Rastgele seçilmiş gibi görünen göz kanatan renkler ve desenlerle kaplı bu koltuk döşemelerinin tasarımının zevkten yoksun olduğu konusunda herkes hemfikirdir diye düşünüyoruz, ki zaten bunları insanlar değil bilgisayar algoritmaları tasarlıyor.
Aslında bunun nedeni üzerine biraz düşündüğünüzde tahmininizin doğru çıkma olasılığı yüksek. Sadece birkaç detay daha bulunuyor, bunlara değinelim:
Dikkat çekici, karman çorman bu desenler aslında bir illüzyon yaratma amacına sahip.
Beyaz ve krem gibi daha açık tonlar yerine çoğu zaman mavi, ten rengi ve bordo gibi tonlar tercih edilir. Tasarım monotondur, renklerin kontrastı ve parlaklığı fazla tutulur. Bir kare birim için seçilen desen, o kumaşın tamamı boyunca tekrarlanır.
Dikkatimizi bu renklere ve garip desenlere verdiğimiz için kumaştaki lekelere, kirlere, yırtıklara, karalamalara odaklanmamamız istenir.
Desen ne kadar karmaşık ve dikkat çekici renklerden oluşursa lekelerin, tozların görülmesi de o kadar zor olur.
Ne de olsa bir otobüs koltuğu gün içinde yüzlerce insan tarafından kullanılıyor, bunu yıla vurduğumuzda kaç kişi tarafından kullanıldığını tahmin etmek bile güç. İşte bu sorundan kaynaklanan yıpranmaları gizlemek için bu illüzyon kullanılıyor.
Bu GIF'te de göreceğiniz üzere söz konusu koltuklar düşündüğünüzden çok daha toz ve kir barındırır.
Eğer yıpranma ve kirin rahatlıkla görülebileceği tasarımlar olsaydı bu da belediyelere, şirketlere ekstradan temizleme ve değiştirme masrafı getirirdi. Yani estetik kaygı, koltuğun uzun ömürlü olmasından daha önemli değil.
Benzer bir yaklaşım askeri kamuflajlarda da vardır. Çevreyle uyum sağlamak ve lekeleri daha az göstermek adına karmaşık algoritmalar aracılığıyla uygun desenler üretilir.
Moket(moquette) denilen bu çok özel kumaş cinsi, ilk olarak Londra'daki toplu taşıma araçlarında kullanıldı.
- Görsel: 1920'lerde trenlerde ve 1930'larda otobüs, tramvay ve troleybüs koltuklarında kullanılan model (Londra).
İlk kez Fransa'da ortaya çıkan ve Fransızca "halı" kelimesinden türetilmiş olan moket, yoğun bir ilmek yığınının oluşturduğu bir tür dokuma "hav"lı kumaştır. Hav, "kumaş yüzündeki tüy" anlamına gelir. Ermenice ve Kürtçe (Kurmanci) xav "kumaş yüzündeki tüy" sözcüğünden alıntıdır. Dilimizdeki havlu kelimesi de bu kelimeden türemiştir.
Kadife benzeri bir his vermesinin yanı sıra, sert yapısı oldukça dayanıklıdır ve toplu taşıma için idealdir.
Nefes alabilen bir kumaş türüdür ve her türlü iklim için uygundur. Kiri lifin derinliklerinde tutma özelliğine sahiptir. En önemlisi de yangında alevlerin yayılmasını en aza indirebilmektedir. Suya karşı da oldukça dayanıklıdır, çabuk kuruma özelliği vardır.
Bu koltuk deseniyle bir sonraki karşılaşmanızda aklınıza bu içeriğin gelmesi dileğiyle...
Kaynaklar: Science ABC, London Transport Museum, Semantic Scholar, Wikipedia, Etimoloji Türkçe