Karbon salınımının bolca tartışıldığı şu günlerde büyük otomobil firmalarının elektrikli otomobillere yönelmeye başlaması çok da sürpriz bir strateji değil. Elektrikli otomobil denilince de akla ilk olarak Elon Musk’ın CEO’su olduğu Tesla geliyor.
Daha uzun menzilli Tesla Model 3
Obrist Powertrain’in Obrist Mark II adını verdiği Tesla Model 3 Plug-in Hybrid modeli, batarya paketi ve ek olarak ön bagaja monte edilmiş benzin motoru sayesinde 1.000 km menzili destekleyecek. Şirket, bugünün elektrikli araçlarının ortalama bir tüketici için tamamlanmamış altyapıya, yetersiz menzile ve yüksek maliyete sahip olduğunu iddia etti.
Şirket, tüm bunların çok fazla para harcamadan çevreye pozitif bir etki bırakan HyperHybrid güç aktarım mekanizması çözümü için bir ilham kaynağı haline geldiğini söyledi. Şirket, aracın maliyet ve menzil limitlerinde değişiklik yapabilmek için Tesla Model 3’ün 2.710 yanma odası temelli 50 kWh bataryasını, 18.650 yanma odalı 17,3 kWh batarya ile değiştirdi. Bu sayede aracın ağırlığından tasarruf edildi. Şirket, ayrıca iki silindirli benzin motorunu da aracın ön bagajına yerleştirdi.
Aracın maliyet tarafına bakıldığında 17,3 kWh sistem için 2231 dolar, motor için 1339 dolar ortaya çıkıyor. Sistemin toplam maliyeti ise 3.571,04 dolar ki bu, kWh batarya modülünün maliyetinden %55 daha ucuz olduğu anlamına geliyor.
Obrist, araç için ilk lisans anlaşmasını ekim ayında imzalamıştı ve ikinci bir anlaşmanın da yakın bir gelecekte olması bekleniyor. Avusturya’da bulunan şirketin planı, ilk HyperHybrid aracını 2023 yılında satışa sunmak. Aracın isminin ne olacağı ise henüz açıklanmadı.
Tabii Tesla Model 3’ün bataryasını daha ufak ve hafif bir modülle değiştirip araca ufak bir motor eklemek ilginç bir konsept gibi dursa da tüm bunlar, yukarıda da bahsettiğimiz elektrikli araçların önemini kaybediyor. Bu araçla birlikte Tesla’da sahip olunan benzin almamak ve doğaya karbon salmamak gibi avantajlar ortadan kalkıyor.
