Beş yıl önce dünyanın en ikonik yapılarından biri alevlere teslim oldu. Notre Dame Katedrali'nin çatısı çöktü, iç mekânı harabeye döndü ve yüzlerce yıllık tarih yıkılmanın eşiğine geldi.
Ancak bu felaketten sonra inşaat ekipleri ve mimarlar, âdeta mucizeler yaratarak bu yapıyı eski ihtişamına kavuşturmak için kolları sıvadı.
Notre Dame Katedrali, yalnızca Paris’in değil tüm dünyanın gözünde bir başyapıt olarak kabul ediliyor.
Gotik mimarinin zirvesini temsil eden bu yapı, her yıl 12 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlıyordu. Katedralin kökeni, 1163 yılında Papa Alexander III tarafından atılan ilk tuğlaya dayanıyor ve tamamlanması iki yüzyıl sürdü.
Notre Dame, Napolyon’un imparator ilan edilmesinden Jeanne d’Arc’ın aziz ilan edilmesine kadar sayısız tarihi olaya tanıklık etti. Yangından sonra katedralin çökmesini önlemek için öncelikle yapının stabilize edilmesi gerekiyordu.
15 Nisan 2019, dünya tarihine kara bir gün olarak geçti.
Notre Dame Katedrali, büyük bir yangınla karşı karşıya kaldı ve sadece Fransız halkını değil tüm dünyayı yasa boğdu. Yangının ardından katedralin çökmesini önlemek için ilk adım, yapının stabilize edilmesiydi.
Uçan payandalar gibi tarihi unsurların yangın sonrası zayıflaması, yapıyı daha da kırılgan hâle getirdi. Eğer bu payandalardan biri bile çökmüş olsaydı, tüm katedral yerle bir olabilirdi.
Bu nedenle yangından sonra katedralin stabilize edilmesi için iki yıl süren yoğun çalışmalar yürütüldü. İlk olarak yapı içeriden güçlendirilirken dışarıda da devasa iskeleler kuruldu. Yangında eriyen ve karmaşık bir metal yığınına dönüşen eski iskeleler dikkatle söküldü.
Notre Dame Katedrali’nin yeniden inşası sadece bir yapıyı kurtarmak, tarihine sahip çıkmak anlamına da geliyor.
1 milyar dolarlık bu devasa bütçe, katedralin geleceğe miras bırakılmasını sağlamak için kullanılıyor. Yeniden inşa sürecinde, katedralin dijital bir kopyası oluşturularak gelecekteki olası restorasyonlar için referans noktası sağlanıyor.
Ayrıca katedralin yeniden inşasında 21. yüzyıl teknolojileri de kullanılıyor. Örneğin, yapı üzerine yerleştirilen hareket sensörleri ve lazer tarayıcılar, yapının her bir detayının dijital olarak korunmasını sağlıyor.
Bu sayede gelecekteki nesiller için Notre Dame Katedrali’nin tam dijital modeli oluşturulmuş oluyor. Katedralin iç mekânında yer alan 8.000 parçalı devasa org da yangında büyük zarar gördü.
Enstrüman, yangının ardından dikkatle sökülerek temizlendi ve yeniden monte edildi. Ayrıca yangında zarar gören vitray pencerelerin bir kısmı Almanya’daki Köln Katedrali’nden bağışlanarak Notre Dame’ın ışıltısını geri kazanmasına yardımcı oldu.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
