Belediye Otobüslerinde Bulunan Bu Ütü Masası Benzeri Şeyler Ne İşe Yarıyor?

33
12
8
6
5
Ne işe yaradığı bazıları tarafından tam bilinmeyen bu nesnelerin, yaslanma amacıyla kullanıldığı dahi olabiliyor. Oysa bu şeyler aslında çok önemli bir amaca hizmet ediyor.

Türkiye'deki toplu ulaşım araçlarında çoğu zaman balık istifi şeklinde yolculuk etmek zorunda kalıyoruz. Yoğun saatlerde ise bu şekilde yolculuk edebilmek bile lüks çünkü araçlara binebilmek dahi mümkün olmuyor.

İşte bu nedenle, bu nesne aslında işlevini her zaman yerine getiremiyor. Oysa tekerlekli sandalyedeki bireyler için önünün boş bırakılması gerekiyor ama ne mümkün!

Bu nesne, tekerlekli sandalyenin sabit kalabilmesi için tasarlanmıştır.

otobüs engelli

Üzerinde bir emniyet kemeri de bulunur.

Sandalyenin arka kısmından geçirilerek engelli bireyin daha güvenli yolculuk yapması sağlanır.

otobüs ütü masası

Bu nedenle, otobüse tekerlekli sandalyeli biri bindiğinde bu kısmın önünü işgal etmemek gerekiyor.

Belediye otobüslerinde engelli bireyler için farklı özellikler de bulunuyor. Bunlardan biri de aşağı eğilebilen otobüsler:

Basamak çıkmakta zorlanan kişiler için ya da bebek arabalarını daha kolay çıkarabilmek için tasarlanan bu otobüsler 1970'lerden beri kullanılıyor.

Otobüslerin kapısından açılan platformlar ise tekerlekli sandalye ve bebek arabalarının rahatça içeriye girmesini sağlıyor.

toplu ulaşım engelli

Çoğu zaman en fazla iki tekerlekli sandalyeye veya bebek arabasına izin veriliyor.

Bu imkanlar dışında "Duracak düğmelerinde" görme engellilerin kullandığı Braille alfabesi de bulunuyor.

duracak düğmesi

Sadece engelli bireyler için olan otobüsler de belli saatlerde hizmet veriyor.

Her ne kadar sağlıklı kişiler tarafından sık sık işgal edilse de asansörler de engelliler, yaşlılar, hamileler, bebekli kişiler için büyük önem taşıyor.

engelli asansör

Engelliler için ayrılan bölümler aslında kusursuz değil.

otobüs engelli alanı

Artık akülü sandalyeler de sıkça kullanılıyor ancak otobüslerdeki engelli alanında çoğu zaman şarj desteği bulunmayabiliyor.

Otobüsler veya diğer toplu ulaşım araçlarında engellilere kolaylık sağlayan özellikler bulunuyor ancak duraklar için bunu söylemek mümkün değil.

sarı kabartma

Bazı duraklarda sınırların belli olması için yerde sarı kabartmalardan bulunmuyor. Duraklarda tekerlekli sandalyede olan bireylerin sığınabileceği bir alan olmadığı için yağmurda ıslanabiliyorlar. Ayrıca duraklar ve otobüsün rampa yeri arasında sık sık uyumsuzluk olduğu için engelliler zor durumda kalabiliyor.

Görme engelliler için otobüslerde sesli komutların da bulunması gerekiyor. Metro, tramvay gibi araçlarda bulunuyor ancak otobüslerin çoğunda ne yazık ki bulunmuyor.

Görme engelli birey Yakup Gençtürk, bize bu konuda yardımcı oldu. Katkılarından dolayı kendisine çok teşekkür ediyoruz.

33
12
8
6
5
Emoji İle Tepki Ver
33
12
8
6
5
Yorumlar(7)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
2 yıl önce
artık Efendiler Kölelerini bu şekilde üretir
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Bağnazlık Avrupa'da da almış başını gitmiş oysa ki bilim insanı denilen olgudan uzaklaşan bilim insanları etiklik tartışmalarını sosyolog ve din insanlarına bırakmalı
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
2 yıl önce
Yıllardır tartışmalı olan ötanazi gibi bir meselede bile ilahiyat fakültelerindeki akademisyenler görüş bildirmiştir ki mahkemelerde bile uzun yıllar bu mevzu tıp, din ve halkbilimiyle ilgilinenen insanlar arasında tartışılmıştır. Sözün özü bu tip konularda esas görüş bildirecek kişilerdir, görüş bildiremez demek söz konusu değildir. Kısaca yazdım, akademik araştırmaları okuyup bakabilirsiniz bu tip konuları tartışanların kimler olduğunu. Dilerseniz profilimdeki Twitter linkinden bana da ulaşabilirsiniz, size örnek çalışma gönderebilirim. Sevgiler.
2 yıl önce
Sosyolog bilim insanıdır zaten. Ayrıca etik tartışmaları felsefi kökenlidir. Bir konuya ''etik mi?'' diye yaklaştığında felsefi bir sorgu süreci başlar. Etik tartışmaları başlatan kişi FİLOZOF Immanuel Kant'tır. Sosyoloji felsefe, psikoloji, tarih, coğrafya, antropoloji, dilbilim, iletişim bilimlerinin hepsini içine alır. Ki en başta her şeyin temelinde düşünce vardır. Din bilimlerine baktığımızda toplumu bir arada tutan inançlarla ilgili karar mercii çoğunlukla dini görevlerdeki profesyonellerdir. İnançlar söz konusu olduğunda, bilimin inanca aykırı girişimlerinde etik tartışmaları elbette ki devreye girecektir.
2 yıl önce
Konuyla alakası yok ama benzer sekilde nükleerde ilk basta iyi amaclar gelistirildi sonra bomba oldu
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
doğru ve etik şekilde kulanalır ise önemli bir sorun çözülmüş olur. ama bu şekilde doğacak insanların sonrasın da yaşanabilecek durumlarrıda net olarak incelenmelidir.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
bilimde etik olmaz, olmamalı.
Yanıtla
-4
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
madem olmamalı o zaman deneyleri ilk önce senin üzerinde deneyelim
2 yıl önce
oyle bir denerler ki kapili kapilar ardinda
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
aslında güzel bir gelişme, hamileyken ölen annelerin çocuklarının yaşamaya devam etmesi için veya uyuşturucu bağımlısı bir annenin çocuklarının sağlıklı doğması için kullanılabilir bir teknoloji.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .