Cinsiyet eşitsizliği, dünya genelinde halen devam etmekte olan en büyük sosyal sorunlardan biri. Dünyanın pek çok ülkesinde kadınlara yüklenen toplumsal bazı normlar, gebelikte 'kız bebeklerin kürtaj ile aldırılması' gibi korkunç senaryolarla sonlanıyor. Özellikle 70'li yıllardan itibaren gebelikte cinsiyetin öğrenilebilmesi imkanı, kadının 'değersiz' ve 'yük' olarak görüldüğü bazı ülkelerde kız bebeklere yönelik kürtaj işlemleri ile sonuçlandı.
Çin, Hindistan, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerin arasında bulunduğu 12 ülkede bu durum 70'li yıllardan itibaren 23 - 45 milyon arası kadının 'doğmadan kaybedilmesine' sebep oldu. 204 ülkeden 3,26 milyar doğum kaydına dayanan bir model üzerinden yürütülen çalışma, yaklaşık 50 yıllık süreç boyunca doğumda cinsiyete dayalı dengesizliklerin son derece çarpık bir hal aldığını ortaya koydu.
2100 yılına kadar milyonlarca kadın doğmadan 'kaybedilecek':
Yürütülen araştırmada farklı senaryolara dayalı projeksiyonlar sunulmuş durumda. Senaryolardan 'iyimser' olarak nitelendirebileceğimiz çalışmada şu an doğumda cinsiyete dayalı dengesizliklerin yüksek olduğu 12 ülke ve 'yüksek risk' teşkil eden 17 diğer ülke ele alınıyor.
Bu ülkelerden rakamlara en büyük etkiyi sunan Çin ve Hindistan'da hükümetlerin durumun önüne geçmek için attığı adımlar sayesinde son yıllarda büyük bir iyileşme olduğu ifade ediliyor. Bu senaryoda her şeye rağmen tüm kayıplara ek olarak 2100 yılına kadar 5,7 milyon kadının cinsiyete dayalı ayrımcılıklar sebebiyle hayata gelme şansının olmayacağı ifade ediliyor.
Bahsi geçen 12 ülkeye ek olarak kadına yönelik ayrımcılığın yükselişe geçtiği ve potansiyel risk' taşıyan 17 ülkenin de değerlendirildiği farklı bir senaryoda ise bu sayının 22 milyona yükselmesi bekleniyor.
'Erkek çocuklar, kız çocuklara tercih ediliyor':
Hindistan, Çin, Afganistan, Pakistan, Azerbaycan, Ermenistan gibi ülkelerde, elde edilen veriler gösteriyor ki erkek çocukları kız çocuklarına tercih ediliyor. Kimi toplumlarda kız çocukların 'birer yük olarak görülmesi' aileleri kız çocuklarını kürtaj ile aldırmaya itiyor.
Ayrıca kürtaj dışında kız bebeklerin öldürülmesi gibi acı durumlar da devreye girince ortaya büyük bir cinsiyet dengesizliği sorunu çıkıyor. Bilim insanları, senaryonun kötüye gitmesi durumunda ilerleyen yıllarda kadın sayısında ciddi azalmalar yaşanabileceğini söylüyor.
Durumun sıklıkla yaşandığı pek çok ülkede bazı sonuçlar kendini göstermeye başladı bile. Hindistan ve Çin gibi ülkelerde oluşan 'yalnızlık' sorunu, cinsiyetler arasındaki dengesizliğin bir sonucu. Ayrıca toplumun beslediği bu ayrımcı durum, şiddet, fuhuş ve kadın kaçakçılığı gibi olaylara sebebiyet veriyor.
Kürtajın yasal bir hak olması kadınlar için önemli bir özgürlük. Ancak bunun cinsiyetçi bir tutumun sonucu olarak kötü senaryolara malzeme edilmesi ciddi bir sorun. Ayrıca kadınların kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olamadıkları ve kürtajın kötülendiği pek çok ülkede, söz konusu kız çocukları olduğunda kürtajın tek seçenek olarak sunulması, kadınlar üzerindeki baskının ve ayrımcılığın en büyük örneklerinden biri.
