Şüphesiz ki başarılı iş insanlarının hayatları, alınan riskler ve stratejik kararlarla dolu. Ancak alınan her kararın sonu mutluluk ve gururla bitmiyor.
İş insanlarının hayatlarında kaçırılan fırsatların doğurduğu pişmanlıklar da en az yakalanan fırsatların doğurduğu gurur kadar yer ediyor.
Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden Fiba Holding’in kurucusu Hüsnü Özyeğin ülkemizin değerli iş insanlarından biri. Şimdi onun en büyük pişmanlığına doğru bir yolculuğa çıkalım.
Hüsnü Özyeğin'in daha sonra en büyük pişmanlığı olacak olan o teklif, asker arkadaşı olan Murat Vargı’dan geliyor.
Özyeğin vermiş olduğu bir röportajda, 1975 yılında İskenderun'da, daha sonra Turkcell’i kuracak olan Murat Vargı ile aynı dönem askerlik yapıyor.
"Para parayı çeker." sözünün kanıtı gibi olan bu tesadüften doğan arkadaşlık yıllar içinde kopmadan devam ediyor.
1992 yılındaysa Vargı, Özyeğin’e Turkcell’e ortak olması için bir teklifte bulunuyor.
O yıllarda oldukça vizyoner bir yaklaşıma sahip olan Murat Vargı, cep telefonu operatörlerinin geleceğini görüyor ve Turkcell’i kurmak için kolları sıvıyor. Ancak bir ortağa ihtiyaç duyuyor.
Daha sonra Türkiye’nin ilk cep telefonu operatörü olacak olan Turkcell'i kurma hayalini gerçekleştirmek üzere yola çıktığında, ilk teklifi asker arkadaşı Hüsnü Özyeğin’e götürüyor.
O dönem Finansbank’ı yeni kurmuş olan Hüsnü Özyeğin buradaki potansiyeli öngöremeyerek daha sonra en büyük pişmanlıklarından biri olarak anacağı o kararı veriyor ve teklifi reddediyor.
Reddetmekle de kalmıyor. Vargı’yı daha sonra Turkcell’in kurucusu olarak anlılacak Mehmet Emin Karamehmet’e kendi elleriyle yönlendiriyor.
Özyeğin, Vargı’nın teklifini reddetmesinin ardından onu Mehmet Emin Karamehmet’e yönlendirmesini gülerek anlatıyor ve “Resmen kendi elimle teslim ettim.” yorumunu yapıyor.
Telekomünikasyon sektöründeki fırsatı görerek bu teklifi kabul eden Mehmet Emin Karamehmet, Türkiye’nin ilk telefon operatörü ve sonrasında da bu sektörün devi olan Turkcell’i büyük başarılara ulaştırıyor.
Servetine de servet katıyor tabii. Hatta öyle ki 2010 yılında Forbes’un hazırladığı en zengin iş insanları listesinde 4 milyar dolarlık serveti ile en zengin Türk iş insanı olarak anılıyor.
Olay daha da ilginçleşiyor. Karamehmet ihtiyaç duyduğu paranın bir kısmını Finansbank’tan kredi olarak alıyor!
Özyeğin bu durumu şu şekilde anlatıyor; “Bu iş öyle fazla bir para da istemiyormuş. Çünkü Finliler buraya işte o direkleri teçhizatı satmak için böyle on beş yıllık kredi veriyorlar. Toplam 5 milyon dolar falan bir sermaye lazımmış başlangıçta. Şimdi daha komiğini anlatacağım. Karamehmet geldi, onu benden yani Finansbank’tan 5 milyon dolar kredi olarak aldı.”
Yani Özyeğin’in aslında başka bir iş koluna harcama yapmak istemediği için reddettiği teklifin parası aslında yine Özyeğin’den çıkmış oldu gibi bir durum söz konusu.
Şu anda Turkcell’in piyasa değeri tam 190 milyar TL. Kaçan balık gerçekten de bazen çok büyük oluyor.
Şirketlerle ilgili diğer içeriklerimiz:
[NEWS:137403]Bir Zamanların Devleri Olsalar da Sonunda İflas Bayrağını Çeken 23 Türk Şirketi[/NEWS