Osmanlı Devleti'nde Adaleti Sağlamakla Görevli 'Kadılık Sistemi' Nedir, Görevleri Nelerdir?

9
6
3
0
0
İslamiyet’in ilk yıllarında ortaya çıkan ve daha sonra tüm İslam devletlerinde de uygulanan kadılık sisteminin temelinde hukuk olsa bile zaman zaman, özellikle Osmanlı döneminde bu görevin idari yetkileri de olmuştur. Gelin kadılığın tarihine yakından bakalım ve Osmanlı’da kadıların görevleri nelerdir tüm detaylarıyla görelim.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde şer'i yani dini kurallara göre düzenlenmiş bir hukuk sistemi olduğunu biliyoruz. Bu tür bir hukuk sistemi, dini kurallara göre yönetilen pek çok devlette görülmektedir. İslam devletlerinde bu sistemin ortaya çıkışı elbette İslamiyet’in ilk yıllarında Hz. Muhammed ile başlamıştır. Şer'i hukuk sisteminde yetkili kişi kadıdır ve bu sistem, kadılık sistemi olarak adlandırılmaktadır.

İlk gününden beri baktığımız zaman İslam devletlerinde kadıların görevleri genel olarak hukuki kuralları uygulamak üzerinedir. Yani kadılar bir nevi günümüzün hakimleridir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu kadılık sistemini genişletmiş ve bu kişilere aynı zamanda idari görevler de vermiştir. Gelin Osmanlı’da kadıların görevleri nelerdir yakından bakalım ve kadılığın tarihi hakkındaki detayları görelim.

Kadılık sistemi nedir, nasıl ortaya çıkmıştır?

Kadılık sistemi; İslam devletlerinde hukuki anlaşmazlıkları çözmek, ceza vermek, hükümleri infaz etmek gibi görevlerin kadı isimli yetkili bir kişiye verildiği sistemdir. Yani kadılar, hukuki işlemleri yapan günümüzdeki hakimlerdir. Hukuki yetkileri olsa bile tarihin farklı dönemlerinde mali, idari, dini, eğitim görevleri de olmuştur.

İslam hukukunun bir parçası olan kadılık sistemi, İslam peygamberi Hz. Muhammed’in Medine’de kurduğu devlet ile başlamıştır ve kendisi ilk kadı olarak kabul edilir. Devlet genişledikçe sahabeleri kadı olarak atamış ve onlara hukuki, idari yetkiler vermiştir. Kadılık sistemi dört halife döneminde de bu şekilde sürmüştür.

Emevi Devleti’nin ilk halifesi olan Muaviye, yargı işlerine karışmamış ve hukuk işlerini tamamen kadılara devretmiştir. Abbasiler dönemindeki halife Harun Reşid, Ebu Yusuf’u kādılkudât olarak atamıştır. Endülüslerde ve Fatimilerde de benzer bir şekilde uygulanan kadılık sistemi, Türklerin İslamiyeti kabul etmesi ile birlikte Selçuklular, İlhanlılar, Karakoyunlular ve Akkoyunlularda da uygulanmıştır. 

osmanlı, kadı, kadılık sistemi

Osmanlı Devleti’nde kadılık sistemi:

Türklerin İslamiyete geçmesi ile birlikte Türk beyliklerinde ve devletlerinde de kadılık sistemi uygulanır hale gelmiştir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in kadı tayin ettiği bilinmektedir. Osmanlı kaynaklarında rastlanan ilk kadı, Bilecik kadısı olarak atanan Dursun Fakih’dir. 

Osmanlı Devleti’nde kadılar, kaza adı verilen küçük bölgelere atanırdı. Kadı, atandığı bölgenin hakimi, idarecisi, yöneticisi ve emniyet müdürü olarak görev yapardı. II. Mahmut ve ardından Tanzimat döneminde kadıların yetkisi sınırlandırılarak yalnızca yargı işlerine bakmaları sağlanmıştır. 1924 yılında kadılık sistemi tamamen kaldırılmıştır.

osmanlı, kadı, kadılık sistemi

Osmanlı’da kadıları kim atar?

Kadılar kamu görevlisi olarak çalıştıkları için medresede eğitim görmüş ve hukuk bilgisine sahip kişiler arasından devlet tarafından atanırdı. İlk zamanlar kazaskerin önerisi, padişahın kararı ile atanan kadılar, Fatih Sultan Mehmet ile birlikte vezirler tarafından atanmaya başlamıştır. 

Eğitim aldıktan sonra kadı olmak isteyen adaylar padişahın atadığı dönemde padişah tarafından, sonraki dönemde ise kazasker tarafından bir sınava tabi tutulurlardı. Yaklaşık beş yıllık staj ve İstanbul’daki bir yıllık asistanlık döneminden sonra kadıların ataması yapılırdı. İnce elenip sık dokunan bu liyakat sistemi maalesef Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra bozulmuş ve önemli makamlarda tanıdığı olan kişiler kadı olarak atanır hale gelmiştir.

İki başlık altında inceleyebileceğimiz Osmanlı’da kadıların görevleri nelerdir?

  • Kadının adli görevleri
  • Kadının idari görevleri

osmanlı, kadı, kadılık sistemi

Kadının adli görevleri:

Osmanlı kadılık sisteminde kadıların ilk ve en önemli görevi şer’i mahkemelerde hukuki konularda karar vermektir. Nikah ve izdivaçları yapar, miras bölüştürür, yetimleri muhafaza eder, vasi tayinlerine ve azillere karar verir, vakıf ve vasiyet hükümlerinin yerine getirilmesini takip eder, cürüm davalarına ve cinayet davalarına bakarlar.

Kadılar hükümlerin, Hanefi mezhebine uygun olarak verirlerdi. Davalar camide ya da kadının evinde görülürdü. Kadılar adli görevleri kapsamında noter işlemleri de yapar ve vakfiye düzenler, varis atar, senet işlemlerini düzenler, yetim mallarına bakar, tapu kayıtlarını düzenler, evlenme ve boşanma işlemlerini gerçekleştirirdi.

Kadının idari görevleri:

Osmanlı kadılık sisteminde kadının idari görevlerini de idari ve belediye olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Kadı, idari görevleri kapsamında şehri yönetir, asayişi sağlar, esnaf loncalarını denetler, üretim yerlerini denetler, pazar yerlerini denetler, şehrim imar sistemini yönetir ve cami, vakıf, okul gibi yerlerin yönetimlerini denetlerdi.

Belediye işlerine de bakan kadılar bu kapsamda şehir temizliğini sağlar, pazar yeri temin eder, ürünlerin fiyat kontrolünü yapar, ölçü aletlerini kontrol eder, imar düzenlemesi yapar, karaborsadan satış yapılmasını engeller, yerel yasaklar koyar ve yasaklara uymayanları cezalandırırdı. 

osmanlı, kadı, kadılık sistemi

Kadıların görevden alınması ve yardımcıları:

Kadıların kazalara atandığı söylemiştik ancak bu kazalar her zaman küçük yerleşim yerleri olmazlar. Büyük bölgelerde kadının görevlerini yerine getiren naibler bulunurdu. Bunun yanı sıra subaşı, asesbaşı, dizdar, mimarbaşı, imam, müftü ve katip gibi kişiler de kadının görevlerinde ona yardımcı olurlardı. Yani bir nevi günümüzdeki belediye sistemi uygulanmaktaydı.

Kadılar genel olarak görev süreleri bitene, kendileri ayrılana ya da ölene kadar atandıkları yerdeki görevlerini sürdürürlerdi. İki kadı anlaşarak görev yerlerini değiştirebilirlerdi. Görevi kötüye kullanma, yolsuzluk yapma, engelli kalma gibi durumlarda kadı istifa edebilir ya da görevden alınabilirdi. 

osmanlı, kadı, kadılık sistemi

Kadılık sistemi, Avrupalı tüccarların Osmanlı’ya gelmesi ile birlikte zayıflamaya başladı:

Osmanlı Devleti’nin gerileme döneminde güç kaybetmesi ile birlikte teşkilat sistemi de zayıfladı ve bundan ilk etkilenen elbette kadılar oldu. Ancak kadılar en büyük darbeyi 19. yüzyılda Avrupalı tüccarların ülkeye girişi ile birlikte aldılar. Şer’i hukuka göre yargılanamayan bu tüccarlar için ticaret mahkemesi kurulması ile birlikte kadılık sisteminin de sonu gelmeye yüz tuttu.

Kadılık yüksek gelir getiren bir iş değildi, saygınlığının da azalması ile birlikte artık medrese eğitimi görmüş kişilerin bu kuruma ilgisi azaldı. Saygınlığın azalması sonrası halk artık kadının mahkeme kurmasına gerek görmeden imamlardan yalan yanlış fetvalar almayı tercih etti. Rüşvet ve yolsuzluk haberlerinin de artması sonucu hukuk sistemi tepetaklak oldu. 

Zaten II. Mahmut döneminde başlayan ve Tanzimat döneminde süren reformlarla birlikte kadıların elinde yalnızca yargı yetkisi kalmıştı. Ticaret mahkemelerinin kurulması, halkın fetva merakı derken kadılık sistemi yalnızca göstermelik bir hale geldi ve 1924 yılında 469 sayılı Mehakimi Şer’iyenin İlgasına ve Mehakim Teşkilâtına Ait Ahkâmı Muaddil Kanun ile birlikte kadılık kurumu tamamen kaldırıldı.

İslam devletlerinde adli ve idari görevlere sahip olan kadıların tarihinden bahsederek Osmanlı’da kadıların görevleri nelerdir sorusunu yanıtladık. Tarihten ders alıp da liyakat sistemi uygulamayan tüm toplumların sonu maalesef felaket olacaktır. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

9
6
3
0
0
Emoji İle Tepki Ver
9
6
3
0
0