Amerika’nın Şikago eyaletinde bulunan Chicago Spire, sadece mimari değil aynı zamanda mühendislik başarısı olarak da görülüyordu.
İnşaatına başlanmasının ardından 2008 krizi sebebiyle inşaatı durdurulan Chicago Spire, daha sonra farklı yatırımcılar tarafından ilgi görse de henüz proje ile ilgili net bir adım atılamadı.
Chicago Spire, 610 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek konut binası olmayı hedefliyordu.
İrlandalı mimar Santiago Calatrava tarafından tasarlanan Chicago Spire, zarif ve kıvrımlı şekliyle dikkat çekerek Şikago’nun silüetindeki ikonik yapılardan biri olacaktı.
Ayrıca, bu tasarımın rüzgâr direncini minimize etmek amacıyla da tasarlandığı, bu sebeple de bir mühendislik harikası olarak anıldığı belirtiliyor.
İnşaat sürecinin mühendislik açısından oldukça karmaşık olduğu belirtilen bu yapının temellerinin, 120 metre derinliğe kadar inen kazıklar üzerine oturtulduğu, bu sebeple de Şikago’nun rüzgârlı havasına ve olası depremlere karşı dayanıklılığının da arttırıldığı belirtiliyor.
Chicago Spire'ın her katının hafif eğimli bir şekilde dönerek yükselmesi binanın estetik görünümünü artırırken, yapısal bütünlüğünü de sağlıyor.
Bu mühendislik stratejileri ile de binanın hem görsel hem de teknik açıdan bir şaheser olmasının sağlandığı belirtiliyor.
Her ne kadar 2008 ekonomik krizi nedeniyle Chicago Spire'ın inşaatı durdurulsa ve inşaat alanına yeni bir bina yapılsa da bu durumun, yapının potansiyelini gölgelemediği belirtiliyor.
Chicago Spire’ın hâlâ birçok mimar ve mühendisin ilham kaynağı olmaya devam ettiği belirtiliyor.
Gelecekte, bu projenin tekrar hayata geçirilmesi planlanıyor ve tamamlandığında, Chicago Spire, sadece Chicago'nun değil, tüm dünyanın ikonik yapılarından biri en olacak gibi görünüyor.
İlginç yapılarla ilgili ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: