklandı. 2018’in başında adaptör de durduruldu.
Ardından ise Xbox One ve kişisel bilgisayarlar için başka aksesuarların üretimine geçileceği söylendi. Bu da aslında Microsoft’un Kinect’ten vazgeçtiğini gösteriyordu.
Yüksek beklentilerin karşılanmaması Kinect’in oyun tarihi sahnesinden çekilmesine neden oldu. Aslında görüyoruz ki iş sadece heyecan verici teknoloji geliştirmekle bitmiyor. Olay, sürdürülebilir olmak ve bunu da ilgi çekici şekilde sunmak.
İncelemek isteyebileceğiniz diğer içeriklerimiz: