İnsanlar, içinde bulunduğumuz bu dönemde sokağa çıkmaktan korkuyor. Koronavirüs salgını nedeniyle insanların sosyal mesafeyi korumaları büyük önem taşıyor. Bu dönemde salgının takibi de en önemli konulardan biri.
Teknoloji devleri Apple ve Google, koronavirüs hastaları ya da taşıyıcılarıyla teması en aza indirmek için yeni bir teknoloji önerse de Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Örgütü (NHS), daha farklı ve merkezi bir sistemde ısrarcı.
NHSX uzmanları, merkezi sistemden yana:
NHSX doktorlarından biri olan Profesör Christophe Fraser, BBC’ye yaptığı açıklamada kendi önerdikleri sistemin denetiminin daha kolay olduğunu ve bilimsel veri toplanmasını daha hızlı gerçekleştireceğini söylüyor. Öncelikli amaçlarının hastalıktan etkilenme riski olan insanlara uyarıda bulunmak olduğunu belirten profesör, bunu da merkezi bir sistem kullanarak yapmanın daha kolay olacağını düşündüklerini ifade ediyor.
Birleşik Krallık’ın bu yaklaşımı; ülkeyle İsviçre, Estonya ve Avustralya’nın Kızılhaç organizasyonları ve Avrupa çapında faaliyet gösteren DP3T adlı organizasyon ile karşı karşıya getiriyor zira bu kuruluşlar merkezi olmayan tasarımları destekliyor. Fransa ise merkezi modeli savunanlar arasında yer alıyor.
Uzmanlardan 'yeniden değerlendirme' çağrısı:
Ülkede yüzlerce siber güvenlik uzmanı, kararın gözden geçirilmesi için bir açık mektuba imza attı. Bu isimlerden önemli bir kısmı Inria’da çalışıyor. Inria ise uygulamayı geliştirmekle görevli olan birim olarak gösteriliyor. Avrupa Komisyonu ise hem merkezi hem de merkezi olmayan sistemi kabul edeceğini açıklamıştı.
Karar verme sürecinde firmaların farklı yaklaşımları bulunuyor. Google’ın amaçları arasında bu hafta kendi modellerine uygun bir API yayınlamak yer alıyor. Apple ise Bluetooth teknolojisine dayanan bir yönteme odaklanıyor. Birleşik Krallık’ın yöntemi, telefonlarda arka planda uygulamayı çalıştırarak daimi olarak veri toplamayı temel alıyor. Sistem, anlık olarak aktifleşiyor ve tekrar geri plana dönüyor. Bunlar çok hızlı olsa da enerji tüketimini artırıyor. Apple’ın yönteminde ise aktifleşme gerekmiyor.
Apple ve Google’ın geliştirdiği yöntemdeyse iki akıllı telefon yakınlaştığında anahtar kodları değiştirilerek bilgilendirmede bulunuluyor. Bu yöntemde şifreler sürekli olarak güncellendiği için sistem daha güvenli hâle geliyor. Bu sistemi takip etmek ya da hacklemek çok daha zor.
Pek çok ülkede akıllı telefonlar kullanılarak koronavirüs salgını sürecinde insanların hastalarla etkileşime girme ihtimalinin azaltılması amaçlanıyor. Her ülkenin farklı bir yaklaşımı bulunuyor. Salgın sürecinde bu uygulamaların nasıl olması gerektiği daha çok tartışılacak gibi görünüyor.