Pek çok kişi, zamanın kendilerine yetmediğini söyler. Bir baba-oğul ise gerçekten de az uyuyarak diğer herkesle aynı şekilde hareket edebiliyor. Hafıza ve zeka testlerinde insanlardan geride kalmayan baba oğul, sağlık sorunu da yaşamıyor.
Bu nadir durumu anlamaya çalışan California Üniversitesi’ndeki araştırmacılar incelemelere başladı. Muhtemel sebep olarak bir genetik mutasyonu belirleyen araştırmacılar, daha sonra bu genetik değişikliği fareler üzerinde de yapay olarak gerçekleştirdi. Mutantlaştırılan farelerin de daha az uyuduğu, hafızasının güçlendiği ve hiçbir sağlık sorunuyla karşılaşmadığı ortaya çıktı.
Öncelikli amaç uyku sorunu yaşayanlara yardımcı olmak
Aynı etkilere sahip bir ilaç yakın zamanda piyasaya çıkmayacak. Çıkabilseydi muhtemelen çok popüler hale gelirdi zira fikir oldukça dikkat çekici.
Araştırmaya dahil olmayan ancak konunun uzmanları arasında sayılan Yardımcı Profesör Patrick Fuller, birden fazla hastalık nedeniyle kısıtlı uyuyabilen kişilere yönelik bir ilacın çok popüler olacağını söylüyor.
Uykunun nasıl bir süreç olduğu konusunda henüz bilim insanlarının bir ortak görüşü yok ve araştırmalar devam ediyor. Bu genetik değişiklik de neden uyuyoruz sorusunu daha iyi anlamak konusunda yol gösterecek. Neden uyuduğumuzu, daha doğrusu uykunun altında yer alan mekanizmayı çözmek ise özellikle zihinsel sorunlar ve uyku bozuklukları için çözüm sağlayacak.
Uykuya daha az ihtiyaç duymak insanlığı nasıl değiştirirdi?
Öte yandan daha az uyumayı sağlayacak bir mekanizma muhtemelen toplumsal olarak da bazı sorunlar yaratacaktır. İlk başta var olan iş yükünü tamamlamak için zaman yaratacak bir alternatif gibi görünen az uyuma durumu, bir hapla sağlanmaya başlanması halinde muhtemelen pek çok agresif firma tarafından çalışanları bu ilaçları almaya ve daha uzun süre uyanık kalmaya zorlayacaktır. Özellikle de çalışan haklarının önemli görülmediği, iş gücünün ucuz olduğu Asya ülkelerinde bu ilaçlar ciddi toplumsal sorunları tetikleyebilir.
Araştırmacılardan Fu, bu süreci daha ziyade kanser ve Alzheimer gibi hastalıklara karşı kullanmayı amaçlıyor. Genetik bulmacanın yaklaşık 10 parçasını çözdüklerini söyleyen Fu, her bir parçanın üzerine çalışılabilecek temeller oluşturduğunu söylerken bir gün bütün resmi görebileceklerini umuyor.