'Televizyon izleme' eylemini bile internet üzerinden gerçekleştirdiğimiz günümüzde internet hızı çok büyük bir önem arz ediyor. Neredeyse herkesin bildiği bu durumu soyut ya da teorik bilgilerle ele almamıza bile gerek yok.
Ailenizdeki herkesin evde bulunduğu bir günü düşünün. Kimsenin evden çıkmamış olduğu bir pazar günü olsun. Herkes kendi odasında bir şeylerle ilgilenirken herkes aynı Wi-Fi'a bağlanacaktır. Bir odada siz maç izlerken başka bir odada çizgi film izleyen bir kardeşiniz bulunuyor olabilir. Bu sırada sizin maçınız ciddi bir kesintiye uğrarken kardeşinizin çizgi film eğlencesinde hiçbir sorun yaşanmadığını göreceksiniz.
Wi-Fi paylaşımı yapan protokollerde bant genişliği, mevcut kullanıcı sayısına eşit olarak bölünür. Başka bir deyişle 2X internetiniz varsa ve Wi-Fi'ı kullanan 2 kişi bulunuyorsa ikiniz de X kadar bant genişliğine sahip olursunuz. Bu dağılımın son derece eşit bir şekilde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Peki bu dağılım ne kadar adil?
Bir maç izlemekle bir çizgi film izlemenin gerektirdiği bant genişlikleri korkunç derecede farklı. Bunun farkında olan MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) araştırmacıları, bir Wi-Fi bağlantısını paylaşan insanların ihtiyaç duyduğu bant genişliğini hesaplayarak herkese ihtiyaç duyduğu oranda genişlik sağlayan bir sistem geliştirdi.
Minerva isimli sistem, iki videoyu da çevrimdışı bir şekilde analiz ederek hangi videonun daha geniş bir bant genişliğine ihtiyaç duyduğunu tespit ediyor. Bu sayede daha az bant genişliğine ihtiyaç duyan kullanıcının bant genişliği, kalite etkilenmeden düşürülüyor.
Minerva'nın test aşamalarında videoların yeniden belleğe (rebuffer) alınma sürelerinin yarı yarıya düştüğü, her üç testten birinde videoları 720p'den 1080p'ye geçirmek için öneriler verildiği gözlemlendi. Tüm bunların yanı sıra sistem yalnızca evler için tasarlanmamış.
Araştırma ekibi, aynı sistemin geniş bölgelere internet bağlantısı sağlayan hizmetler tarafından da kullanılabileceğini belirtti. Netflix ve Hulu gibi isimlerin bu sistemden yararlanabileceğini belirten araştırmacılar, herhangi bir donanım olmadan bu sistemin kolaylıkla mevcut sistemlere entegre edilebileceğini de açıklamalarına ekledi.
