İnsan vücudu, yeryüzündeki birçok canlıya kıyasla oldukça işlevsel ve gelişen bir yapıya sahip. Basit bir kan bağışı sonrasında bile vücudumuz, 3,5 trilyondan fazla kan hücresi kaybeder ancak bunu rahatlıkla geri kazanabilir. Kan hücrelerinin yenilenme hızı, konumuz için en basit örnek sayılabilir. Peki vücudumuzun hayati organları olmadan da hayatta kalabileceğini biliyor muydunuz?
1. Dalak:
Dalak, kaburgalarımıza oldukça yakın bir bölgede konumlanıyor. Bulunduğu bölge açısından tehlikelere karşı oldukça savunmasız olan dalak, ince bir kapsül tarafından korunmaktadır. Fazlasıyla ince olan bu koruma kapsülü hasar aldığında ise iç kanama ortaya çıkar ve fark edilmezse ölüme yol açabilir.
Ancak en ufak hasarda bile ölüme kadar götüren bu organ olmadan da hayatta kalmamız mümkün. Çünkü; birçok işlevi yerine getirebilen akciğerimiz, dalağın tüm işlevlerini tek başına üstlenebiliyor. Eğer sağlıklı bir akciğeriniz varsa, dalağınız olmasa da olur.2. Mide:
Sindirim sistemi açısından son derece önemli olan mide, 4 farklı işlevi yerine getirmekle yükümlüdür. Bunlardan ilki; kasılıp gevşeyerek fiziksel sindirimi sağlamak, ikincisi ise emilim yaparak besinlerin kana karışmasına yardım etmektir. Fakat sindirim sisteminin ana unsurlarından olan midemiz vücudumuzda bulunmasa da yaşamımıza devam edebiliriz.
Kanser, travma hasarı tarzı durumlardan dolayı midemiz alınabiliyor. Midemizin alınması halinde cerrahlar, yemek borusunu direkt olarak ince bağırsağa bağlıyorlar ve doğru tedaviyle birlikte hayatımıza devam edebiliyoruz.
3. Testis ve yumurtalık:
Testis, erkeklerin üreme organıyken, yumurtalık da kadınların üreme organıdır. Bu üreme organları vücutlarımızda çift olarak bulunurlar ve herhangi birinin alınması halinde kalan üreme organıyla çocuk sahibi olunabilir. Kanser ve bazı dış etkenlerden dolayı erkeklerin iki testisi de alınabilir. Aynı durum kadınlarda da rahimin alınmasıyla gerçekleşebilir.
Rahimin alınması durumunda kadınların çocuk sahibi olmasını engeller ve menopoz öncesi regl döngüsünü de duraksatır. Konuyla ilgili araştırmalar, kadınların rahimleri olmadan da yaşam sürelerinin değişmediğini ortaya koydu. Fakat bu durum erkeklerde biraz daha farklı. Araştırmalara göre iki testisini birden aldıran erkeklerin yaşam süreleri daha da uzuyor.
4. Kalın bağırsak:
Bir diğer adı kolon olan kalın bağırsak, 2 metre uzunluğunda bir organdır ve dört kısımdan oluşur. Bu organın ana görevi, su ve vitaminlerin emilimini sağlamak ve besin atığını dışkı haline getirmektir. Diğer organlarda da olduğu gibi kolonumuzu da kanser ve benzeri hastalıklar sonucu kaybedebiliriz. Böyle durumlarda kolonu alınan insanlar, tuvalet alışkanlıklarını değiştirmek ve daha yumuşak gıdalarla beslenmek zorunda kalırlar. Fakat yaşamlarına eskisi gibi devam edebilirler.
5. Safra kesesi:
Safra kesesi, safra adı verilen bir maddeyi depolamaktan sorumludur. Safra adı verilen bu maddeyi karaciğerimiz üretir ve yağların sindirimine yardımcı olur. Kolesterolün aşırı yükselmesi, safra kesemizde safra taşı oluşmasına yol açabilir ve bu taşlar safranın geçtiği boruları tıkayabilir. Böyle bir durumda safra kesesi direkt olarak alınmak zorundadır. Fakat endişe etmeye gerek yok. Çünkü safra kesemiz olmadan da yaşamaya devam edebiliyoruz. Tabii ki hayatımızdaki bazı alışkanlıkları değiştirerek.
6. Apandis:
Apandis, ince uzun bir yapıdır. Tek taraflı bir yapı olduğu için bağırsağa ait maddelerin içine girmesi durumunda iltihap oluşur. Bu iltihaplanma durumuna apandisit adı verilir ve durum ciddiyse apandisin alınması gerekir. Ameliyat edilmediğinde ciddi acılarla canınızı sıkabilecek olan apandis, alındığında ise yokluğunu hiç hissettirmez.
7. Böbrekler:
Hemen hemen herkes biliyor ki insanlar tek böbrekle de yaşayabiliyorlar. Organ bağışında da büyük rolü olan böbrekler, ihtiyacımız olmayan birçok şeyi dışkı yoluyla dışarı atmamızı sağlar. İkisi birden olmadığında hayati tehlike söz konusudur ancak böbreğinizin birini bağışladığınızda da hayatınıza devam edebilirsiniz.
Vücudunuzda olmasa da normal yaşantınıza devam edebileceğiniz organları listelediğimiz yazımızın sonuna geldik. Yazımızı organ ve ilik nakli bekleyen kişileri hatırlatarak sonlandırıyoruz. Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
