Ekim 2017'de Kanadalı fizikçi ve astronom Robert Weryk, Güneş Sistemi'nin dışından geldiği tahmin edilen esrarengiz bir gök cismi keşfetmişti. Başlangıçta bir kuyrukluyıldız olarak kabul edilen yaklaşık 400 metre uzunluğundaki garip şekilli yıldızlararası nesne, kısa bir süre sonra bir asteroid olarak yeniden sınıflandırıldı. Ancak esrarengiz nesnenin bir uzaylı teknolojisi olup olmadığı konusunda dedikodular yıllarca devam etti.
Oumuamua'nın 'uzaylı teknolojisi' olma ihtimali tekrardan gündeme getirildi:
Harvard Üniversitesi'nde astrofizikçi olan Avi Loeb ile Kore Astronomi ve Uzay Bilimleri Enstitüsü'nden Thiem Hoang, Astrophysical Journal Letters'ta geçen hafta yayınlanan yeni bir çalışmada, nesnenin hidrojen buzundan oluşabileceği fikrini reddettiler.
Loeb ve Hoang'a göre bu fikrin iki büyük sorunu var. Bunlardan ilkine göre yıldız ışığı, küçük katı hidrojen parçalarını birbirlerine yapışmasını engelleyecek kadar ısıtır ve bu kadar uzun süre hayatta kalmasına izin vermezdi.Bununla birlikte araştırmacılar, ayrıca hidrojenden oluşan bir buz dağının yüz milyonlarca yıl boyunca uzaktaki "dev bir moleküler buluttan" buraya kadar parçalanmadan seyahat edemeyeceğinin de altını çiziyorlar.
Oumuamua'nın nereden ve neden geldiğini hâlâ bilmiyoruz. Güneş Sistemi'ne hiçbir zaman yerçekimi olarak bağlı olmayan yıldızlararası cisim, tamamen savruk bir şekilde hareket ettiği için geçmişini aydınlatmak da oldukça zor. Nesnenin hakkında çok az şey bilinmesi ise bu tür 'uzaylı teknolojisi' iddialarını sürekli gündeme getiriyor.
