Dünya üzerinde yaşayan sekiz milyara yakın insan, farklı parmak izlerine sahip olduğu kadar farklı kişiliklere de sahip. İnsanların elbette ortak özellikleriyle karşılaşmamız mümkün, ancak hiçbir insanın birbirine aynı oranda benzediğini söyleyemeyiz. Örneğin çift yumurta ikizlerinin bile ortak özelliklerinin olmasına rağmen birbirlerinden epey farklı kişilik özelliklerine sahip olması gibi.
Pek çok insan, karakterini tanımaya çalışmak ve kendisini başkasının gözünden görmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bu yöntemlerden biri ise Myers-Briggs'in oluşturduğu MBTI (Myers–Briggs Type Indicator) isimli kişilik testi. Her yıl yaklaşık 2 milyon insanın çözdüğü bu testin aslında neden anlamsız olduğunu ele alacağız.
Öncelikle MBTI'nin tam olarak ne olduğuna bakalım.
MBTI (Myers-Briggs Type Indicator) isimli testin ücretli versiyonu yaklaşık olarak 100 sorudan oluşuyor ve bu sorular "Düzenli olarak yeni arkadaşlar edinirsiniz.", "Çok fazla baskı altında bile genellikle sakin kalırsınız." ve "Küçük bir hata bile genel yeteneklerinizden ve bilginizden şüphe etmenize neden olabilir." gibi yargılardan oluşuyor. Sorulara "Tamamen katılıyorum." ve "Hiç katılmıyorum." arasında cevaplar veriyorsunuz. Testin sonunda ise 16 kişilikten hangisi olduğunuzu öğreniyorsunuz.
Tabii bu testin ücretsiz versiyonuna internette kolaylıkla erişilebiliyor. Yaklaşık 30 sorudan oluşan bu test ile hangi kişiliğe sahip olduğunuzu öğreniyorsunuz. Ücretli versiyonunda ise sonuçlar daha ayrıntılı oluyor ve ek bilgiler sunuluyor. Ücretsiz versiyona buradan ulaşabilirsiniz.
16personalities.com'un güncel verilerine göre bu test, günde 778 binden fazla çözülüyor ve şimdiye kadar 961 milyondan fazla kez insanlar hangi kişiliğe sahip olduğunu öğrendi. Hatta Türkiye'de 7 milyondan fazla kez bu test çözülmüş!
Bu kişilik testinin oluşturulma hikâyesi de bir hayli ilginç.
1940 yılının başlarında Katharine Cook Briggs ve Isabel Briggs Myers isimli anne ve kız, iş gücüne katılan kadınların kendi kişiliklerine en uygun işi bulmaları için bu testi oluşturuyorlar. Testin sonunda elde edilen kişilikleri oluşturmak için İsviçreli psikiyatrist ve psikanalist Carl Jung'un teorilerinden yararlanıyor.
Carl Jung, 1921 yılında "Psychological Types" (Psikolojik Tipler) isimli bir kitap yayımlıyor. Bu kitaba göre insanlar esas olarak iki gruba ayrılıyor: Algılayıcılar ve Yargılayıcılar.
Algılayıcılar hisleriyle adım atmaya meyilli olanlar ve sezgisel hareket edenler olarak ikiye ayrılabilirken, yargılayıcılar ise düşünenler ve hissedenler olarak kategorize ediliyor. Bunun sonucunda ise dört kişilik elde ediyoruz. Ancak bu dört kişilik ise içe dönük ve dışa dönük olarak ele alınabiliyor.
MBTI testi sonucunda çıkan kişilikler, birkaç harfin dizilimi şeklinde oluşuyor.
Bu harflerin farklı anlamları olmakla birlikte, kişilik farklılıklarını tanımlamak için farklı sıralamalar kullanılıyor.
İçe Dönükler (I)
Bu gruptaki kişiler yapı itibarıyla temkinli insanlardan oluşuyor. Sessiz bir yapıda olmakla birlikte iyi bir gözlem yeteneğine sahipler. Kendi başlarına hareket etmeyi severler ve pek az kişiden yardım kabul ederler. Samimi ve sıcak ilişkiler kurmak pek onlara göre değildir.
Dışa Dönükler (E)
İçe dönük insanların tam tersine dışa dönükler, yakın ve samimi ilişkiler kurmayı severler. Arkadaş ortamında en sevilen kişi olurlar. İş yerinde herkesle araları iyidir, etkinlikleri organize etmeyi severler ve hepsi birer sosyal kelebektir.
Sağduyulular (S)
Etrafta olup biten her şeyi iyi analiz edebilen insanlardır. Gözlem yetenekleri yüksektir, meraklıdırlar ve araştırmayı severler. Pratik zekâları gelişmiş olan bu kişiler, karşısındaki kişiyi hemen ikna edebilirler.
Sezgiseller (N)
Sezgiseller günün her anında mutlaka bir şey düşünürler. En parlak fikirler onların aklına gelir. Hayal dünyaları gelişmiştir ve her zaman hislerine güvenirler. Ancak bazen hisleri kafalarını karıştırabilir.
Düşünenler (T)
Bu gruptaki kişiler her zaman mantık insanıdır. Mantıkları duyguların önüne geçmeyi başarır ve olaylara objektif olarak bakmayı becerirler. İnatçıdırlar ve istedikleri bir şey varsa hemen olsun isterler, bu yüzden biraz da sabırsızdırlar. Prensiplerini önemserler ve eşitlikçi bir yapıdadırlar.
Hissedenler (F)
Yardımlaşmayı seven bu kişiler, anlayışlıdırlar ve çevrelerine her zaman yardım etmek isterler. İnsanların duygularını önemserler ve değerlerine bağlıdırlar. Ancak karar verme konusunda duyguları ön plandadır, bu yüzden mantık dışı kararlar verme eğilimindedirler.
Yargılayanlar (J)
Planlı ve programlı hareket ederler. Dakik olmak onların hayat biçimidir, kurallara uymaya ve özellikle kural koymaya bayılırlar. Yönetici ruhlu insanlardır, bu yüzden çevresindeki insanların hayatlarını kontrol etmekten kaçınmazlar.
Algılayanlar (P)
Rutini asla sevmezler ve her zaman farklı yönlere savrulabilirler. Maceraperest olan bu gruptaki insanlar, çevresindeki insanlara göre bayağı heyecanlıdır. Keyiflerine düşkündürler ve konforları onlar için her zaman ilk sıradadır.
Bu harflerin dizilimleri sonucunda 16 kişilik tipi elde ediliyor ve bu kişilikler 4 gruba ayrılıyor.
Mantık çalışır: Analizciler.
Analizciler, olaylara objektif bakmayı seven insanlardan oluşuyor. Matematiksel zekâları yüksektir, emir vermeyi ve kontrol etmeyi severler. Tartışmacı yönleri güçlü olduğu kadar olaylara farklı bakış açıları ile bakmaya bayılırlar. Bu yüzden hayal güçleri fazlasıyla gelişmiştir.
Hayal güçleri yüksek: Diplomatlar
Diplomatlar, dinleme yetenekleri oldukça gelişmiş insanlardan oluşuyor. Empat bireylerdir, karşılarındaki kişiyi hemen anlayabilirler ve ne hissettiğini çabucak kavrayabilirler. Girişken ruhları, onların yalnız kalmasına engel olur ve mutlaka etraflarında farklı insanlar bulunur.
Yöneticiler genellikle bu gruptan çıkıyor: Gözcüler
Gözcüler, pratik zekâları ile ön plana çıkmayı başaran insanlardır. Hak savunucuları bu grubun içindedir, haksızlığa karşı çıkarlar ve kendilerini savunmayı çok severler. Hak, hukuk ve adalet kavramları onlar için vazgeçilmezdir. Ayrıca yardımsever yönleri de vardır.
Yol açık, yola çık: Kâşifler
Kâşifler genellikle hareketli ve aktif insanlar olarak tanımlanıyor. Enerjik yapıları sayesinde maceracı bir ruha bürünüyorlar ve etrafındaki insanları da yaşadıkları maceralarla etkiliyorlar. Onlar için eğlenmenin yeri ve zamanı yoktur, pek çok şey ile eğlenme fırsatı yakalayabilirler. El becerileri yüksektir.
Her şey iyi güzel de neden bu testin geçerliliği yok?
Katharine Cook Briggs ve Isabel Briggs Myers'ın testi oluştururken faydalandığı ve temel aldığı Carl Jung'un teorileri, hiçbir bilimsel dayanağa sahip değil. Jung'un kişilikler hakkında yaptığı sınıflandırmalar, tamamen kendisinin gözlemlerine ve kişisel deneyimlerine dayanıyordu. Ayrıca Sage Journals'ta yayımlanan bir makalede Jung bile kişilik tiplerinin katı sınıflandırmalar dışında tutulması gerektiğini söylüyor!
Katharine Cook Briggs ve Isabel Briggs Myers, her ne kadar psikiyatrist ve psikanalist Carl Jung'un teorilerinden faydalansalar da herhangi bir psikolojik eğitim almadılar. Psikoloji alanında herhangi bir yetkinliği olmayan iki insanın oluşturduğu kişilik testinin ne kadar güvenilir olduğu ise büyük bir tartışma konusu.
İnsanlara hissetme, düşünme, sezgisel yaklaşma, sağduyulu olma veya yargılama konularında fikirlerini sorarsanız, çoğunlukla hepsinden bir şeyler söylerler. Jung; hiçbir insanın salt yargılayıcı, dışa dönük veya sezgisel olamayacağını belirtiyor. Kaldı ki insanları bir kategoriye sıkıştırmak ve gruplara ayırmak, doğasına aykırı olabilir.
Kişilik envanteri sonucunda elde edilen harf dizilimlerinde, herhangi negatif bir sıfat yok. Bencil, kibirli, tembel veya kötü niyetli tanımlar yerine çalışkan, gözlemci, istikrarlı, kararlı, duygusal ve merhametli gibi kavramlar kullanılıyor. Bu da bize gösteriyor ki, bu test aslında insanları kategorize etmek yerine onların mutlu hissetmesini sağlamak için hazırlanmış.
Elde edilen verilere göre testin herhangi bir bilimsel dayanağı bulunmuyor.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Carl Jung'un kişisel deneyimlerine ve teorilerine dayanan bu testin herhangi bir bilimsel dayanağı bulunmuyor. Yine Sage Journals'ta yayımlanan bir başka makaleye göre biri 1993'te ve bir diğeri 2006'da yayımlanmak üzere iki araştırmanın sonucunda, bu testin profesyonel bir şekilde kullanılabileceğini destekleyecek yeterli kanıt bulunmuyor.
Sonuç olarak uzmanlar, MBTI kişilik testinin insanlar hakkında kesin çizgileri olan yargılara varmasının güvenilir olmadığını söylüyor. Her ne kadar bu test eğlence amaçlı olarak çözülse de bireyin ahlaki değeri veya iş yerindeki başarısı hakkında bize fikir vermez.
Öyleyse bu test neden milyonlarca insan tarafından çözüldü ve neden hâlen çok popüler?
Elbette elde edilen kişilik profilleri her ne kadar genel-geçer şeyler söylese de insanlar mutlaka kendilerinden bir parça buluyorlar ve buna 'Barnum Etkisi' diyoruz. İnsanlar bu tip kişilik testleriyle veya burç yorumlarıyla kendilerini tanımlama isteği duydukları gibi, bir topluluğa ait olma ihtiyaçlarını da karşılamış oluyorlar. Böylelikle kendilerini o grubun bir parçası olarak görüyorlar ve yalnız hissetmiyorlar.
Ayrıca temel olarak kendimizi ve başkalarını anlamaya çalışırken bir karmaşanın içine düşebiliyoruz ve ilk sarıldığımız şey, insanları etiketlemek oluyor. Sonuç olarak bir insanı, bir sıfata veya bir etikete bakıp tanımaya çalışmak, hem zaman kazandırır hem de eğlenceli olabilir. Ancak birini bu kişilik testine göre yargılamanızı pek tavsiye etmiyoruz.