Migros’un Esenyurt deposundaki çalışanların çalışma şartlarında iyileştirme talebiyle günlerdir sürdürdüğü eylemleri, dün gece saatlerinde çözüme kavuşturulmuştu. Haluk Levent’in paylaşımıyla duyurulan gelişmeye göre eylem yapan ve eylemleri sonucunda işten çıkarılan Depo, Liman, Tershane ve Deniş İşçileri Sendikası (DGD-SEN) çalışanları işlerine geri alınacak, çalışanlara ücret artışı sağlanacak, prim ödemeleri ve iş güvenliğindeki sorunlar giderilecek idi.
DGD-SEN, iki taraf arasındaki anlaşmanın detaylarının, daha sonra açıklanacağını duyururken bu sabah Migros İcra Kurulu Başkanı Ömer Özgür Tort’tan önemli açıklamalar geldi. Habertürk TV Ekonomi Müdürü Ebru Baki ve Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Barlas’ın sorularını yanıtlayan Tort, süreç hakkında bilgiler paylaştı.
“%8 zam nereden çıktı bilmiyoruz”
Migros CEO’su Özgür Tort, çalışanlarına yapıldığı iddia edilen %8’lik ufak zammı tekrar yalanlayarak “Yüzde 8 nerden çıktı bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı. Tort, “Rakamlar ortada, prim sistemi dediğimiz toplam gelir artışı %54 olarak yapıldı.” dedi ve sosyal medyada eksik, taraflı ve yanlış bilginin paylaşıldığını söyledi.
“Eksik ve kirli bilgi iletişimi sorunlu hale getirdi”
“Migros 68 yıllık bir marka. Biz bir açıklama yapıyoruz ücret artışlarıyla ilgili, yüzde 8 artış yapıldı gibi bir ifadeye dönüyor konu. Eksik bilgi, kirli bilgi bu iletişimin sorunlu hale gelmesinde arkasında yatan en önemli sebep. Tabii ki empati yaptık. Hangimiz ister ki böyle bir görüntüyü. Çalışanların en doğal hakkıdır tepki vermek. Tepki çerçevesine insanların buna saygı duyması lazım.
Ama iki şey birbirine karışıyor. Bir demokratik hak sizin demokratik hakkınız bir başkasının çalışmasını engelleyecek bir yapıda olmaz. İkincisi hepimizin özgürlük alanları var. Hepimizin özgürlük alanları başkalarının sosyal alan sınırında biter. İşin özünde o birebir kurgulanan iş ortağımızdan da bize aktarılan bilgileri üst üste koyduğumuzda gelen tablo yüzde 80'lik bir artışa tekabül ediyor.”
“Binlerce ürün ziyan olma noktasına geldi”
“İş ortağımız bize 3 Şubat'ta tarihinde iş durduruldu bilgisi verdi. Eylemin her türlüsüne bizim saygımız var. Bir deponun çalışamaz hale getirilmesi bizim yönetebileceğimiz bir konu değil. İşin doğasında hem mağazalarımıza hem binlerce ürünün ziyan olması noktasına giren bir süreç. O malların dağıtılamaması son derece sıkıntılı bir tablo oluşturdu. O depo tam 6 gün çalışmadı. Son noktaydı iş akdini feshetmek. Çalışmamanın ötesinde bir başka arkadaşın çalışmasını da engellemek var.
İş duruyorsa yapacak fazla bir şey yok, o deponun önce çalışması lazım. O kadar net ki ifademiz. İşten çıkış noktasının ertesi günü bütün çalışanlar işlerine devam etti. Birçoğu döndü. Bizim için bunların hepsinden öte bu yapılandırma sürecinde çıkan bilgi paylaşımıdır.”
“Tüm çalışanların dönmesini isteriz”
“Tüm çalışanların dönmesini isteriz. Gülabi sembol oldu dönmesini isteriz tabii. Bizim personelimiz bizim çatımızda çalışan arkadaşlarımız. İş akdinin feshi ertesi günü işe dönüş çağrısı yapıldı.”
Tort, 180 kişiden 70 kişinin işe döndüğünü de açıkladı.
Uzlaşma, prim sisteminin sadeleştirilmesiyle sağlandı:
Tort, uzlaşmanın hangi düzenlemelerle sağlandığını da açıkladı. Personel giderlerinin %10-11’lik oranla Türkiye için yüksek, dünya standartları için makul seviyede olduğunu söyleyen Tort, bu rakamı iyileştirmenin özünün verimlilik olduğunu belirtti. Buradaki ana sistemin de özünde çok basit bir prim sistemi olduğunu belirten Tort, prim sisteminde çözüme gidilmesini sağlayan şeyin de bu olduğunu belirtti. Tort, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Prim sisteminin özü çalışanın işine devamını sağlamak ve bir de bir zaman işine geldiğinde icradan sorumlu olduğu konuda asgari bir işinin icrasını yerine getirmektir. Prim sistemi çok matah bir sistem olduğunu söylemiyorum. Prim sistemi tamamen düzenli ve verimli çalışmayı sağlayan bir kurgu.
Uzlaşma noktasında özü bu zaten ücretlerle ilgili daha farklı bir şey yapılamayacağını arkadaşlarımıza defaten anlattık. Çünkü ücretle ilgili her şey dengeler çerçevesinde yapılmıştı zaten. Prim sistemini daha sadeleştiren, daha basitleştiren, bir parça daha iyileştiren bir yönteme getirerek çözümü sağladık. Kriterleri daha basit hale geldi. Daha anlaşılabilir daha anlatılabilir. Basit olan sistem daha basit hale geldi.”
Migros CEO’sundan Haluk Levent’e teşekkür:
“Haluk beye özellikle teşekkür ederim. Bu süreçte hem bizimle hem de işçi arkadaşlarımızla diyalog kurarak destek verdi. Dün akşam da önemli bir mesai harcadı bizim arkadaşlarımız ve iş arkadaşlarımızla çözüm ulaşmakta önemli katkıda bulundu teşekkür ediyorum ona da.”