Güneş’e Dünya’dan sonra en yakın 4 gezegen olan Mars, bazı gecelerde çıplak gözle yıldızların arasında görülebilir. Oraya ulaşmak ise düşündüğünüzden de zordur. Yakın zamanda insanlı seferlerin başlayacağı Kızıl Gezegen’in bir zamanlar Dünya gibi olduğu söyleniyor. Sonrasında atmosferi yok olunca, yüzeyine çarpan yoğun miktarda radyasyon onu paslandırıyor.
NASA’nın mars araçları, son yıllarda su bulmak gibi önemli keşiflere imza attılar. Peki bugüne kadar Mars hakkında duyduklarımızın veya gördüklerimizin yalan olma ihtimalini hiç düşündük mü? Elbette hiçbir şey yüzde yüz güvenilir değil, ancak dünya kamuoyu önünde söylenen her şeyin doğru olduğu inancı nereden geliyor? Böyle düşündüğümüzde komplo teorisyenlerine biraz daha hak veriyoruz.
Kanada’da bulunan Devon Ada’sının arazisi, ilginç bir şekilde Mars’tan gelen görüntülere çok benziyor:
NASA, açık bir şekilde zaten bu ada üzerinde roketlerini ve araçlarını test ettiğini söylüyor. Elde edilen görüntüler de açıkçası rahatsızlık verici. Mars’tan geldiği söylenen bu görüntülerdeki anormalliklerin mutlaka bir açıklaması olmalı.
Bildiğiniz üzere uzayda çekilen fotoğrafların Dünya’da çekilenlerle teknik açıdan benzerliği çok yok. Uzayda katmanlar halinde yakalanan görüntüler, yeryüzüne ulaştıklarında uzmanlar tarafından birleştiriliyorlar. Hatta çoğu zaman renklendirme çalışmaları, görüntülerle birlikte gelen verilerden yola çıkılarak yapılıyorlar.
Komplo teorisyenlerinin öne sürdüğü şeyler ise NASA’nın bu görüntüleri, kızıl renkleri ağır bastığı tonlarla yeniden düzenleyip yayınlaması. Görüntülerin çekildiği yer de onlara göre Mars değil Kanada’nın Devon Adası.
Peki sizce NASA gerçekten de bizi kandırıyor olabilir mi? Yoksa insanlar fazlasıyla şüpheci mi davranıyor?