NASA’nın Güneş’e Göndereceği Uzay Aracı Neden Erimeyecek?

87
32
25
8
6
NASA, bu yazın sonlarına doğru tarihi bir Güneş görevine hazırlanıyor. Parker Güneş Probu, daha önce gerçekleştirilen görevlere kıyasla yıldızımıza daha çok yaklaşacak. Eğer Güneş ve Dünya arasındaki mesafe 1 metre olarak düşünürsek, Parker aracı Güneş’in 4.3 santimetre yakınına gidecek. Peki erimesi nasıl engellenecek?

Yaz aylarında Kuzey Yarım Küre’deki bizler kavrulurken NASA, tarihin en kapsamlı Güneş inceleme görevlerinden birisine hazırlanıyor. Muhtemelen bu görev sırasında Güneş hakkında şaşırtıcı bilgilere ulaşacağız, ancak şimdilik elimizde olan bilgiler bile fazlasıyla şaşırtıcı.

Güneş ve Dünya’nın minyatür versiyonunu düşünün, aralarında 100 santimetrelik bir cetvel olsun. Güneş’e gönderilecek olan araç Parker, yıldızın 4.3 santimetre yakınına ulaşarak araştırma yapacak. Söz konusu yakınlıktaki sıcaklık miktarı, tam anlamıyla yok edici düzeyde. Normalde o mesefedeki bir cismin yanıp yok olması, eriyip moleküllerine dağılmasını izleyeceğinizi düşünürsünüz. NASA ise Parker Probu’nun başına aynı şeyin gelmemesi için uzun zamandır çalışıyor.

Söz konusu yakınlık derecesinde bulunan alana “korona” adı veriliyor. Güneş’in bu bölgesi, Parker’in araştırması sırasındaki adresi olacak. Bölgedeki parçacıkların, enerjinin ve ısının daha önce görülmemiş detayda ölçümlerini yapacak.

Korona tabakası olan bölge, yeryüzünde bile kavrulan insanoğlu için hayal edilemeyecek kadar sıcak. Parker aracı güneş ışınlarının altında bombardımana tutulduğunda yüzeyindeki sıcaklık milyonlarca dereceyi bulacak. 

Peki Parker Probu’nun erimesini engelleyen şey ne olacak?

Tasarım ve mühendislik harikası olan özel ısı kalkanı sayesinde, Güneş’in yoğun ışık yayılımından paçayı sıyırması planlanan Parker, korona bölgesindeki parçacıklara tam anlamıyla dokunabilecek. 

Uzay aracının nasıl sağlam kalacağını anlamak için temel olarak ısı ve sıcaklık kavramlarının farklarını da anlamak gerekiyor. Gerçekten yüksek sıcaklıklar her zaman ısı enerjisi üretmezler. Uzayda, bir nesne üzerinde sıcaklık binlerce dereceye çıkarken ısınma gerçekleşmeyebilir. Çünkü ısı bir enerjidir, sıcaklık ise parçacıkların ne kadar hızlı hareket ettiklerini ölçer. Isı bu hareket sırasında açığa çıkan enerjiye denir. 

Parçacıklar hızlı hareket edip yüksek sıcaklıklara erişebilirler; ancak çok az parçacık varsa, enerji üretimi az olur, dolayısıyla ısı enerjisi de düşük kalır. Güneş ve çevresindeki uzay, Dünya’daki atmosfer kadar yoğun parçacık içermediğinden ısı enerjisi de düşük olur. Yine de gerçekten sıcak bir bölgedir. 

Parker Probu’nun seyredeceği korona bölgesi, çok yüksek sıcaklığa sahipken, çok düşük ısı enerjisi bulunan bir bölgedir. Birden elinizin sıcak bir fırında bir yere temas etmeden durduğunu hayal edin. Muhtemelen aynı elinizi eşit sıcaklığa sahip kaynar suya sokarsanız daha çok canınız yanacaktır. Çünkü su, parçacık yoğunluğu açısından fırının içerisindeki havadan daha yoğundur, ısı enerjisi fazladır. Korona tabası ise uzayın sunduğu avantajla neredeyse bomboş bir bölgedir. 

Parker’in bulunduğu bölgede sıcaklık milyonlarca derece ile ifade edilirken, kalkanının yüzeyi 1400 santigrat dereceye kadar ısınacak. Elbette bu değer bile bizim için kabus gibi. Kıyaslama açısından Dünya üzerindeki bir yanardağdan çıkan lavların ortalama sıcaklığının 700 ila 1200 santigrat derece olduğunu söyleyelim. Parker’ın TPS adı verilen kalkanı, 2.4 metre çapında ve yaklaşık olarak 11.5 santimetre kalınlığında 

İçinizdeki heyecanı biraz daha bekletin ya da bu işin ilmini öğrenmek için burada bulunan akademik makaleye ulaşın. Çok yakında Güneş’ten gelen haberle görüşmek üzere :)

Kaynak : https://phys.org/news/2018-07-sun-wont-parker-solar-probe.html
87
32
25
8
6
Emoji İle Tepki Ver
87
32
25
8
6