"Olmayabilir" diyoruz çünkü tarihçilerin bu konuda ortak bir görüşü bulunmuyor. Çok sayıdaki önemli tarihçinin bazı güçlü iddilarına göre bu farklılığın temel sebebi, Osman Bey'in isminin aslında Osman olmaması.
Yani Koskoca Osmanlı'nın kurucusunun ismini yıllardır yanlış biliyor olabiliriz. Birazdan bahsedeceklerimizi okuyunca böyle bir ihtimalin olması bile sizi heyecanlandırmaya yetecek.
Osmanlı'nın kurucusu Osman Bey'in esas adının ne olduğu konusu, 18. yüzyılın ortalarından beri tartışılıyor.
Bu güçlü iddialara bakılırsa Osman Bey'in asıl ismi Otman ya da Atman. Hatta Azman, Ataman, Otuman vb. alternatifler de iddialar arasında.
Türk yazar E. B. Şapolyo 1935'te konu üzerinde durmuş ve "Osman'ın adı Otman'dır" demiştir.
Macar Türkoloğu Moravcsik, 1937'de 2. Türk Tarih Kongresi'ne sunduğu bildiride Osman Bey isminin Bizans'ta Otman, Atman, Atuman vb. şekillerde geçtiğini dile getirmiştir.
Hasan Adnan Erzi 1942'de adın Otman veya Tuman olabileceğini söylemiştir. Tarihçilerin bu gibi çok sayıda iddiası bulunmaktadır ve bunlar çok ciddi kanıtlara dayandırılmaktadır.
Bu isimler arasında öne çıkan ise "Otman"dır.
Tarihsel eserlerimizde bu isme rastlarız. Ayrıca birçok yer adında bu isim geçer; Türkiye'de şu an Otmanalan, Otmanlar, Otmanlı gibi yer adları bulunmaktadır.
Odman, Türk ve Altay halk kültüründe "küçük oğul" anlamına gelir. Otman, Otoman veya Utman olarak da söylenir. "Ocağın, ev ateşinin devamlılığını sağlayan, evde kalan çocuk" anlamına gelir. Masallardaki daima başarılı olan küçük oğul figürüdür. Türk kültüründe büyük kardeşler kendilerine yeni ev açar fakat en küçük oğul evde kalır. Böylece ocak ateşinin devamını sağlar. Osman Bey gerçekten de masal gibi bir başarının tohumlarını ekmiştir.
Tarihçi Tuncer Gülensoy ise Batı dillerindeki Ottoman adını "od(ateş)" ve "tuman(duman)" olarak yorumlar.
Osman Bey'in ailesindeki adlar hep Türkçedir, bu nedenle kendisinin Arapça bir isme sahip olma ihtimalinin düşük olduğu öne sürülür.
Osman Bey'in babası Ertuğrul; amcası Dundar (Dündar değil); kardeşleri Gündüz, Savcı, Saruyatı-Sarıbatı; oğlu Orhan hep Türkçe adlardır. Bunnların yanı sıra Osman Bey'in silah arkadaşları Akça Koca, Konur Alp, Turgut Alp, Saltuk Alp, Aykut Alp, Ak Temür, Kara Tekin adları da hep Türkçedir.
Yani tek istisna Osman Bey'dir ve bu da çok mantıklı görünmüyor. Çünkü o zaman Kayı aşiretinin Müslümanlığı yenidir. Ayrıca o devirdeki alpler genelde Türkçe ad taşırdı.
Arap yazarların eserlerinde Atman, Taman adları geçer; bazı tarihçiler bunun Arap adı olan Osman'la karıştırıldığını söyler.
Doğu Roma (Bizans) kaynaklarındaki kayıtları ve başka kanıtları dikkatle inceleyen pek çok tarihçi, Osman Bey'in doğru ve gerçek adının Otman olduğunu ve bunun İslamlaştırılarak Osman yapıldığını öne sürüyor.
Peki Otman nasıl Ottoman oldu?
Ottoman biçimi muhtemelen İtalyanca (Venedikliler ve Cenevizliler) aracılığıyla yayılmıştır. Çünkü -t- ikizleşmesi İtalyancada sık rastlanır. Örneğin Latince octo(göz), İtalyancada "otto"; Latince victoria(zafer), İtalyancada "vittoria"dır.
Tarihe göz attığımızda iki Türkçe kaynakta Otman adı geçer, ki bunlar direkt Osman Bey'i kasteder.
II. Beyazıt devrinde yazılan Kitab-ı Velâyetnâme-i Hacı Bektaş-ı Horasanî'de geçen
"Zikr olan Ertuġrul Alp'ıñ ey 'azîz
Var idi Otmān nām bir oġlınîz."
beyti doğrudan doğruya Osman Bey'i kasteder.
Yazıcızâde Ali ve İbn Bîbî'nin "Tarih-i Âl-i Selçuk (Selçuknâme)" yapıtının baş tarafında yer alan Oğuzname'nin 14. satırındaki "Nakusların çaldırmayan Otmanoğlu" kısmı da tarihçilerin söylediği gibi Otman (Osman) Bey'den başkası değildir.
Yine de bu konuda ortak bir görüş bulunmuyor; bütün bunlar birer savdan, fikir jimnastiğinden öteye gitmiyor.
Konuyla ilgili daha detaylı bir okuma yapmak isterseniz Filolog ve Türkolog Dr. Yusuf Gedikli'nin "OSMANLI DEVLETİ'Nİ KURAN OSMAN BEY'İN ADI SORUNU" adlı 32 sayfalık makalesini buradan, Deniz Karakurt'un Türk Söylence Sözlüğü'nü buradan inceleyebilirsiniz.