Netflix, Türkiye’de hizmet vermeye başladığı günden bu yana, klasik televizyon servisi abonelerinin büyük kısmını kazanmayı başardı. Platform, her ne kadar abone sayısını açıklamasa da ülkemizdeki kullanıcıların yüksek miktarlarda olduğunu anlamak zor değil. İlk Türk dizisi Hakan: Muhafız, hem abone sayısının fazla olmasıyla, hem de Türk dizi sektörünün uluslararası boyutta pazara sahip olmasıyla bağlantılı bir şekilde gerçeğe dönüştü.
Dışarıdan bakıldığında bizi çok da ilgilendirmiyormuş gibi görünen bu sektörel ve teknik detaylar, aslında yapımların kalitesini doğrudan etkiliyorlar. Televizyonda bile çok sayıda insan tarafından takip edilen projelerin, artık lastik gibi uzatıldıklarını görüyoruz. Amerikan dizi standartlarından uzak bir sektöre sahibiz. Bu durum ülkemizdeki dizilerin kalitesini doğrudan etkiliyor; hep aynı tarzda, neredeyse aynı senaryo ve karakterlere sahip işler görüyoruz. Netflix’in Hakan: Muhafız dizisi tüm bunları bertaraf edecek bir sürecin ilk kıvılcımı niteliği taşıyor.
Hakan: Muhafız, tam bir başlangıç projesi. Peki bugüne kadar Türkiye’de yayınlanan internet dizilerinden ne farkı var?
Türk dizilerinin klasik süresi 1 saat 30 dakika civarındayken, Blu TV gibi yerli platformlarda, sürelerin ortalama 60-45 dakikaya gerilediğini gördük. Elbette Netflix’ten önce, son derece başarılı internet dizilerimiz çıktı, ancak bu dizilerin yerli bir platform üzerinden yayınlanması yine sektörel bir amaca hizmet ediyordu: Ulusal platformları, uluslararası markalara dönüştürmek.
Blu TV’nin Masum gibi projelerle bu amaç doğrultusunda sağlam adımlar attığını söylemek mümkün. Eğer farklı dillerde de içerikler üretilirse, etkisi büyük olacaktır. İşte Netflix, tam da bu noktada ayrıldığı için Hakan: Muhafız bir başlangıcı temsil ediyor. Halihazırda küresel bir platformda; İspanyolca, Almanca gibi dillerden sonra Türkçe bir dizi yayınlanmış oldu. (Umarız bunu Blu TV de bir gün başarır).
Türk izleyici alışkanlıklarına uygun, uluslararası kalitede bir dizi:
Biliyorsunuz ki Türkiye’de genel izleyici kitlesi, fantastik içeriklere pek alışkın değil. Bir şekilde ülkemizde görsel efekt olan neredeyse her yapım nahoş karşılanabiliyor. Hakan: Muhafız, Türkiye’deki izleme alışkanlıklarına bağlı olan kültürel tercihlerin değişim formülünü sunuyor. İlk bölümlerde görsel efektli sahnelerin sayısı çok az, hatta ilk sezonun genelinde görsel efektler olabildiğince az yerde kullanılmış durumda.
Böylece Netflix gibi ortamlara katılan yeni ve klasik Türk izleyicisinin canı sıkılmıyor. Ayrıca mevcut Türk aboneler ve diğer ülkelerdeki izleyiciler, uluslararası bir proje izliyorlar. Hakan: Muhafız için yabancı bir diziye Türkçe dublaj yapılmış gibi benzetmesi oldukça zor. Bunun yerine kültürel bir sentez demek daha doğru olabilir.
Başroldeki Çağatay Ulusoy tercihinden tutun Okan Yalabık, Yurdaer Okur, Ayça Ayşin Turan ve Hazar Ergüçlü gibi isimler, diğer çoğu Netflix yapımlarındaki oyunculuklara kıyasla gayet başarılı duruyorlar. Ayrıca yan karakterler ve ana karakterlerin çevresiyle kurduğu etkileşim, yerel kültürümüzü çok iyi yansıtıyor. İnsanlar Hakan: Muhafız’ı ilk duyduklarında, en çok Türkiye’nin nasıl yansıtılacağı konusundan çekinmişlerdi. Şunu söyleyebiliriz ki İstanbul’u ve Türkiye’yi oldukça iyi yansıtan sahneler var. Burada, Yönetmen Can Evrenol’a ve kamera arkasındaki herkese teşekkür etmek lazım.
Beklenenden kısa bölümler ve ikinci sezon:
Hakan: Muhafız, sanki daha az bölüm olarak tasarlanmış bir proje gibi görünüyor. Bölümlerin standart bir uzunluğu yok, 45 ila 32 dakika arasında değişen süreler görüyoruz. Sanki ilk etapta çekilen 8 bölümlük bir sezon, sonradan alınan kararlarla 10 bölüme uzatılmış ve yeniden kurgunlanmış gibi görünüyor. Bu durum -eğer varsa-
Dizinin ikinci sezon çekimlerinin de tamamlandığını düşündüğümüzde, her şey biraz daha netleşiyor. Zira birkaç hafta önce ortaya çıkan söylentiler, Netflix yönetiminin bazı sahneleri sevmediği, hatta Can Evrenol’un yerine farklı bir yönetmen arandığı, dizinin ek sahneler çekilmek üzere ertelendiği yönündeydi. Bu iddialar doğrudan Evrenol tarafından reddedildi, hemen sonrasında yayın tarihi açıklandı.
Elimizdeki bilgilerden yola çıkarak anlıyoruz ki ilk iki sezonun çekimi aynı anda gerçekleştirilmiş. Ardından bölüm sayıları değiştirilmiş ya da bazı sahneler çıkartılıp, alternatif senaryo ya da kurgularla devam edilmiş. Bunun izleyici beklentisiyle ilgili büyük bir ilişkisi var. Netflix, küresel çapta ilgi görmeyecek bir projeyi, daha ilk sezonu yayınlanmadan iki sezon olarak planlamaz.
Sonuç: Aynen devam!
Hakan: Muhafız, bir başlangıç projesine kıyasla son derece kaliteli. Yapımın yayınlanması, yerli platformların artan rekabet koşullarıyla mücadele etmeleri için daha kaliteli işler çıkarmaya zorlayacak. Netflix’in Beren Saat’in başrolünde olduğu diğer Türk dizisi için de çalışmalar çoktan başladı.