Bir düşünün… Bir sabah uyanıyorsunuz ve okyanuslar yok olmuş. Yerleri bomboş, sadece kuru toprak yataklarından ibaret.
Güneş hâlâ doğuyor ama sanki dünya kalp atışını kaybetmiş gibi sessiz… Çünkü gerçekten de öyle.
Önce iklimler tuhaflaşır.
Okyanusların yok olması, gezegenin doğal serinletme sistemini kapatmak gibi bir şey. Birkaç gün içinde sıcaklıklar anormal derecede yükselmeye başlar çünkü okyanuslar, Güneş’in enerjisini emer ve sonra bunu yavaşça geri verir. Ama artık bu yok.
Güneş’in kavurduğu yeryüzü ise adeta bir fırın. Yağmur bulutları? Onlar da yok, çünkü onları yaratan okyanus buharı bir anda ortadan kalktı.
Tarım arazileri hızla kuruyor, tarlalar kavruluyor, ormanlar tutuşmaya başlıyor… Suların olmadığı bir dünya, nefes bile alamayacak kadar boğucu diyebiliriz.
Kaybolan okyanuslarla birlikte deniz canlıları da yok olurdu tabii.
Balıklar, mercanlar, yunuslar, algler, dev balinalar... Hepsi bir anda susuzlukla karşı karşıya. Derin denizlerin sakinlerinden, kıyılardaki küçük yengeçlere kadar her şey bir anda yok olur.
Bununla da sınırlı kalmaz, domino taşı gibi devam eder. Deniz yaşamı giderse, onunla beslenen kuşlar ve kara hayvanları da gider. Bir nevi ekolojik çöküş yaşarız.
E peki bize ne olur?
Yağmur yağmıyor, nehrin suları azalmaya başlıyor, göller buharlaşıyor... Tatlı su kaynakları, bir zamanlar okyanuslardan gelen döngüyle beslenirdi. Şimdi onlar da yok.
Muhtemelen şehirlerde panik başlar; insanlar su depolarına hücum eder fakat içme suyu birkaç gün içinde tükenir. Hatta büyük bir ihtimalle çatışmalar çıkar, ülkeler arasında su savaşı patlak verir.
Ha bir de yemek meselesi var. Karada yetişen bitkiler bile artık büyüyemez çünkü su olmadan tarım da olmaz.
Gezegenimizin görüntüsü ve işleyişi tuhaflaşır.
Okyanusların yok olması, devasa boşluklar bırakır. Üstelik bu ağırlık kaybı, yer kabuğunda büyük bir dengesizlik yaratır. Kıtalar sarsılmaya başlar, her yerde depremler olur, volkanlar uyanır…
Muhtemelen yalnızca birkaç ay içinde gezegenimiz, tanıyamayacağımız bir hâle bürünür. Atmosfer, karbondioksitle dolup taşar.
Bir zamanlar mavi bir inci gibi görünen gezegenimiz, artık kuru, kızıl bir çöl gezegeni olmuştur. Venüs'ün nasıl bu hâle geldiğini hep merak etmiştik. Şimdi biliyoruz: Okyanussuz bir dünya, kesinlikle yaşanabilir bir dünya değil…
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: