OpenAI, kar amacı gütmeyen ve zengin iş adamlarının yatırımları ile araştırmalarına devam edecek bir şirket olarak kuruldu. Firmada çalışan araştırma ekibi, daha önce yarattıkları bir yapay zekanın, kompozisyon yazabildiğini açıklamışlardı. Bu kompozisyon, araştırma grubunun fikir ayrılığına düştükleri bir konu üzerine yazılmış ve ekibi konu hakkında ikna edecek kadar detaylı bir yazı olma özelliğini taşıyordu. Bu gelişme, yapay zekanın hızla ilerleyeceği konusunda ekibe sinyaller veriyordu ancak onlar bile, bir yapay zekanın birçok farklı alanda her işi aynı anda yapabileceğini tahmin etmemişlerdi.
Sözü edilen yapay zeka, GPT-2 isimli bir algoritmaya sahip. Bu algoritma ilk oluşturulduğunda, bazı görevleri yerine getirebilmesi için programlandı. Buraya kadar her şey normal gözükebilir çünkü durumun, sıklıkla duyduğunuz yapay zeka haberlerinden pek bir ayırıcı tarafı yok. Bu noktadan sonra meydana gelenler ise sadece sizleri değil, yapay zekayı yaratan ekibi de şaşkına çeviriyor.
Araştırma grubunun ifadelerine göre, GPT-2'ye verilen bir konu hakkında öyle detaylı ve eksiksiz bir kompozisyon yazıyor ki, SAT’lerde (ABD’de üniversiteye giriş sınavları) tam puan alabilir. Yapay zeka, kendisine gerçekte var olmayan bir hikaye sunulduğunda, hayali karakterler ve olay örgüleri yaratarak yeni gerçeklikler oluşturuyor.
GPT-2'nin marifetleri bununla bitmiyor. Sınavlarda sorulan boşluk doldurma sorularını hatırlıyorsunuz değil mi? Genelde bu tarz soruların belirli bir cevabı oluyor fakat algoritma o kadar geniş bir bilgi dağarcığını tarıyor ki, alternatif olarak çok sayıda cevap üretebiliyor. Telefonlarda kullanılan otomatik kelime tamamlama özelliğinin çok ötesine geçen bu özellik, sadece kelime değil farklı hikayeler öneriyor. Durumun biraz ürkütücü yanı ise yanıtlardan bazılarının, insanların aklına bile gelmemiş olması. Algoritma aynı zamanda birçok farklı dilde yazılmış eseri anında çevirebiliyor ve bunu kullanarak yazı yazabiliyor.
Tehlike çanları çalıyor mu?
Buraya kadar yazılanlar, teknolojinin gelişmesinin bizlere ne kadar büyük faydalar getireceğini müjdeliyor gibi gözükebilir ancak algoritmanın yaratıcıları bu durumdan biraz endişeli. Bu korkunun nedeni ise GPT-2'nin aslında bu yaptığı şeyleri yapmak için programlanmamış olması. Yani yapay zeka kendi kendine öğrenebiliyor. Bu nedenle yazılan kodları sır gibi saklayan şirket, böyle bir teknolojinin kötü amaçla kullanıldığında, tüm dünya genelinde büyük bir tehlike oluşturabileceğini söylüyor.
Yapay zeka bir yandan hayatlarımızı tahmin edilemeyecek kadar kolaylaştıracakken, diğer yandan tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yapay zeka geliştirilmeye devam edilmeli mi? Yoksa bu durumun bir sınırı olmalı mı?