Neredeyse Her Hayvan Doğuştan Yüzebiliyorken Biz İnsanlar Neden Sonradan Öğrenmek Zorunda Kalırız?

5
2
0
0
0
Hayvanların çoğu, doğduklarında suda doğaçlama bir yüzme yeteneğine sahiptir ancak insanlar bu özellikten yoksundur. Hepimiz köpeklerin suya girdiklerinde yüzebildiklerini görmüşüzdür. Hayatında hiç suya adım atmayan bir hayvan, nasıl oluyor da yılların yüzücüsü gibi yüzmeye başlıyor?

Bizler bebekliğimizi atlattığımızda bile yüzme bilmiyorsak böyle bir eylemi gerçekleştiremeyiz ve doğal olarak boğuluruz. Peki bu durum nasıl sadece biz insanlara has oluyor? Bunu anlamak için birkaç faktörü göz önüne almalıyız.

Hayvanlar arasında genellikle doğuştan bir yetenek olarak kabul edilen yüzme, birçok tür için neredeyse içgüdüsel bir davranışken insanlar için bu beceriyi kazanmak bir süreç gerektiriyor. “Ama bu haksızlık!” diye düşünmeden evvel sebeplerine bir göz atalım.

İnsanın doğuştan gelen yüzme refleksi, hayvanlarda olduğu gibi belirgin değildir.

yüzen fil

İnsanlar, doğum sırasında genellikle yeterli kas kontrolüne ve koordinasyonuna sahip değildir. Yüzme, kaslar ve sinir sistemleri arasında karmaşık bir etkileşimi gerektirir; bu etkileşim, doğduklarında tam anlamıyla gelişmemiştir. Doğum sırasında insanların motor becerileri ve kas kontrolü de oldukça sınırlıdır.

Bu durum; bebeklerin, doğduklarında henüz tam olarak gelişmemiş olan nöromusküler (kas ve sinir) sistemlerinden kaynaklanır. İnsan vücudu, kasların ve sinir sisteminin karmaşık bir iş birliği içinde çalışması gereken yeteneklerle doğmaz. Bu da yüzme gibi koordineli hareketleri gerçekleştirebilmek için gerekli olan motor becerilerin eksikliğiyle ilgilidir.

Bunun yanı sıra yüzen bir hayvanın karada yürümesiyle aynı pozisyonda olduğunu görürsünüz. İnsanların ve maymunların, dik bir duruşu oldukları için yüzmek için ayrı pozisyon almaları, bunu da zamanla öğrenerek geliştirmeleri gerekir.

Yüzme, vücudun farklı kas gruplarını senkronize bir şekilde kullanmayı gerektiren karmaşık bir eylemdir.

Su içinde hareket etmek için vücut pozisyonunun kontrolü, kolların ve bacakların uyumlu bir şekilde kullanılması, nefes alıp verme süreçleri gibi bir dizi faktör; yüzme becerisini oluşturan unsurlardır. Ancak yeni doğan bir bebek, bu tür karmaşık kas kontrolünü ve koordinasyonu hemen gerçekleştirecek yeteneğe sahip değildir.

Nöromusküler sistemin gelişimi, bebeklerde yaş ilerledikçe ve deneyim kazandıkça artar. İlk aylarda bebekler genellikle sadece refleksif tepkilere sahiptir ancak zaman içinde kas tonusu artar, koordinasyon gelişir ve karmaşık motor becerileri öğrenmeye başlarlar.

Yüzme yeteneği de genellikle bu süreç içinde gelişir. Ebeveynler tarafından düzenlenen su aktiviteleri, çocukların bu beceriyi öğrenmelerine yardımcı olabilir ancak genellikle bu süreç doğal gelişimleriyle birlikte ilerler.

İkinci olarak refleksler, insanların su altında uzun süre boyunca nefes almasına izin vermez.

Bu refleks, suya giren birçok hayvanda bulunur doğal olarak ancak biz suya girdiğimizde nefes almamız gibi bir durum söz konusu değildir. İnsanların doğal olarak su altında nefes alma yeteneğini kısıtlayan faktörlerden biri, yüzme refleksleri ve solunum sistemleri arasındaki karmaşık etkileşimdir. Bizler, doğarken suda nefes almayı engelleyen bir dizi refleksle donatılmışız.

Suya giren birçok hayvanda, doğal bir nefes tutma refleksi bulunuyor. Ancak insanların bu refleksi, su altında uzun süre boyunca nefes almayı destekleyecek kadar gelişmemiştir. İnsanlar, suya girdiklerinde otomatik olarak nefeslerini tutarlar, ancak bu refleks uzun süreli su altı aktiviteleri için maalesef yeterli değildir.

İnsan evrimi, büyük ölçüde karasal yaşama uyum sağlamıştır ve bu adaptasyon süreci, suyun olduğu yaşam alanlarından uzaklaşmayı içermiştir.

Bu adaptasyonlar, insanların sucul yaşam alanlarından uzak durmasını ve dolayısıyla doğuştan gelen su becerilerine olan ihtiyacın azalmasını etkilemiştir. İnsan evriminin önemli bir dönüm noktası, sulu yaşam alanlarından karasal yaşama geçişle ilişkilidir.

Homo erectus türü, sulu yaşam alanlarından uzaklaşıp genellikle karada yaşamıştır. Bu geçiş; avlanma, yiyecek toplama ve diğer aktiviteler için karada daha etkili bir şekilde hareket etmeyi gerektirmiştir.

İşte bu sebeplerden dolayı da neredeyse tüm hayvanlar doğuştan yüzücüyken insanlar bu yeteneğini sonradan kazanıyor. Keşke bizler de diğer tüm hayvanlar gibi refleksif olarak yüzmeyi doğuştan biliyor olsak diye insan içinden geçirmiyor değil ama olsun!

5
2
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
5
2
0
0
0
Yorumlar(7)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
5 ay önce
Atatürk, 1935 den 1937 ye kadar KAMAL ismini kullanmıştır.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Kamal ismi kazakça kale demektir bilgi olsun görmeyenler bilgilensin, Atatürk 1935 ve sonrasında Aşırı Öz Türkçülüğe kaydığı dönemde bu şekilde değiştirdi nasıl anlarsanız anlayın
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Kamal adını art niyet olarak değerlendirenlere kapak şeklinde bir içerik olmuş.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Kamal diye suç atanlar vardı Atatürke yunan vb diyorlardı al size kapak
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
son 23 yılımızda tarih. biz ölünce şahitler kalmayınca fatiha okuyacaklar bugünküler gibi.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Niye Kamâl adına odaklandınız bugün? Bana biraz art niyetle yapılmış gibi geldi bu haber.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Gerek sitemizde gerekse de sosyal medya kanallarımızda, göğüsümüzü kabartan 100. yıla özel olarak hem Mustafa Kemal Atatürk hem de cumhuriyet bağlamında bilgilendirici özgün içerikler hazırladık. Bunların herhangi birinde Atatürk'e veya cumhuriyete yönelik art niyet söz konusu değildir. Hassaslığınız için teşekkür ederiz
1 yıl önce
Ya bi sıvamayın .yalan yanlış bilgi vermeyin.mustafa ismi peygamber,kemal de arapça olduğuniçin ismini kendi kamal olarak değistirmiştir.kavala da çok kullanılan isimidir hilaya anlatmayın
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
1 yıl önce
adam turk oldugu icin arapca isminin olmamasini istemesi sizi neden geriyor hayirdir? mesela araplarda hic turk ismi var mi? ve araplar cocuklarina turk ismi koymak icin siraya mi giriyorlar da, soz konusu turkluk yani turkce olunca garibinize gidiyor? milli benligini kaybetmis bir millet ayakta kalamaz. siz turk kimligini araplasmaya evirmeye calisanlar yuzunden bu ulke bir adim ileri gidemedi ataturk’ten sonra. kurdugu memlekette yasayip, turkluge ataturk’e karsi bi bitmedi derdiniz ya sizin arkadas. istediginiz kadar hosunuza gitmesin, suriyeli afgan hangi irk getirirseniz getirin bu ulke turk milli benligini kaybetmeyecek! eger araplara o kadar hayransaniz, turklukle ataturkle ve cumhuriyet rejimiyle sorununuz varsa, o geri kalmis ve tam da istediginiz seriat rejimli ulkelere gidebilirsiniz.
1 yıl önce
yazılı kaynak göster diyen yukarıdaki webtekno içeriğini bir zahmet tamamını okusun, haber küpüründe şöyle yazıyor arapça Kemal değil öztürkçe Kamal dır atamızın ismi ondan dolayı arapça ve araplara düşmanlıktan dolayı yapılmış bir iş olduğunu küpür anlatıyor zaten.
-2
1 yıl önce
Verdiğin bilgi hurafeden ibaret.Yazılı kaynak göster.
-2
1 yıl önce
Bilader sen nasıl bir davarsın? Adamlar kelime anlamına dahi açıklayarak bilale anlatır gibi anlatmış daha neyin davasındasın sen? Eczaneden yanık kremi alıp alev alan taraflarına sürebilirsin.
-2