Söz konusu çay tabağı olunca çok çeşitli modelleri bulunsa da direkt gözümüzün önüne gelen kırmızı beyaz renkli tabaklar, bize kahve ve kıraathaneleri hatırlatıyor ve âdeta “hey gidi günler” dedirterek bizi çok eskilere götürüyor.
Peki dünden bugüne devamlılığını koruyan ve çayların daha da lezzetli olduğunu düşündürten bu tabağın sırrını hiç merak etmiş miydiniz?
Türkiye’de gelenekselleşen ve aynı zamanda millileşen bu tabağın ismi aslında "Acem çay tabağı".
Adından da anlaşıldığı gibi bu tabağın kökeninin İran’a ait olduğu düşünülüyor ve bu bölgede “nalbeki” ismiyle anılıyor. Uzun yıllar boyunca kullanılmış ve günümüzde de varlığını hâlâ sürdüren bu çay tabağının tasarımının kime ait olduğu ise muamma.
Türkiye’de bu tasarımı ilk etapta üretip dağıtımını yapan kuruluşun İstanbul Porselen olduğu tahmin ediliyor. Hatta bu tabağa şeklini veren kalıpların hâlâ varlığını sürdürdüğü ve üretimine de bu şekilde devam edildiği biliniyor.
Peki bu çay tabaklarında içtiğimiz çayın tadı neden hep bir başka?
Nalbekilerin üzerindeki renk ve şekiller, gelişigüzel bir dizayndan ziyade birkaç gizli anlam barındırıyor. İlk etapta bu çay tabağına gözümüz iliştiğinde canlı kırmızı renkler dikkatimizi çekiyor. Mavi ve yeşil renklilerinin kullanımı az da olsa devam etse de genelde kırmızı oluşuyla millileşen bu tabaklardaki kırmızılıkların yanında, tabağın tasarımının geri kalanına ise beyaz renk hakim.
Bu kırmızılıkların anlamı, çayın geldiğinde tavşan kanı görünmesini sağlamak. Eğer tabağın tamamı kırmızı renk olsaydı ilk etapta muhtemelen çayın acı ve bayat olduğunu düşünecektik.
Renklerin bizde bıraktığı etkiler göz önüne alındığında yine tabağın tamamen kırmızı olması durumunda negatif alanlar fazlalık taşıyacaktı. Aslında genel itibarıyla tasarımda beyaz kullanılmasının amacı, bu negatif algıyı dağıtmak. Bu sayede bu çay tabağıyla önümüze gelen çay, bize lezzetli izlenimini veriyor.
Renkler tamam, ya motifler?
Nalbekilerin orta kısmında yer alan çiçek motifine penç ismi verilir. Penç, Türk sanatına ait süsleme ürünlerinde, çoğunlukla karşımıza çıkan bir desen olmasının yanında Farsçada "5" manasına gelir ve yine bu motif yaprak sayısına göre adlandırılır.
Yan tarafta yer alan kırmızı lekelerin de parmak izlerini temsil ettiği ve 7 tane olması sebebiyle haftanın günlerini ifade ettiği konusunda çeşitli görüşler bulunmakta. Hatta bazı köy ve kasabalarda da yapıldığı bilinen bu tabaklardaki kırmızı renkli beneklerde, köylü kadınların dokunuşu olduğu da söylentiler arasında.
Kırmızı beneklerin yanında devam eden bir diğer çiçek figürleri ise Rumi.
Her devirde önemli bir motif olarak kullanılan ve pek çok farklı çeşidi bulunan Rumi, “Anadolu’ya ait” manasına geliyor. Vaktiyle İran yaylalarına kadar uzanan Anadolu yarımadasına “Diyâr-ı Rum” denilmesinden dolayı motife bu isim verilmiş.
Her birimizi bambaşka yerlere götüren ve çay içme kültürünü bütünleştiren bu çay tabaklarının arkasında gizlenen anlamlar, aslında bu sebeplerle onları kullanmamıza ve çayı daha da keyifli içmemize katkı sağlıyor.