Önümüzdeki 10 yıl içerisinde, kelebek ve arı dahil böcek türlerinin %40’ına elveda diyebiliriz.
Pek çok canlının yiyecek kaynağı olan türlerin yok olması demek, besin zincirini de önemli bir şekilde etkilemesi anlamına geliyor. Peki ama tüm bunların sebebi ne?
Böcek türlerinin sayısındaki azalma, günümüzde ekosistem dengesi açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Yapılan araştırmalar, dünya genelinde böcek türlerinin yaklaşık %40'ının önemli ölçüde azaldığını ve arıların, karıncaların, kın kanatlıların memelilere ve kuşlara kıyasla çok daha hızlı bir şekilde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.
Özellikle kalkınmış ülkelerde arıların ve diğer polinatörlerin sayısındaki düşüşün sebebi olarak iklim değişikliği, tarımsal uygulamalar, yoğun kentleşme görülüyor.
Hamamböcekleri ve karasinekler gibi bazı türlerin sayısı ise giderek artıyor.
Bu türlerin hızlı üreme yetenekleri ve çevresel değişikliklere kolayca uyum sağlayabilmeleri, onları diğer türlere göre daha dayanıklı hâle getiriyor. Ancak bu durum, ekosistemler için ciddi sonuçlar doğuruyor. Özellikle zararlı türlerin artışı, besin zincirindeki dengenin bozulmasına ve diğer hayvan türlerinin yok olmasına yol açabilir.
Böcekler, ekosistemlerin bel kemiğini oluşturuyorlar. Çünkü polinasyon, toprak sağlığı ve tarım zararlılarının kontrolü gibi kritik işlevleri yerine getiriyorlar. Araştırmalar, iklim değişikliği ve kimyasal kirlilik gibi faktörlerin; hamamböceği ve karasinek gibi dayanıklı türler dışında birçok yararlı türün ortadan kalkmasına sebep olduğunu da gösteriyor.
Böcek popülasyonundaki bu dengesizlik, yalnızca belirli türlerin yok olmasına değil, aynı zamanda ekosistem işleyişinin de bozulmasına neden oluyor. Uzmanlar, bu olumsuz eğilimleri tersine çevirmek içinse tarım ilaçlarından kaçınmamız gerektiğini vurguluyor.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: