Günün birinde kendi kendine giden bir arabanız olursa, aklınıza o aracın sistemlerindeki karmaşıklık gelsin. Çünkü bir nesnenin bağımsız bir şekilde kurallara uyarak hareket etmesi, pek çok teknik zorunluluk gerektiriyor. Bunlardan en önemlisi ise konum hassasiyeti. Bir otonom sürüş destekli araç tam olarak nerede olduğunu bilmiyorsa hiçbir anlamı kalmıyor. Buradaki hata payları milimetrelere düşürülmek isteniyor.
Nissan ise geliştirmekte olduğu otonom sürüş sistemleri için üretilen ProPilot adında bir teknolojiye sahip. Bu teknoloji, araçların konum hassasiyetini arttırmak adına geliştirilmiş bir donanım ve yazılım birlikteliğinden ibaret, ancak başarılan iş büyük.
ProPilot sistemi yüklenen otonom robotlar, Şampiyonlar Ligi finalinin oynanacağı stadyumda, saha çizgilerini çizdiler:
Bir otomobil sistemi için bu robotlar güzünüze küçük görünüyor olabilir. Artık tüm sektör, dış görünüşün de ötesine geçmiş durumda. Zira Nissan’ın bu iddialı sistemi, dünyanın en önemli futbol karşılaşması için sahanın çizgilerini doğru bir şekilde çizecek kadar hassas. Zaten şirketin amacı da bu algıyı uyandırmak.
ProPilot sisteminin üyesi olan bu minik Pitch-R robotu, çevresini tanımlamak ve saha için uygun bir yer bulmak amacıyla 4 farklı kamera kullanıyor. Aynı zamanda GPS ile henüz bulunmadığı konumlar hakkında ön bilgiler ediniyor. Sonrasında 20 dakika gibi bir kısa sürede, sahanın beyaz çizgilerini çiziyor.
Elbette Nissan, bir tanıtım amacıyla geliştirdiği Pitch-R robotlarını da satışa çıkartıyor. Şirketin nihai amacı ise insan eli değmeden yakalanan yüksek doğruluk başarısını, otonom otomobillere uyarlamak.
Gelecek nesil Nissan araçlarında yer alacağı söylenen ProPilot Assist, bu sistemin gerçek otomobillere uyarlandığı ilk alan olacak. Nissan, 2020 yılına kadar otonom sürüş sistemleri bulunan otomobilleri seri üretime geçireceğini açıkladı.