Ülkemizin günümüz şartlarını konu aldığımızda, oyun oynamanın epey pahalı bir aktivite hâline geldiğini söyleyebiliriz. Hepimizin severek oynadığı oyunlar, artık binlerce lira istiyor ve sadece bununla sınırlı kalmıyorlar.
Aslında bir oyunu oynamak için ana ihtiyacımız, o oyunu oynatacak olan donanım oluyor. Bizler de binlerce lira verip büyük bir hevesle aldığımız bu donanımların oyun performansımızı nasıl etkilediğine ve nasıl etkileyebileceğine detaylı bir şekilde göz atmak istedik.
Konuya en çok merak edilenlerden bir tanesiyle başlayalım: Daha yüksek sistemler, gerçekten de çevrim içi oyunlarda daha iyi oynamamızı sağlıyor mu?
Uzun yıllardır tartışılan ve birçok şaka dolu içeriğe ilham olan bu konu, aslında doğruyu yansıtsa da olay çevrim içi bir oyun olunca iş her zaman oynayan kişide bitiyor. Tabii ki daha yüksek fps, daha düşük gecikme süresi, kaliteli bir kulaklık ile fare gibi unsurlar da oynanışınızı büyük oranda geliştiriyor.
Eğer tüm bunlara sahipseniz, rakiplerinize göre daha avantajlısınız demektir. Buna rağmen işin oyuncuda bittiğini ve bunların hiçbirine sahip olmayan bir oyuncunun, hepsine sahip olan bir oyuncuyu oynayış becerilerine bağlı olarak kolaylıkla alt edebileceğini belirtmekte fayda var.
Fazladan binlerce lira verip aldığımız bu sistemler, oyun deneyimimizi nasıl üst seviyeye taşıyor?
Bir oyunu oynarken kullandığımız cihaz; o oyunun hangi ayarlarda, çözünürlükte ve akıcılıkta çalışacağı gibi üç farklı kritik noktayı belirliyor. Tüm bu noktalar ne kadar yüksek olursa, bir o kadar iyi ve sağlıklı bir oyun deneyimi yaşıyor, oyundan aldığımız zevki bir hayli artırıyoruz. Eğer tam tersiyse, yani bu üç nokta da düşük seviyedeyse, oyundan aldığımız verim azalıyor ve tam anlamıyla keyif alamıyoruz.
Şu anda içinizden ‘’Eskiden biz ne şartlarda oyunları bayıla bayıla oynardık’’ diye geçiriyor olabilirsiniz ama her geçen gün şartlar daha da iyileşiyor ve en iyi şartlarda oynamak her birimizin hakkı. Eskiden milyonlarca konsol oyuncusu tarafından bir standart hâline gelen 30fps, artık oyuncular tarafından kabul görmüyor ve tepki gösteriliyor.
Bir oyun ne kadar kaliteli olursa olsun, onu oynadığımız sistem bizlere sağlıklı bir deneyim sunamıyorsa o oyunun tam potansiyelini keşfetmekte zorlanıyoruz.
Oyun oynamak, birçoğumuzun hayatının önemli bir parçası. Kimimiz için bir hobi, zevk, yaşam stili veya bir meslek. Eğlenmek, kafamızı dağıtmak veya diğer birçok sebepten dolayı oynadığımız oyunları en iyi şartlarda deneyimleyi istemek ise biraz önce belirttiğimiz gibi tamamen hakkımız. Oyun oynamayan kişiler, yüksek sistemlere verilen paraları birer israf olarak görebiliyor olsa da bu tarz bizleri anlayamayan görüşleri bir kenara bırakıp, kendi deneyimimizi önemsememizde fayda var.
Bir oyunu deneyimlediğimiz donanımın kalitesi ve günümüzdeki yeterliliği, aslında o oyunun ihtişamını ortaya koymasına yardımcı olacak en büyük etkenlerden bir tanesi. Örneğin, geçtiğimiz haftalarda çıkan God of War Ragnarök’u PlayStation 4’ten oynayan bir kişi ile PlayStation 5’ten oynayan bir diğer kişi, bambaşka deneyimler yaşayacaktır. PlayStation 5, 4’e göre çok daha yeni bir cihaz ve performans ile görsellik anlamında epey üstün bir deneyim sunuyor. İşin içerisine PlayStation’ın DualSense teknolojisi gibi unsurlar da girince, oynadığınız oyun aynı olsa bile farklı birer deneyime dönüşüyor.
Etrafımızdaki PlayStation 4 sahibi kişilere God of War Ragnarök’u oynayıp oynamadıklarını sorduğumuzda ise birçoğundan benzer bir cevap aldık. Birçok kişi, oyunu tam anlamıyla deneyimlemek için PlayStation 5 almak istediklerini ve bu sebeple beklediğini dile getirdi. Bu da oyunu oynadığımız donanımın oyun üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu en basit hâliyle kanıtlar nitelikte.
Bildiğiniz üzere, günümüzde büyük bir oyunun geliştirilme süreci yaklaşık iki ila dokuz yıl arası sürebiliyor. Oyuncuların, yıllarca heyecanla bekledikleri bu yapımları en iyi şartlarda deneyimlemek istemeleri oldukça geçerli bir sebep.
Oyun performansımızı ve zevkimizi en ekonomik şekilde nasıl yükseltebiliriz?
Maalesef ki yüksek oyun, donanım ve ekipman fiyatları hayatımızın önemli bir parçası. Bu yüzden oyuncular olarak en ekonomik modele yönelmeyi tercih edebiliyoruz. Oyun oynamak için en ekonomik modellerden bir tanesi ise her zaman oyun konsolları olmuştu. Dünya çapında oldukça uygun bir fiyattan neredeyse zararına piyasaya sürülen bu cihazlar, dijital satışlardan uzun vadeli bir şekilde kâr etmeyi hedeflerler ve yıllarca var olacak sağlıklı bir oyun deneyimi vadederler.
Konsolların içeriği, yüksek seviye bilgisayarlar kadar güçlü gözükmese de oyun geliştiricileri, oyunlarını bu konsollara özel olarak optimize ettiği için uzun yıllar boyunca fazlasıyla başarılı bir performans sunabilir ve size keyifli bir deneyim yaşatabilirler. Ülkemizdeki Xbox Series X ve PlayStation 5 fiyatlarına baktığımızda ise bu cihazların yurt dışı fiyatlarına nazaran epey pahalı olduğunu görüyoruz. Bu durum geçtiğimiz aylarda öyle bir hâl almıştı ki dünya çapında PlayStation 5’ten daha ucuz olan, yani PlayStation 5’in CD’siz versiyonu olan PlayStation 5 Digital, ülkemizdeki fiyatı ile normal PlayStation 5’ten daha pahalıydı.
Durum böyle olunca da tavsiye edebileceğimiz ekonomik olan tek yeni nesil konsol, Xbox Series S olarak kalıyor. Onun fiyatının da 7000 TL civarını geçtiğini düşünecek olursak epey çaresiz kalıyoruz diyebiliriz. Birçok oyuncu, bilgisayar gibi el ile ayar yapma veya detaylı bir şekilde güncelleme vb. gibi dertleri olmadığı için konsollara yöneliyor. Bu cihazlar en az yedi yıl boyunca sağlıklı bir oyun deneyimi sunabiliyorlar. Özellikle PlayStation ve Xbox’taki abonelik sistemleri ile oyun oynamayı düşündüğümüzde de tercih etmek mantıklı bir hâl alıyor.
Eğer sizler de sadece oyun odaklı bir deneyim arıyorsanız, yeterli bütçeniz de varsa bunun için en ekonomik seçenek, sizlere uzun vadeli garanti bir deneyim sunacak olan PlayStation veya Xbox arasından bir seçenek yapmak olacaktır. Onun dışında sadece oyun odaklı bir deneyim aramıyorsanız, yeni bir PC daha mantıklı olacaktır.
Peki sizler oyun oynarken hangi cihazı tercih ediyorsunuz?
