Pek çok insan bu konunun aslını merak etse de tüm marka ve modeller için benzer durumun geçerli olduğunun altını çizmek gerek.
Peki modeller neden yüzlerinde ufacık bile bir tebessüm taşımazlar?
Modellerin podyumda gülmemeleri, moda şovlarının estetik ve profesyonellik anlayışına dayalı olarak geliştirilmiş bir strateji.
Moda sektörünün bu konuyla ilgili aslında pek çok stratejisi var ve işler bizim sandığımız kadar kolay değil. Moda şovlarının odağı genellikle tasarımlar ve kıyafetler üzerindedir, bu nedenle bir modelin gülümsemesi, bu odaklanmayı dağıtacağı gibi kıyafetlerin öne çıkmasını engelleyebilir.
Ciddi bir yüz ifadesi, modelin tasarıma odaklandığını ve kendi kişisel ifadesinin ön planda olmadığını göstermesi demektir. Bu da marka için aslında tam aranan şey.
Gülümsememek, tarihsel olarak aristokrat bir görünümün ve zarafetin ifadesi olarak kabul ediliyor.
Kim, neden asık suratlılığı aristokrat alameti olarak ortaya çıkardı bilmiyoruz fakat ciddi bir duruş her zaman özgüvenli bir iz bırakıyor kabul edelim. Büyük ve lüks markalar da bu stratejiden faydalanarak tüm dikkati kıyafetlerin ‘ulaşılamaz’ oluşuna vermek istiyor.
Yani podyumda gülümsemek, aslında biraz da herkes tarafından ulaşılabilir olmakla alakalı. Bu yüzden prestijli markaların pek de tercih ettiği bir şey olduğunu söyleyemeyeceğiz.
Abartılı ve alışılmışın dışında tasarımlar giyildiğinde, bir gülümseme bu tasarımların ciddiyetini ve stilini küçümseyen bir izlenim bırakabilir.
Bu yüzden gülümsememe tercihi tasarımcının işine duyduğu saygıyı ve tasarımı vurgulama amacını da destekliyor.
İzleyici ile etkileşime girme veya samimiyet içeren yaklaşımlar sergileme, modelin profesyonelliğini de zedeleyeceği için podyumda gülümsemek, pek de doğru bir tercih olmayacaktır. Tabii ki 2022 İlkbahar sezonundaki defilelerde olduğu gibi istisnaları da yok değil.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: