Türkiye'nin gündemine oturan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bir yandan hükümet yetkilileri, konunun üstesinden gelmek için çalışmalarını sürdürürken diğer yandan da bilim insanları, deniz salyası belasına karşı neler yapılabileceği üzerinde çalışıyorlar. Bu bağlamda Tekirdağ'dan gelen son haberler ise umut verici.
Laboratuvardaki çalışmaların Marmara Denizi'ne nasıl uygulanacağı tartışılıyor
Lokman Hakan Tecer, Marmara Denizi'ndeki oksijen miktarını ölçtüklerini, bu ölçümler sonucunda litrede 0,8 milimetreküp oksijen tespit ettiklerini söylüyor. Bunun normal değerinin 2 milimetreküp olduğunu, bu değerin altında deniz yaşamının son bulacağını söyleyen bilim insanı, kendi çalışmalarını şöyle anlatıyor:
"Soğuk atmosferik plazmayla ürettiğimiz reaktif oksijenin deniz suyuna enjekte edilmesiyle çözüm olacak bir aşamaya geldik. Litre başına 0,8 miligram çözülmüş oksijene sahip deniz salyası örneğini içeren suyu çok kısa bir sürede reaktif oksijen uygulamasıyla yaklaşık 13-14 miligram seviyesine getirdik. Bu ancak tatlı sularda görülebilen bir seviyedir. Deniz salyasının organik kısmını parçalayarak elimine ettik ve dibe çökelmesini sağladık."
Yalnız, Namık Kemal Üniversitesi'ndeki çalışmanın belirli ölçüde desteğe ihtiyacı var. Zira Tecer, laboratuvarda elde ettikleri sonucu denize nasıl uygulayacaklarından tam olarak emin olamadıklarını söylüyor. Bu konuda yetkililerden destek isteyen bilim insanı, maliyet ve verimlilik hesaplamaların yapılması gerektiğini savunuyor. Eğer istenilen sonuçlara ulaşılabilirse, Marmara Denizi'ne verilecek oksijen ile deniz yaşamının normale dönmesi ve deniz salyası probleminin ortadan kalkması sağlanabilir.
