Ölüm, her yaşayan varlığın yüzleşmesi gereken bir gerçek. Canlılar öldüğünde bedenleri yaşamdan yavaş yavaş ayrılır. Bu süreçte; cesetlerin doğum yapması, hareket etmesi, konuşuyor gibi sesler çıkarması ve benzeri değişiklik olaylar gözlemlenebilir. Her ne kadar korkutucu şeyler olsa da, bunlar insanlığın doğasında bulunmakta. Sizler için insanlar öldükten sonra, bedenlerine neler olabileceğini gösteren yedi maddeyi bu yazımızda derledik.
7. Hareket Etme
Cesetlerin hareket etmesi çoğu kişi tarafından gözlemlenmiş ve bilimsel olarak da kanıtlanmış bir olay. Bunun sebebi ölen kişinin canlanması değil, kasların hala sinirlerden sinyaller alabiliyor olması. Bu bağlamda kasların kasılmasıyla; eller kapanabilir, parmaklar ve ayaklar hareket edebilir, göz kapaklarında hareketlilik gözlemlenebilir.
6. Ölüm Sonrası Doğum
Ölümün ahlaki bir seçiciliği yoktur ve bu doğrultudu hamile kadınlar da ölebilir. Yaşıyorken doğum yapmak çok güzel bir his olsa gerek; ölüm sonrası doğumun ise bununla hiçbir alakası yok. Genelde cesetler tabutlara koyulduktan sonra gerçekleşen bu olay, tabutun içinde cesetin çürümeye başlamasıyla gazların birikmesi ve bu gazların kişinin karın bölgesine baskı yapması sonucunda fetüsün dışarı çıkması şeklinde gerçekleşiyor. Bundan ötürü bu türdeki doğumlara "tabut doğumu" da deniyor.
5. Ses Çıkarma
Birçok ölü bedenden bağırma veya hırıldama sesleri duyuluyor. Bunun sebebi ise cesetlerin içinde sıkışan havanın zamanla, gevşeyen kasların da etkisiyle kendine bir yol bulup dışarı çıkması. Sıkışan gaz dışarı çıkarken ses tellerinden geçerse, cessetten konuşma benzeri sesler de duyulabiliyor.
4. Tırnak ve Saç Uzaması
İnsanlar öldükten sonra bile saçlarının ve tırnaklarının uzamaya devam ettiğinin gözlemlendiği belirtiliyor ancak bu bir yanılsama. Kişi öldüğünde tırnaklarının etrafında bulunan etler sıkışır ve geri çekilir. Bu sebeple kişinin tırnaklarının öldüğü haline nazaran daha uzun olduğu yanılgısı oluşur. Aynı şekilde saç derisinin de büzüşmesiyle saçların kafaya oranla daha uzun olduğu düşünülüyor.
3. Patlama
Nadir de olsa, insanların öldükten sonra patladıkları söylentileri bulunuyor. Bunun sebebi, ölülerin ses çıkarmasında da olduğu gibi, vücudun içinde sıkışan gazlardan kaynaklanıyor. Bu gazlar, cesetin içinde çoğalan mikroorganizmaların gaz üretmeleriyle meydana geliyor. Bu gazın ağızdan dışarı çıkamadığı ve vücudun içerisinde biriktiği durumlarda patlama gerçekleşebiliyor. 2013 yılında Melbourne'da bulunan bir anıt mezarda, ziyaretçiler içerideyken, mezarlarda bulunan cesetlerden birisi patlamış, etrafı oldukça berbat bir koku sarmıştı. Bu olayın oldukça travmatik sonuçlar doğurmuş olması muhtemel.
2. Acının Hissedilmesi
Organ bağışçısı br kişide beyin ölümü gerçekleştiğinde, organlarının nakil işlemi için acilen bir ekip toplanır. Bu işlem gerçekleşene kadar, kişinin bedeni yaşam destek makinelerine bağlı bir şekilde hayatta tutulur. Beyin ölümünün yaşandığı durumlarda, organları almak için vücut bıçak altında iken bazen kan basıncının yükseldiği gözlemlenmiş ve bunun ardınan yapılan araştırmalarla kanıtlanmış ki beyin ölümü gerçekleşse bile, beyin on dakikaya kadar faaliyetlerini azaltarak sürdürebiliyor. Bu süreçte, kişinin vücudunda meydana gelen bütün acıları tamamen hissedebildiği düşünülüyor.
1. Öldüğünün Farkında Olmak
Yapılan araştırmalar sonucunda, beynin ölümden sonra dâhi bir miktar farkındalık sergilediği sonucuna ulaşılmış. Bu doğrultuda, kişinin öldükten sonra dâhi öldüğünün farkında olabileceği anlaşılıyor. Yasal olarak, ölen 2.060 kişinin beyni üzerinde yapılan gözlemlerde, kişilerin beyinlerinin %40'ının, öldükten (en fazla 10-20 saniye) sonra bile çevrelerinde olup biten olaylara göre tepkiler geliştirebildiği kanıtlanmış. Bu sonuç doğrultusunda bilim insanları, insanların öldükten sonra öldüklerinin farkında olabileceğini düşünüyor.
Ölümden kaçmak ne yazık ki mümkün değil. Her canlı eninde sonunda ölümü tadacak. Yapmamız gereken şey ne zaman öleceğimizi değil, yaşadığımız zamanları nasıl değerlendireceğimizi düşünmek.