Osmanlı'da Diri Diri Mezara Gömülen Cihan Pehlivanı Kara Ahmet'in Trajik Öyküsü

64
4
1
1
0
Türkler için itibarlı ve millî bir spor olan güreşin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Ta o dönemlerde Türkleri farklı ülkelerde temsil ederek şampiyonluklar kazandıran pehlivanlarımız da azımsanmayacak kadar çok. Ancak bugün birçoğunun mezarını dahi bilmiyoruz.

İstanbul’un Eyüp semtinde Piyer Loti tepesine giden yolun başında, mezarlığın da sol tarafında duvarda bir tabela vardır. Bu tabelada ise şu yazı okunur:

"Cihan Pehlivanı Kara Ahmet 1871'de Hezargrat'ta doğmuş, 21 yaşında İstanbul'da Hergeleci İbrahim'den ders almış. 1899 yılında Cihan Pehlivanı ünvanını kazanmış, 1900'de Paris'te bulunmuş 1902'de İstanbul’da vefat etmiştir.” Belki bugün arkadaşları, “sevgi nişanesi” olarak bu mezarı yaptırmasalardı Kara Ahmet’in mezarını da bulmamız mümkün olmayacaktı.

Kara Ahmet, boyu 180, ağırlığı 105 kilo; kolları kalıplı, bilekleri kalın bir cihan pehlivanıydı.

kara ahmet

Kara Ahmet, 1871’de bugün Bulgaristan sınırları içinde yer alan Deliorman topraklarında dünyaya geldi. Deliorman, tarih boyunca öylesine bir pehlivan madeniydi ki Koca Yusuf, Hergeleci İbrahim, Kurtdereli Mehmet, Filiz Nurullah, Kel Aliço gibi namlı pehlivanlar hep bu bölgeden çıkmıştı. Kara Ahmet de bunlardan biriydi.

Böyle bir kültürün içinde doğan Kara Ahmet, çocukluğundan itibaren güreşle ilgilendi. 20 yaşına bastığında bölgede, kendisine kafa tutabilecek bir pehlivan kalmamış; kendisinden yaşça büyüklerinin bile sırtını yere vurur hale gelmişti.

21 yaşında İstanbul’a geldiğinde tanınmış bir pehlivan olan Hergeleci İbrahim’in yanında eğitim aldı.

hergeleci ibrahim

Eğitimlere başladığı sıralarda Kara Ahmet, 43 kg gülleyi zor bela kaldırırken bir süre sonra 75 kg gülleyle havada top gibi oynamaya başladı. Hergeleci İbrahim’in yanında gücünü kat kat artırdı ve ufkunu genişletmeye başladı. İlk ciddi müsabakasına 2 yıl sonra, 1894’te Gelibolu’da bir düğünde eğlence aracı olarak çıktı. Rakibi ise dönemin tanınan pehlivanlarından Kazandereli Memiş’ti.

Kazandereli’yi alt eden Kara Ahmet, gittikçe tanımaya başlarken yabancı organizatörlerin de dikkatini çekmişti.

Pierre adında Rum bir organizatörle anlaşan Kara Ahmet, Avrupa’ya giderek ünlü güreşçilerle müsabakalara katıldı.

osmanlıda pehlivanlar

Osmanlı’da genellikle yağlı güreş yapılıyordu ama Avrupa’da daha çok minder güreşi yaygındı. Buna rağmen Avrupa’da onlarca güreş müsabakasına katılan Kara Ahmet’in sırtı hiç yere gelmedi. 1896 senesinde galibiyetle İstanbul’a geri döndüğünde ise minderli güreş tarzına kendini daha yatkın bularak bu stil hakkında daha çok şey öğrenmek istedi.

Bu isteğinden dolayı o dönem ismi Mekteb-i Sultaniye olan Galatasaray Lisesi'nin beden eğitimi öğretmeni Faik Bey’den dersler aldı. Bununla da yetinmedi ve bir gayrimüslimin İstanbul’da kurduğu grekoromen güreş tarzında eğitim veren Totonya İdman Kulübü’nde idmanlar yapmaya başladı.

Kendisini her anlamda geliştirmeye adamış Kara Ahmet, aynı zamanda da Fransızca dersleri alıyordu.

pehlivan kara ahmet

Grekoromen (minder) güreşine yatkın olsa da yağlı güreşi tamamen bırakmamıştı. Avrupa’dayken Paris’te aldığı galibiyetlerle hafızalara kazınan Kara Ahmet, kendisinden 10 cm uzun ve 30 kg daha ağır, dişli bir Türk pehlivan olan Adalı Halil’le güreşerek berabere kaldıkları sırada 1899’da düzenlenecek olan Dünya Güreş Şampiyonası için Fransa’ya davet edildi.

Dünyanın her tarafından gelen pehlivanlarla güreşen Ahmet, finale kadar yükselerek ünlü Fransız pehlivan Laurent Le Beaucairois ile güreşti.

Final karşılaşması tam 1 saat 3 dakika 15 saniye sürdü.

kara ahmet güreş

Finalde de rakibi Beaucairois’i alt ederek dünya şampiyonluğuna adım attı. Kazanmasının ardından Fransızlardan bir meydan okuma daha geldi, bu rakibi ise 3 dünya şampiyonluğu bulunan ve farklı güreş alanlarına da hakim Paul Pons’tu.

İlk güreşlerinde kazanan çıkmadı; ikincisi de Kara Ahmet’in kaşı açıldığı için ertelenmiş, güreş üçüncü tura kalmıştı. Üçüncü karşılaşmalarında Paul Pons’u da alt eden Kara Ahmet, dünya şampiyonu unvanını korumaya devam etti.

Paris’te tüm rakiplerini yenen pehlivan, dünyayı dolaştı ve yenilgi yüzü görmedi.

cihan şampiyonu

Pehlivan, İstanbul’a elinde onlarca madalya ile dönmüştü. Dönemin padişahı II. Abdülhamid, kendisini saraya davet etti ve Osmanlı sancağını Avrupa’da gururla dalgalandırdığı için kendisini şeref nişanı ile ödüllendirdi. Ancak ilerleyen günlerde halkın gurur kaynağı olan cihan pehlivanı, beklenemdik bir zamanda, tarihler 1902'yi gösterdiğinde bir kahvehanede otururken yere yığıldı.

Ani bir kalp krizi sonucunda bilinci kapanan Kara Ahmet, henüz 32 yaşındayken hayata veda etti
veya öyle sanıldı!

kara ahmet mezar

26 Mayıs 1902’de sevenleriyle birlikte kılınan cenaze namazının ardından Piyer Loti’nin sol tarafındaki mezarlığa defnedildi. Ancak o gün oldukça ürkütücü bir şey yaşanmıştı; mezarlığın yanından geçenler, mezardan garip ses ve inlemeler duyduğunu söylüyordu. Sabah apar topar pehlivanın mezarı geri açıldı.

Söylenenlere göre Kara Ahmet, kanlar içinde kefenini yırtmış bir şekilde bulunmuştu. Tahminlere göre de kalp krizi sonucunda koma haline girmiş; öldü sanılarak diri diri gömülmüş ve daha sonra mezardayken kendine gelmişti. Mezardan çıkmak için debelenen pehlivanın elleri ve göğüs kısmı zarar görmüş, en sonunda da nefessiz kalarak boğularak can vermişti.

Bu acı olay üzerine mezarına tekrar defnedilen Kara Ahmet’in mezarının başında bugün şu sözler yazar: “Bahadırlıkta meşhur-ı cihândır, Kara Ahmet cihânın pehlivanı, zemine arkası hiç gelmemişken, felek yıktı yere o kahramanı, sukût-î penç ile kaydoldu tarih, cihân arslanı terk etti cihânı

64
4
1
1
0
Emoji İle Tepki Ver
64
4
1
1
0
Yorumlar(13)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
japonarme
1 yıl önce
Kimsenin aklına kalbini veya nabzını dinlemek de mi gelmedi.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
OSMANLI’yı yıkmaya gayret edenler bir aslan postundan 40 tilki postu yaptılar lakin hiçbiri yavru aslan bile olamadı. Bu aziz millet fiilen OSMANLIDIR. Bunu silemezler.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
cahillik böyle bir şey işte ve halen ülkemizde devam eden bir şey üstünden 100 seneyi aşkın geçmesine rağmen.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Şehit olmuş havasızlıktan boğularak ölmüş
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Boşu boşuna gitmiş babayiğit…
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
kısacası cahalet öldürmüş adamı
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
razador
1 yıl önce
Cahillik ne lanet şeydir öyle.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Benim uzaktan akrabamdı ölüm anohikayesini rahmetli annem anlatırdı.. Yazıdaki gbi
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Maalesef hâlâ yanlış bilinen bir olay, bu iş böyle olmadı. Detaylı bilgi isteuenler Oğuzhan Murat Öztürk'ün Sami Karayelden derlediği kitabını okuyabilirler. Olay detaylı şeklinde anlatılıyor
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Dağ gibi adamı ihmalle pisi pisine öldürmüşler.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER