Suriye ve Lübnan deyince Arapçadan Türkçeye geçen bir terim olduğunu düşünmüş olabilirsiniz ancak aslında İtalyanca üzerinden Latinceden geçmiştir.
Peki ne anlama geliyor bu "lira?"
Libra, Latincede "terazi" demektir. Bu sözcük, Roma İmparatorluğu döneminde, değerli metallerin ölçümünde 327,45 gramlık bir ağırlık birimi olarak kullanılmış ve zamanla para birimi haline gelmiştir.
Lira ile tanışmamız Osmanlı döneminde oldu.
İlk lira, ''Osmanlı lirası'' adıyla 1843'te basıldı. O dönemde henüz kâğıt para yoktu, bu altın paralara "sarı lira" denildi. Osmanlı lirası, saltanatın kaldırılmasından sonra Türkiye'de 23 Ekim 1923'e kadar kullanıldı.
Liranın alt birimleri şunlardı:
- 1 lira = 5 mecidiye
- 1 lira = 100 kuruş
- 1 lira = 4000 para
İlk kâğıt para, 1862 yılında "kaime" ismiyle basıldı; 200 kuruşa denk gelmekteydi.
Bir de akçe vardı; Osmanlı'nın ilk zamanlarından beri kullanılan gümüş para birimidir. Akçe, Osmanlı'nın temel para birimiydi. Sikke dediğimiz şey ise bir para birimi değil, "madeni para" anlamındadır. Kuruşun küsuratına ise mangır denilirdi.
1927'den itibaren, piyasadaki Osmanlı paralarının yerini yeni kâğıt paralar aldı.
Üzerinde Latin harflerinin olduğu ilk paralar, 1937'den itibaren kullanılmaya başlandı.
1 Ocak 2005'te 6 sıfır atıldı ve ismi geçici olarak ''Yeni Türk Lirası (YTL)'' olarak değiştirildi. 1 Ocak 2009'da ise yeniden Türk lirasına dönüldü. 1 Mart 2012'de ise TL, bir simgeye sahip oldu.