Dünyanın 7 harikasından biri olan Keops piramidinin de dahil olduğu büyük Gize Piramitleri, gerek tarihi gerek içerisinde barındırdıkları ile adeta gizem dolu bir hikayeye sahip. Devasa yükseklikte olan bu üç yapı Keops, Kefren ve Mikerinos adına sahipler ve bunların arasındaki en büyük piramit Keops Piramidi.
Gize Piramitleri, yapım aşamasından bugünlere kadar uzayan tarihiyle gerçekten de akıl almaz bilgiler barındırıyor. Biz de sizler için bu gizemli bilgileri bir araya getirerek sizleri gizem dolu bir yolculuğa çıkarmak istedik. Dilerseniz lafı daha fazla uzatmadan Gize Piramitlerinin gizem dolu bilgilerine birlikte göz atalım.
Gize Piramitleri nasıl yapıldı?
Gize Piramitleri yapılırken herhangi bir mekanik kol veya farklı teknolojik aletler bulunmuyordu. Dolayısıyla Gize Piramitlerinin yapımında tamamen insan gücü rol oynadı. Peki bu kadar devasa olan bu piramitleri kaç insan, nasıl ve ne kadar sürede yapabildi?
Gize Piramitlerinin tamamlanmasının 20 yılı aştığı söyleniyor. Bununla birlikte tarihçilerin genel kanısı, bu piramitlerin yapımında 100.000 kişinin çalıştığı yönündeydi ancak bu kanı bulunan farklı cesetler nedeniyle değişti. Gize Piramitlerinin yapımında yaklaşık 200.000 işçinin çalıştığı varsayılıyor. Herhangi bir teknolojik alet olmadığı için bu işçilerin taşları sırtlarında taşıyarak ya da spiral rampaları kullanıp taşları iterek piramitleri tamamladıkları düşünülüyor. Peki insanların taşıyabildiği veyahut itebildiği düşünülen bu taşların ağırlığı ne kadar?
Bir taş blok inanılmaz derecede ağır:
Gize Piramitlerini oluşturan taşlar kireç taşıydı. Bu kireç taşlarının her birinin ağırlığı ise yaklaşık 2.5 ton. Herhangi bir mekanik makinenin olmadığı ve teknolojiden hiçbir yardım alınmadığı bir zamanda bu taşlar yerine nasıl oturtuldu?
200.000 işçinin 19. yüzyıla kadar dünyanın en yüksek yapısı olan Keops Piramidi'ni hiçbir mekanik aletin desteği olmadan yapabilmiş olması inanılır gibi değil. Piramitleri yapan çalışanların cesetleri bulunduğu zaman, bu kişilerin omurgalarının akıl almaz derecede büyük yüklere maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Bu da taşları taşıyan işçilerin ne kadar büyük zorluklar çektiğini kanıtlar nitelikte bir detay olarak tarihe geçti.
Yalnızca bir piramit için milyonlarca taş kullanıldı:
Gize Piramitlerinin arasında en eski ve en büyük olan piramit Keops Piramididir. Bu piramit şu anda 138,8 metre olsa da ilk yapıldığı zaman 146,7 metre olduğu kabul ediliyordu. Keops Piramidi'nin tamamlanması için yaklaşık 2 milyon 360 bin kireç taşı kullanıldığı düşünülüyor. Buna göre yapılan hesaplamalarla piramidin kütlesinin 5.9 milyon ton olduğu düşünülüyor.
Keops Piramidi hayranlık uyandıran orantılara sahip:
Keops Piramidi birçok kişide hayranlık uyandıran kanıtlanmış orantılara sahip bir yapı. Öncelikle piramidin tabanının dört kenarının da (58 mm fark göz ardı edilince) birbirine eşit olduğu belirtiliyor. Bu da tabanın hatasız bir kare oluşturduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca piramidin orijinal hali 280 kübit yüksekliğinde ve her kenarı 440 kübit uzunluğundaydı. Bu oranların %0.05’lik farkı göz ardı edildiğinde Pi sayısına denk olduğu belirtiliyor.
Eski mısırlıların Pi sayısını kesin olarak bulmaya bu kadar yaklaşmış olmaları çok ilginç görülüyor. Birçok bilim insanı, eski Mısırlıların piramitleri maksatlı olarak bu şekilde tasarladıklarını ve bu oranı tutturduklarını belirtiyor. Dolayısıyla bu bilgi, eski Mısırlıların Pi sayısını kesin olarak bilmese de 22/7 oranını kullandığını açık bir şekilde gözler önüne seriyor.
Gize Piramitlerinin tasarımında amaçlanan neydi?
Gize Piramitlerinin tasarımı şu anda olduğu gibi basamaklı değildi. Bilim insanlarının söylediklerine göre piramitlerin etrafında bu taş blokların üzerinde yer alan, piramidin pürüzsüz gözükmesini sağlayan ve yapının yüzeyine gereken eğimi veren özenle kesilmiş kaplama taşları bulunuyordu. Daha sonra gerçekleşen depremler ve piramidin aldığı hasarlar sonucunda dış kaplamalar neredeyse tamamen sökülmüş ve piramit şu anki halini almıştır.
Piramitlerin temele yakın kısımlarında hala bu kaplama taşlarından birkaçı görülebiliyor. Bu da piramitlerin ne kadar özenle tasarlandığını kanıtlıyor. Piramitlerin yumuşak ve eğimli kenarları, güneşi sembolize etmesi için böyle tasarlandı. Bunun sebebi, Mısır krallarının ilahi varlıklar olarak görülmesi ve bu piramitlere gömüldüklerinde güneş tanrısı Ra’ya ve cennete daha hızlı ulaşabilmelerini sağlamaktı.
Orion takımyıldızı ve Gize Piramitleri arasındaki bağlantı:
Gize Piramitlerinin nasıl inanılmaz orantılara sahip olduğundan bahsetmiştik ancak bu kadarına da pes dedirtecek bir bilgi daha var. Belçika asıllı mühendis ve piramit araştırmacısı Robert Bauval, Gize Piramitleri'nin dizilişleri ile ilgili müthiş bir keşifte bulunmuştur. Robert Bauval’ın araştırmalarının sonucunda Orion yıldızının kemer yıldızları olan Alnilam, Alniak ve Mintaka yıldızlarının gökteki konumu, Keops, Kefren ve Mikerinos piramitlerinin dizilişinin izdüşümüdür. Peş peşe yapılan bu üç piramit de Orion takımyıldızını işaret etmektedir.
Gize Piramitleri'nin taşları yan yana dizilirse Fransa çevreleniyor:
Giza Piramitlerinin her biri 2.5 milyon ton ağırlığında olan taşlarının hepsi yan yana konulduğunda tüm Fransa çevrelenebiliyor. Üç piramidin de taşları, Fransa’nın etrafına 3 metre yüksekliğinde ve 30 santimetre kalınlığında bir duvar yapılabilmesine olanak sağlayacak kadar fazla.
Bunun yanı sıra Büyük Piramit ya da Keops Piramidi, birçok yapıyı içerisine alabilecek kadar büyük. Roma’daki St.Peter, Londra’daki Westminster ve St.Paul katedrallerinin tümü yan yana konulsa bile Keops Piramidi bu yapıların hepsinin kapladığı yeri doldurabilecek kadar büyük. Bu kadar büyük bir yapının insanlar elinde nasıl yapılabildiği konusu ise hala kesin olarak çözülememiş bir araştırma konusu.
Gize Piramitleri hakkında gizem dolu, inanması zor ve ilginç bilgileri derlediğimiz içeriğimizin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Eğer sizlerin konu ile ilgili görüşleri veya içeriğimizde paylaşılmamış ilginç bilgileri varsa yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz. Bu ve bunun gibi içeriklerimizin devamı için bizleri takipte kalın.