Jüpiter, Güneş Sistemi'nin en karakteristik gezegenlerinden biri ve aynı zamanda en büyüğü. Bu özellikler de bilimin gözlerini Jüpiter'e çevirmesini sağladı ve son yıllarda özellikle NASA, pek çok önemli çalışma gerçekleştirdi. Son olarak gezegenin atmosferini araştırmaya başlayan NASA, şimdi de su arayışına başladı.
Geçmişte yine NASA'nın yürüttüğü araştırmalarda Jüpiter'in uydusu Europa'da su buharı izlerine rastlanmıştı. Aynı zamanda gezegenin pek çok diğer uydusu da buzlarla kaplı. Bu durum ise uydularında suya dair bu kadar çok iz bulunan bir gezegende de su olması ihtimalini doğuruyor. Bilim insanları da bu izleri Jüpiter üzerinde Büyük Kırmızı Leke'de bulabileceklerini düşünüyorlar.
Bu fikir, NASA'da görevli bir astrofizikçi olan Gordon Bjoraker'in araştırmalarına dayanıyor. Bjoraker ve araştırma ekibi, Jüpiter ile ilgili hem Juno'dan gelen güncel bilgileri hem de Hawai'de Keck Gözlemevi'nde bulunan ve 'dünyanın en hassas kızılötesi teleskobu' ile elde edilen bilgileri kullandı. Bu veriler sayesinde de Büyük Kırmızı Nokta'nın derinliklerinden termal radyasyon sızıntısı tespit edildi. Elde edilen veriler The Astronomical Journal'da yayınlandı.
Bu sızıntı ile birlikte gezegende oksijen ve hidrojenin bolca var olduğuna dair verileri birleştiren ekip, Jüpiter'de suyun oluşması için gerekli koşulların var olduğunu tespit etmiş oldu. Ekip; Jüpiter'de su olduğu bilgisinin, gezegenin oluşumunu anlamamızı kolaylaştıracağına inanıyor. Ancak bu bilgiyi elde edebilmeleri için gezegende ne kadar su olduğunu da bilmeleri gerekiyor ve bu için de uzunca süre daha çalışılması gerek.
Juno, 53 günde bir Jüpiter yörüngesine giriyor ve dünyaya gaz devinden yeni bilgiler iletiyor. Bjoraker ve araştırma ekibi de gelecek yeni bilgiler ile Juno'nun gezegendeki suyun varlığını doğrulamasını umuyor.
