Bir zamanların efsanesi olan ve günümüzde HMD Global bünyesinde çalışmalarına devam eden Nokia, bugün hissesinde büyük bir felaketle karşılaştı. Şirket, son çeyrekte yaşadığı kâr kaybını açıkladıktan sonra hisselerinde %25’lik bir düşüş yaşadı. Ayrıca şirket, önümüzdeki altı ay boyunca temettüsünü askıya alacağını söyledi. Nokia’nın yaşadığı bu düşüş, son altı yıl boyunca görülen en büyük düşüştü.
Peki bu düşüşün asıl sorumlusu kim? Quartz’ın yaptığı habere göre düşüşün sorumlusu 5G teknolojisi. Nokia CEO’su Rajeev Suri, yaptığı açıklamada 5G’yi hayata geçirmek üzere üretilecek ekipmanların maliyetinin yüksek olduğunu söyledi. Suri ayrıca özellikle satışların düştüğü Çin’de yükselen fiyatlardan ve 2016 yılında Fransız telekom cihazı devi Alcatel-Lucent’i bünyelerine katmanın maliyetinden bahsetti.
Nokia’nın 5G ve Alcatel-Lucent ile karşılaştığı zorluklar, bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla %7 azalan Ar-Ge ağının da sebebini ortaya çıkarıyor. Aslında yapılan satışlarda bir azlık görülse de Nokia, telekom ekipmanı pazarını gerçekten domine ediyor. Şirketin yalnızca iki rakibi var: Ericsson ve Huawei. Bu arada Huawei’nin telekom ekipmanlarını daha ucuza sattığını da ekleyelim.
Fakat bir yerde baskın olmak Quartz’ın deyimiyle bir lanettir. İlk başta kolay pazar payı ve istikrarlı gelir sağlayan dinamikler sonunda söner ve kâr elde etmeyi zorlaştırır. Telekomünikasyon endüstrisi için bu durumu en iyi açıklayan yer diyebiliriz. Şirketin oligopolistik yapısı, rekabet edebilmek ve teknoloji tabanlarını genişletmek için satıcıları baskı altına alıyor.
Nokia ve iki ana rakibi de donanımları yazılımla değiştiren bir ağ mimarisi geliştirerek 5G şebeke teknolojisine büyük bir yatırım yaptı. Ancak donanımlar hâlâ çok pahalı olduğundan telekom operatörlerinin kârlılığı tehdit altında kalıyor. Dolayısıyla operatörler tek bir alıcıya bağlı kalıyor.
Küreselleşmiş bir tedarik zincirinin nasıl olması gerektiğine dair onlarca yıl boyunca gerçekleşen birleşme, telekom endüstrisinin eski teknolojileri geride bırakmasını zorlaştırıyor. Neredeyse tüm dünya hâlâ 4G, 3G ve hatta 2G gibi eski nesil teknolojilerle bağlantı kuruyor. Telekom şirketleri de bu kullanıcıları bir anda görmezden gelip geleceğe bakamıyor.
Tabii bu durum Nokia için de geçerli. Şirket, eski kullanıcılarını bir kenara atamıyor. Bu kullanıcılar var oldukları için eski ağlar da sürekli güncellenmek zorunda kalıyor. Bu konuda harcanan tüm paralar da çok daha yeni ve verimli teknolojiler geliştirmeye harcanan paraları kısıtlıyor. Suri’nin açıklamalarına göre Nokia’nın üzerinde olan kâr baskısı 2021 yılından itibaren azalacak. Fakat bu baskının uzun vadede tamamen yok olması imkansıza yakın.