Otomobillerdeki Ölümcül Kazaları Önleyen 'ABS' Nedir, Nasıl Çalışır?

60
13
3
2
2
Otomobil dünyasında uzun süredir boy gösteren en önemli güvenlik önlemlerinden biri olan ABS, artık günümüzde araçların olmazsa olmazı hâline gelmiş durumda. Ani fren anlarında hayat kurtaran fren sistemi ABS nedir, nasıl çalışır? Tarihine ve ABS’nin çalışma prensiplerine yakından bakıyoruz.

ABS, frenlerin kilitlenmesine karşılık geliştirilen bir güvenlik önlemi olarak birçok araçta yıllardır yer alıyor. Özellikle ani fren yapma gereksinimi duyduğumuz durumlarda işimize yarayan ABS’yi hepimiz araç özellikleri arasında görüyoruz, fakat ne işe yaradığını tam olarak bilmiyoruz.

Araçta yer alan güvenlik donanımlarının belki de en önemlilerinden biri olan ABS, 2004 yılından bu yana Avrupa Birliği standartlarının koştuğu zorunluluk nedeniyle üretilen tüm araçlarda bulunuyor. Birçoğumuzun aracında bulunan fakat ABS nedir, nasıl çalışır? sorularının yanıtlarına ve ABS’nin tarihçesine yakından bir göz atıyoruz.

ABS nedir?

abs nedir

Çok deneyimli bir sürücü olsanız dâhi, yolda karşınıza çıkan tehlikeler sonucunda kendinizi birden fren pedalına sonuna kadar basarken bulabilirsiniz. İşte tam bu noktada ise ABS devreye girer. Frene fazla yüklenilmesi sonucunda meydana gelen tekerleklerin kilitlenmesi genelde daha kötü sonuçlara yol açar. ABS ise tekerlerleklerdeki fren basıncını azaltır ve kilitlenmeyi önler. Bu sayede araç bir yandan yavaşlarken, sürücüler de direksiyon hakimiyetini korumuş olur ve manevra yapıp tehlikeden kurtulma şansı artar.

ABS ne zaman kullanılmaya başlandı?

abs tarihi

Türkçe’ye Kilitlenme Karşıtı Fren Sistemi olarak çevrilen ABS’nin ilk ortaya çıkışı 1920’li yıllara kadar uzanmaktadır. Almanya merkezli uçak üretici firması Voisin, ABS’nin hidrolik ile çalışan ilk versiyonu üretmiş ve ilk patenti almıştır. Bunu takiben ilk olarak 1950’li yıllarda üretilen uçaklar ABS’ye sahip olmaya başlamıştı. Takvimler 1960’ları gösterdiğinde ise Alman silahlı kuvvetleri hidrolik sistemi bir kenara bırakıp daha gelişmiş transistörlü ABS sistemini uçaklarına entegre etti. Hidrolikli ABS sistemi ise ilk olarak İngiliz otomobil üreticisi Jensen Motors tarafından 1967 model Jensen FF isimli araçta kullanmıştır.

1970’li yıllarda tümleşik devrelerin üretiminin yaygınlaşmasıyla birlikte birçok otomobil de ABS’ye sahip olmaya başladı. 1978 yılında yine Almanya’da üretilen Mercedes S serisi ve BMW 7 serisi otomobiller ABS’ye sahip oldu. Günümüze kadar teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha düşük maliyetle, daha kompakt boyutlarda üretilebilen ABS fren sistemleri, artık otomobil dünyasında bir güvenlik standardı hâline gelmiş oldu.

ABS nasıl çalışır?

abs nasıl çalışır

ABS’nin çalışma mantığı aslında sürücülerin günlük hayatında kullandığı ve oldukça fazla aşina olduğu kadans frenleme tekniğine dayanıyor. Fren pedalını kısa aralıklarla pompalama ile gerçekleştirilen kadans frenleme tekniğinin daha gelişmiş versiyonu olan ABS, bu işlemi elektronik sensörler sayesinde, bir insanın gerçekleştiremeyeceği hızda ve aralıklarda yapıyor. ABS sistemlerde her tekerleğin hızını ve devrini takip eden ayrı sensörler bulunuyor.

Bu sensörler bir tekerleğin, fren anında diğerlerinden daha yavaş dönmeye başladığını fark ettiğinde, tekerlekteki fren basıncını milisaniyelik pompalama hareketi ile azaltıp tekrar geri getirerek tekerleği stabil duruma getiriyor. Bu sayede tekerlek kilitlenmesinin önüne geçiliyor ve sürücü yavaşlarken bir yandan da direksiyon hakimiyetini kaybetmemiş oluyor.

abs fren nasıl çalışır

Örnek verecek olursak bir otobanda yüksek hızlı ilerlerken yolda bir engel ile karşılaştınız. İçgüdüsel olarak frene bastığınızda yüksek hızdaki tekerleklere uygulanan fren basıncından dolayı tekerlekler kitlenecek ve araç kaymaya başlayacaktır. Bu durumda ise aracın hakimiyeti kaybedileceği için fren mesafesi artacak ve manevra şansı kalmayacaktır. ABS ise aynı senaryoda fren yaptığınızda; kademeli olarak engele kadar aracın hızını büyük ölçüde azaltır ve tekerlekler kilitlenmeyeceği için engeli aşmak için sürücüye yeterli manevra alanı sağlar.

ABS’nin avantajları nelerdir?

abs avantajları

ABS’nin deneylerle ve kullanıcı deneyimleriyle kanıtlanmış birçok faydası bulunuyor. Gerçek zamanlı araştırmalar sonucunda ABS fren sistemine sahip araçların daha az ölümcül kazalara karıştığı gözlemleniyor. Bunun yanı sıra özellikle kuru ve ıslak yollarda ABS’li araçlar daha az ön çarpışma istatistiğine sahip oluyor ve ABS’li araçların yoldan çıkma oranları ABS’siz araçlara göre daha düşük olarak karşımıza çıkıyor. ABS’nin sağladığı otomatik frenleme basıncı sayesinde sürücüler önlerindeki tehlikeye ve yapacakları manevraya daha fazla dikkat vererek olası kazalardan kaçınabiliyor.

ABS’nin dezavantajları da var?

abs dezavantajları

Her ne kadar ABS bir güvenlik standardı hâline gelmiş olsa da bu sistemin bazı dezavantajları da bulunabiliyor. ABS fren sistemi özellikle yumuşak, çamurlu veya yoğun karlı yüzeylerde çok efektif çalışamıyor. Karlı, çamurlu ve yumuşak yüzeye sahip düşük kavramalı yollarda ABS sisteminin bir nevi kafası karışabiliyor ve fren basıncını fazla düşürerek aracın duruş mesafesini uzatabiliyor, çünkü bu tarz yollarda tekerleklerin kilitlenmesi, yumuşak yüzeye aracın gömülmesini sağlıyor. Bu sayede araç daha iyi bir tutuşa sahip oluyor ve daha kısa mesafede kritik frenler yapılabiliyor.

ABS nedir, nasıl çalışır? Sorularını yanıtladığımız ve ABS fren sisteminin bazı özelliklerine yakından baktığımız içeriğimizin sonuna geldik. Sizler ABS hakkında neler düşünüyorsunuz? ABS’nin size göre avantajlarını ve dezavantajlarını bizlerle yorumlar kısmından paylaşmayı unutmayın.

60
13
3
2
2
Emoji İle Tepki Ver
60
13
3
2
2
Yorumlar(14)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
1 yıl önce
Savaştan dolayı ölümlerde 25 . sıradayız. Biz nerede kiminle savaşıyoruz acaba ?
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
çin tuzu moosodyum glutamat yüzünden... sentetiği daha beter...
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Hiçbir ülke GDO'yu ülkesine sokmuyor ama ülkemizde en son ne zaman doğal gıda yediğimi unuttum 30 yıldır hiçbir gıda kendi tadında değil.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Ben bunların gıdalardan kaynaklanıdğını dişünüyorum,herkeste olması tesadüf olamaz
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
aleminyum folyoda dahil
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
30-40 yaşmı? Hocam şunu bi indirin azıcık daha ne bu dolar mı da bu kadar yüksek. Az gelin bakayım Türkiyemize.. 15-22 Yaş aralığı olmasın o?
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
iktidardaki niye kazanıyor belli oldu...
-1
3 yıl önce
Yanlış bilgi. Yaşlı hastalara bez raporu için alzheimer veya demans tanısı girmek gerekiyor. Onun için demans alzheimer türkiye sık olarak görülüyor istatistiklerde .
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Aynen binlerce arastirmaci ve doktor hatalı, sen haklısın.
-2
3 yıl önce
Ülkede stres olmadan bigün yaşamak nerdeyse imkansız ya paran olucak yada tertemiz deliriceksin
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Bende demans hastalığı varmis nasıl kurtulurum yardımcı olabilecek birileri var mı acaba yaşım daha 19 normal mi 19 yaş için
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Bu işin uzmanlarından yardım al. Buradan insanlar sana yanlış bilgi verebilir. Geçmiş olsun.
-1
3 yıl önce
Ulan Türkiye bizi bitirdin be..
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER