Araştırma şirketleri, paralarını doğrudan bilgiyle kazanırlar. 2016 yılında olan şey de buydu, sadece bizler geç duyduk. Cambridge Analytica şirketinde sıradan bir yazılımcı olarak çalışan Chris Wylie isimli birisi çıkıp şirketinin milyonlarca insanın bilgisini çaldığını söylediğinde, olayın üzerinden neredeyse 2 yıl geçmişti.
Cambridge Analytica, çaldığı verileri ABD’deki Trump’ın zaferi ile sonuçlanan seçimlerde, seçmen araştırmaları için kullandı. Ardından İngiltere’nın Brexit oylamalarında da aynı şey için tekrar etti. Üstelik bu bilgileri “Facebook ile Giriş” botununa sahip bir anket uygulamasıyla çalmıştı. Çünkü Facebook bu butona sahip uygulamalar için yeterli önlem geliştirmemişti ve dış kaynaklı yazılımlar, kullanıcı bilgilerini kolayca çalabiliyorlardı. Ayrıca bu araştırma şirketi halkın gözünde oldukça güvenilirdi. Dolayısıyla 87 milyon insanın bilgisini çalması kolay oldu.
Başlayan yoğun soruşturma süreci ardından Cambridge Analytica ilk açıklamasını yaptı:
“Cambridge Analytica, iflas işlemlerine başlıyor ve bağımsız soruşturma sonuçlarını yayınlıyor”
Basına yansıyan skandal haberler, şirketin diğer müşterilerini kaybetmesine neden oldu ve gelir akışı durdu. Tüm çabalara rağmen şirket, bu yoğun süreç altında ezildi. Çünkü Facebook kadar büyük bir sermayeye sahip değildi.
2013 yılında ABD seçimlerine ilişkin seçmen anketleri ve çeşitli araştırmalar yapmak için kurulan Cambridge Analytica, Trump’ın seçim kampanyası için 15 milyon dolar para aldı. Kuruluşundan bu yana şirket bütün müşterilerine politik veya kurumsal bazda hedefli reklam hizmeti sağladı.
Şirketin 2 Mayıs Çarşamba günü başlayan kapatma işlemlerinin ardından, çalışanların bütün eşyalarını ofislerden almaları istendi. ABD ofislerini geçtiğimiz gün kapatan Cambridge Analytica şirketi artık yasal olarak yok. Facebook ise tüm açıklara neden olan şirket olarak, geçtiğimiz iki gün boyunca yıllık F8 konferansında adeta şov yaptı.