Phocine Distemper Virüsü (PDV), Kuzey Atlantik Okyanusunda on yıllardır yaygın olarak görülüyor ancak Kuzey Kutup Denizindeki buzulların erimesinin bir sonucu olarak, Kuzey Pasifik Okyanusunda yaşayan deniz memelileri arasında ortaya çıktı.
Uydu üzerinden hayvanları izleyen 15 yıllık çalışmaya göre, Kuzey Kutbu’ndaki memeliler Pasifik bölgelerine Atlantik üzerinden serbestçe hareket ettiklerinde PDV’de artış gözlemlendi ve en yaygın bazı türlerde PDV tespit edildi.
İklim değişikliği, hayvanların farklı bölgelerine gitmesini kolaylaştırıyor
İklim değişikliğine bağlı olarak giderek artan küresel sıcaklıklar, Kuzey Kutbu çevresinde giderek daha fazla buzulun erimesine neden oluyor ve binlerce yıldır geçilemeyen deniz şeritlerini çok kolay bir şekilde geçmeye fırsat tanıyor.
Uluslararası İklim Değişikliği Paneli'ne (IPCC) göre, 1979 ve 2018 yılları arasında Kuzey Kutbu’nda bulunan buzullar her on yılda ortalama yüzde 12,8 düşüş gösterdi. IPCC, Eylül ayında yayınlanan bir raporda, “Eylül ayındaki bu deniz buzu değişikliklerinin muhtemelen en az 1.000 yıl boyunca görülmemiş olması muhtemel” açıklamasını yaptı.
PDV'nin artışı buzul erimesine bağlı
Bilim insanları, 2003 ve 2004 yıllarında Kuzey Pasifik'teki deniz memelileri arasında PDV’nin şiddetli bir şekilde yükselişinin, Ağustos 2002'deki rekor buzul erimesine bağlı olduğunu söylediler. Testler, Kuzey Pasifik Okyanusu'ndaki denizaslanlarının yaklaşık yüzde 30’unun daha önce Atlantik popülasyonlarıyla sınırlı hastalıklardan etkilendiğini gösterdi.
Çalışmanın yazarlarından Dr. Tracey Goldstein, “Buzul kayıpları, yeni habitatlarda arama ve yem bulma sıkıntısını ortadan kaldırıyor ve hayvanların yeni yollarda rahatça hareket etmesine olan sağlıyor. Hayvanlar hareket ettikçe ve diğer türlerle temasa geçtikçe potansiyel olarak yıkıcı etkileri olan yeni bulaşıcı hastalıkları ortaya çıkarma ve bu hastalıkları aktarma ihtimali oluşuyor” açıklamasında bulundu.
PDV'nin semptomları arasında nefes darlığı, yüksek ateş ve sinir sisteminde çöküş gibi riskler bulunuyor. İlk defa 1980’lerin sonlarında görülen salgınların Sibirya’da bulunan Baykal Gölü’ndeki kara foklarıyla başladığı ve denizaslanlarına bulaştığı tespit edildi. Bu ilk salgın, Kuzey ve Baltık Denizi’ndeki yaklaşık 18.000 fokun ölümüne sebep oldu. 2002 yılında Kuzey Denizi’ndeki bir başka salgının da bölgedeki fok nüfusunun yarısından fazlasını yok ettiğine inanılıyor.