Kedi türleri insanlığın ilgisini antik dönemden bu zamana hep çekmiştir. Bunun yanında, görmeye alışık olduğumuz küçük kedileri ve aslan, kaplan gibi büyük kedileri gören insanlık için kedilerin gizemi hep canlı kalmış olsa da zaman içinde bazı düşünceler kafamıza oturmuştur. Örnek olarak günümüze baktığımızda büyük kedi tehlikelidir algısının olduğunu görüyoruz.
Nerede yaşadıklarıyla başlayalım:
Paslı kedi sadece Hindistan, Nepal ve Sri Lanka’da görülüyor. Başlarda bu kedilerin daha çok sulak ve ormanlık alanlarda yaşadığı düşünülüyordu. Faka sonrasında bambu ormanlarında, kuru ormanlarda ve kayalık yerlerde de yaşadıkları ortaya çıktı. Yani bize pek de yakın sayılmazlar.
Ek olarak ormanların derinliklerinde değil, daha çok uç/kenar kısımlarında görülüyorlar. Sayılarının ise 10 binin altında olduğu düşünülüyor.
Biraz da vücudundan bahsedelim:
Küçük ve görece zayıf bir beden sahip olan bu kedilerin gövde boyu ancak 40 santimetreye kadar ulaşabiliyor. Kuyruklarının uzunluğu ise bu noktada 20 santimetre oluyor. Pas rengini andıran kuyruk ve griye kayan bir kahverengi gövde rengine sahip olan bu kedilerin yüzlerinde kafaları boyunca ilerleyen siyah çizgiler bulunuyor.
Bir elinize yumurta alın. Ağırlıkları ortalama 1 buçuk kilo olan bu türün yavrusu, doğduğunda o yumurtadan daha hafif oluyor:
Ortalama 67 günlük bir gebelik sürecinin ardından hayata gözlerini açan söz konusu yavruların etrafı keşfetmeye başlaması 28 ile 32 gün alıyor. Yaklaşık 40 günün ardından alışık olduğumuz kedi çevikliğini ve tırmanma becerisini de kazanıyorlar.
Çoğunlukla toplamda 60 günün ardından artık kendileri dolaşmaya başlıyorlar. Son olarak doğum sırasında 1 ile 3 arasında yavru çıkabildiğini söyleyelim.
Şunun tatlılığına bakın, neresi vahşi bunun?
Onu da hemen anlatalım. Bu tür yalnız yaşamayı tercih ediyor. Ormanların derinlikleri yerine de dediğimiz gibi uç kısımlarında yaşamını sürdürüyor. Usta bir avcı olan paslı kedi türü, boyutunun da verdiği avantajla avına sinsice yaklaşabiliyor. Bu sebeple büyük avlara atılmaya yelteniyor olsa da asıl öğününü, küçük memeliler ve kuşlar oluşturuyor.
Büyük avlara nasıl saldırıyor? diye düşünmüş olabilirsiniz. Bu noktada aşağıdan pek hasar veremeyecekleri için ağaç dallarından avlarına atlamayı tercih ediyorlar. Zaten hafif olduklarından hem tırmanma konusunda hem de dalların üstünde kalma konusunda sorun yaşamayacakları ortada.
Peki bu tür neden tehlike altında?
Türü tehdit eden en büyük şey maalesef insan aktiviteleri. Ormanlık alanların azalması, leopar yavrusu sanılan kedilerin avlanması gibi birçok sebep türü tehlikeye sokuyor. Bunun dışında çiftlik hayvanlarının da zaman zaman saldırıya uğraması ve halkın buna karşılık vermesi, bu kedilerin sayılarında azalmaya sebep oluyor.
Her ne kadar bulundukları ülkelerde avlanmaları yasak olsa da doğal alanlarının yok edilmesi sebebiyle pek de rahat oldukları söylenemez.
