90’lı yılların başında Filipinler’deki gazlı içecek pazarının büyük bir çoğunluğunun Coca-Cola’nın elinde olması sebebiyle, Pepsi satışlarını arttırmaya yarayacak “dahiyane” bir kampanya geliştirdi.
1992 yılında Pepsi, başına geleceklerden habersiz bir şekilde “Sayı Ateşi” adı verdiği bir kampanyayı hayata geçirdi. Aslında tek amacı rakibinin pazar payından almak ve rekabette elini güçlendirmekti fakat işler umulduğu gibi gitmedi…
“Bugün zengin olabilirsiniz!” sloganı ile duyurulan kampanya tüm Filipinlilerin ilgisini çekmişti.
Bu kampanya aslında bir çeşit çekilişti. 100 pezodan başlayan ödüllerin dağıtılacağı bu kampanyada Pepsi kapaklarının altına basılan numaralardan bir tanesi kazanan numara olacak ve onu elinde bulunduran da büyük ödülün sahibi olacaktı.
Büyük ödülse, Filipinli birinin 23 yıllık maaşına eş değer bir tutar olan 1 milyon pesoydu!
O dönem 1 milyon peso yaklaşık $40.000 yapıyordu. En küçük ödül olan 100 peso ise bir işçinin 1 günlük maaşına tekabül ediyordu.
Ödüllerin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda bu kampanyanın Filipinliler tarafından ne kadar ilgi gördüğünü tahmin etmek zor olmasa gerek.
Bu kampanya o kadar çok tuttu ki Filipinliler Pepsi almanın yanı sıra çöplerden bu kapakları toplamaya başladılar.
Coca-Cola tercih edenler bile Pepsi içer olmuştu. Büyük ödüle sahip olmak için Pepsi kapaklarını biriktirenler çoğunlukla yoksul kesimdendi ve büyük umutlarla şanslı numaranın biriktirdikleri kapaklardan birinin altında olmasını umuyordu.
Çekiliş günü geldiğindeyse şanslı numara açıklandı: 349!
Pepsi çok büyük bir hata yaparak 1 adet olması gereken numarayı tam 800.000 adet basmıştı!
Kazanan numaranın açıklanmasıyla birçok evden sevinç çığlıkları yükseldi ama olayın aslı ortaya çıkınca bu sevinç, yerini büyük bir öfkeye bırakacaktı…
Bir bilgisayar hatası sebebiyle bu durumun yaşandığını belirten Pepsi’nin açıklamalarının 800.000 kişiye 1.000.000 peso ödeme yapılmasının mümkün olmadığı yönünde olması sebebiyle kalabalığın öfkesi çığ gibi büyüdü.
Pepsi, mağdurlara 500 peso ödemeyi teklif etmiş olsa da 349 numaralı kapağa sahip olanların bir kısmı bu duruma daha da sinirlendi.
Bunun üstüne 349 numaralı kapağın sahipleri protestolara başladı.
Protestolar sırasındaki eylemlerin dozu gitgide arttı. Öyle ki kendi aralarında “349 koalisyonu” adı verdikleri bir organizasyon bile kuran protestocular, Pepsi kamyonlarına saldırdılar ve Pepsi yöneticilerine ölüm tehditleri yağdırdılar.
Saldırganların bir Pepsi deposunu ateşe vermesi sonucunda içerideki üç çalışan, bir kamyona molotof kokteyli atılması sonucundaysa bir anne ve çocuğu hayatını kaybetti…
349 olayı mahkemeye taşınsa da ortaya tartışmalı bir sonuç çıktı.
Olayın yaklaşık 22.000 kişi tarafından mahkemeye taşınması sonucunda Pepsi birtakım cezalarla karşılaştı ve bazı davacılara manevi tazminat ödemek zorunda kaldı.
Fakat Filipinler yüksek mahkemesi, Pepsi’nin kapakların üstünde yazılı olan tutardan sorumlu olmadığına karar verdi.
Bu olayın ardından Filipinler’de “349’lanmak” gibi bir terim kullanılmaya başlandı. Anlamıysa “kandırılmak”…