Olimpiyatlar, binlerde yıl önce Antik Yunanistan’da ortaya çıktığından bugüne kadar hâlâ devam eden, insanlığın nadir geleneklerinden biri. Dünyanın dört bir yanından birçok atlet, kendilerinin sınırlarını zorlayarak ülkelerini en iyi şekilde temsil etmek için müsabakalara katılıyorlar.
Peki ne zaman başladı bu olimpiyatlar? Neden yapılıyordu ve amacı neydi? Özellikle pandemi nedeniyle ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyatlarının yakında başlayacak olmasıyla beraber bu soruları yanıtlayıp, olimpiyat tarihini sizlere akıcı bir şekilde aktardık. Dilerseniz insanlığın uzun yıllardır süregelen bu geleneğinin derinlerine vakit kaybetmeden inelim.
İlk olimpiyat ne zaman yapıldı?
Antik Yunanlılar, spora bayılırlardı ki neredeyse hepsinin tasvirlerinin baklavalı adamlar olmasından bunu anlamak pek zor değil. Sporu bu kadar seven Antik Yunan halkı, Yunanistan’ın Güneybatı bölgesindeki Olympia şehrinde bir turnuva düzenlediler.
50.000 insan, her 4 senede bir tahminlere göre ilk olarak 2.700 yıl önce gerçekleşen bu etkinliği izlemek ve içinde yer almak için dünyanın dört bir yanından Yunanistan’a gidiyordu. Olimpiyat oyunlarını kazanan yarışmacılara o zamanlar Antik Yunanlılar, ‘Ehe bizde altın madalya yok ki’ deyip yapraktan yapılmış bir taç veriyorlardı.
Olimpiyatlar neden yapılırdı?
Her ne kadar spora bayılsalar da Antik Yunanlıların bu etkinliği düzenlemesinin tek sebebi spor aşkı değil. Dünyanın dört bir yanından insanları bu etkinliğe çekebildiğini fark eden Yunan diplomatlar, bu etkinliği aynı zamanda diplomasi için de kullandılar. Nasıl mı?
Yunanlılar her 4 senede bir bu etkinliği düzenlerken, dünyanın dört bir yanına elçi gönderirdi ve devam eden savaşların olimpiyat süresince durdurulmasını söylerlerdi. ‘Kutsal bir barış’ olarak tanımladıkları bu duyuruyu kendi savaşları adına strateji geliştirmek için bir avantaj olarak kullanırlardı. Tabii bunu halka “Şey, insanlar Olympia’ya güvenle gelebilsin diye canım” şeklinde açıklıyorlardı.
Diplomatik nedenler bir yana, Olimpiyat oyunlarının dini bir yönü de vardı. Hatta dini yönü daha ağır basan bir festival niteliğindeydi. Olimpiyat oyunlarının tamamı, Yunan mitolojisindeki tanrıların tanrısı Zeus’a adanırdı ve ziyaretçiler, Zeus Tapınağını ve içindeki altın ve mermerden yapılmış Zeus heykelini görmek için üst üste binerlerdi.
İlk olimpiyatta hangi oyunlar oynanıyordu?
- Koşu
- Uzun atlama
- Disk atma
- Güreş
- Boks
- Pankrasyon
- Binicilik etkinlikleri
Koşu
Olimpiyat oyunlarındaki koşularda 3 çeşit kulvar bulunuyordu. Birincisi Olimpiyat alanını baştan sona (200 metre) koşarak tamamlanıyor ve en hızlı olan kazanıyordu. İkincisi ise iki turdan oluşan bir koşu yarışıydı ve 400 metre koşuluyordu. Üçüncüsünde ise 7 ile 24 arasında değişen tur sayılarıyla uzun koşu yapılıyor ve atletlerin dayanıklılığı ölçülüyordu.
Uzun atlama
Uzun atlamada atletler, atlama mesafesini artırmak adına yular adı verilen taş veya kurşundan yapılmış ağırlıklar kullanıyorlardı. Atlamalarının son anına kadar ellerinde tuttukları bu ağırlıkları son anda arkalarına atıp hız kazanıyorlardı.
Disk atma
En antik disk atma oyunundaki disk, ilk olarak taştan daha sonra demirden, kurşundan veya bronzdan üretiliyordu. Atma tekniği ve oyunu kazanma kuralı ise günümüzdeki serbest disk atışı ile neredeyse aynı.
Güreş
Güreş, Antik Yunan Olimpiyatlarında büyük bir önem taşıyordu zira bir nevi silahsız ordu eğitimi niteliği taşıyordu. O zamanki güreş müsabakaları, sadece atletlerden biri pes ettiği zaman bitiyordu, yani puan sistemi yoktu.
Boks
Günümüz şartlarıyla boks diyebileceğimiz ancak o zamanlar kıran kırana bir dövüşten ibaret olan bu olimpiyat oyununda atletler, ellerini ve bileklerini güçlendirmek adına kayışlar bağlarlardı. İlk başlarda bu kayışlar bezlerden yapılıyordu ve yumuşaktı fakat daha sonra deri kayışlar kullanmaya başladılar ve bu da dövüşlerin daha kanlı geçmesine yol açtı. Yine boksta da atletlerden biri pes ettiği zaman oyun bitiyordu.
Pankrasyon
Günümüzdeki MMA’in atası diyebileceğimiz pankrasyon, dövüş sanatları ve güreşin bir araya gelmesinden oluşan bir müsabakaydı ve Olimpiyatların en zor oyunu olarak anılıyordu. Antik Yunanlılar, pankrasyonun Minotaur’u def eden Theseus tarafından bulunduğuna inanıyordu.
Binicilik etkinlikleri
Antik Yunanistan’ın Olimpiyat oyunlarından en çok bilineni binicilik etkinlikleri, ‘savaş arabası’ olarak adlandırılan, bir insanın sürdüğü ve maksimum 2 atın çektiği bir araç ile gerçekleşen savaş arabası yarışını içeriyordu. Tabii şimdiki gibi at yarışları da düzenleniyordu ve bu yarışlar Hipodromda yer alıyordu.
Olimpiyatların oyunlar dışındaki asıl amacı
Oyunların haricinde ilk düzenlenen olimpiyattaki asıl amaç, oyun oynayıp galip gelmek değildi. Olimpiyatların Antik Yunan döneminde dini bir etkinlik niteliğinde olmasından daha önce bahsetmiştik. Tam da bu nedenle olimpiyatların asıl amacı bir kurban etme seremonisi düzenlemekti.
Olimpiyat oyunlarının 3. gününde, 100 adet öküz Zeus Sunağında yakılarak kurban edilirdi. Bu sunak, tahmin ettiğiniz üzere taş veya mermerden değil kurban edilen öküzlerin küllerinden yapılırdı. Hatta milattan önce 200 yılı civarında bu külden yapılmış sunağın boyutu tam 6 metre yüksekliğindeydi.
Peki her sene bir yerden bir yere götürülen Olimpiyat ateşinin olayı ne?
Aslına bakarsanız Olimpiyat ateşinin antik hiçbir yanı yok çünkü şaşırırsınız ki olimpiyat ateşini Olympia şehrinden tekrar Olympia’ya taşımaya gerek duyulmuyordu. Evet, o zamanlar Olympia’daki Hera tapınağında sürekli yanan bir alev bulunuyordu ancak bunun Olimpiyat oyunlarıyla hiçbir alakası yoktu.
İlk olimpiyat ateşi ve meşalesi, Amsterdam’da gerçekleşen 1928 Olimpiyatlarında ortaya çıktı. Meşale teslim etme olayı ise 1936 Berlin Olimpiyatlarının organizatörü Carl Diem’in fikriydi. Sonraki yıllarda düzenlenen meşale teslim etme törenlerinde ise seyirciler arttı, çeşitli fikirler uygulandı ve günümüzdeki hâline geldi.
Hatta 2004 yılındaki meşale teslim etme töreni, Olympia’dan Atina’ya gidene kadar 7 kıtanın tamamını sönmeden dolaşmıştı. Şu anda bu tören Olimpiyatların en önemli simgelerinden biri ve dünyanın dört bir yanında Olimpiyat meşalesi, barışın simgesi olarak görülüyor.
Antik Yunan Olimpiyatlarında kadınların yeri neydi?
Antik Yunan'da gerçekleşen olimpiyatlara kadınlar da katılabiliyordu ama sadece bekâr olanlar. Evli kadınlar için müsabakalara katılmak yasaktı. Eğer evli bir kadının olimpiyat oyunlarına sızmaya çalıştığı tespit edilirse ceza olarak bir dağdan aşağı atılırdı. Bayağı bir medeni, değil mi?
Bununla beraber kadınlar aynı zamanda savaş arabası yarışlarında yer alabiliyorlardı ve bekâr kadınlar ek olarak her 4 yılda bir Olympia’da kendi festivallerini kutlayabiliyordu. Bu festivalin adına ‘Heraia’ deniyordu ve Zeus’un karısı Hera’nın adına düzenleniyordu. Kazananlar kutsanmış zeytin dallarından yapılan taçlar ile ödüllendiriliyordu. Ancak Antik Yunan’da sadece Spartalı kadınlar sporla ilgileniyordu bu yüzden çok fazla katılan kişi olmuyordu.
Pandemi koşullarında gerçekleşecek ilk olimpiyat: 2020 Tokyo Olimpiyatları
Dünyanın tabiri caizse ‘içinden geçen’ pandemi nedeniyle ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyatlarında olimpik oyunlar, 23 Temmuz 2021 tarihinde başlıyor. Dünyanın dört bir yanından gelecek olan sporcular, ülkelerini çeşitli olimpiyat oyunlarında en iyi şekilde temsil edebilmek için ter dökecek.
23 Temmuz ile 8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan olimpiyatın sembolü olimpiyat meşalesi, el değiştirerek Japonya’ya 18 Temmuz’da varacak ve Japonya’nın 47 farklı vilayetinden geçecek uzun bir yolculuğa çıkacak.
Olimpik oyunlardan sonra gerçekleşecek olan paralimpik oyunlar ise 24 Ağustos 2021 tarihinde başlayacak ve 5 Eylül’e kadar devam edecek.