Perovskitler, Güneş Enerjisi Endüstrisinde Devrim Yaratabilir

30
1
0
0
0
Yakın gelecekte perovskitler, maliyetleri düşürüp verimliliği artırarak güneş enerjisi endüstrisinde bir devrim yaratabilir. Güneş enerjisinden elektrik üretme özellikleri barındıran bu malzeme, birçok sektörde de gelecek vadediyor.

Güneş enerjisi, sürdürülebilir enerji alanında geleceğimizin en önemli enerji kaynaklarından biri. Ancak mevcut enerji teknolojilerimiz, bizi daha gelişmiş bir geleceğe götürmeyecek zira yakında verimlilik ve maliyet sınırlarına ulaşacağız. Örneğin, silikon yapılı güneş paneli hücreleri güneş ışığını elektriğe dönüştürmede çok verimli değiller ve gelecekte maliyetlerdeki azalma potansiyeli oldukça sınırlı.

Bu sebeple İngiltere, Cambridge'de bilim insanları, halojenür perovskilter olarak bilinen ve gelecek vadeden yeni bir malzeme ailesiyle çalışıyor. Işıkla uyarıldığında yük ileten bu yarı iletkenler ile birlikte ışığı emmek (güneş paneli için) ve ışığı yaymak (LED için) daha verimli hale getirilebilir.

Perovskitler, güneş ışığını silikonlardan daha iyi emebiliyor:

güneş enerjisi paneli

Kimyasal olarak kalsiyum titanattan oluşan ve güneş enerjisinden elektrik üretme özellikleri barındıran bu malzeme, güneş ışığını silikonlardan daha iyi emebiliyor. Bununla birlikte perovskite filmler, yüksek verimlilik için tek tip olması gereken geleneksel silikon hücrelerin aksine oldukça değişken boyut ve kimyaya sahip mozaik "taneciklerinden" (nanometreden milimetreye kadar) oluşuyor.

Üstelik perovskit filmlerdeki küçük kusurlar ya da hatalar, önemli güç kayıplarına yol açmıyor. Bu tür kusurların silikon yapılı bir panel veya ticari bir LED için felaket olabileceğini de belirtelim. Bu malzemeleri varsayımsal olarak güneş pilleri veya renkli cama benzeyen ancak güç üreten güneş pencereleri yapmak için kullanmak mümkün.

Maliyetleri %30 düşürmek mümkün görünüyor:

perovskit panel

Başka bir örnek vermek gerekirse standart bir silikon hücrenin üzerine bir perovskit tabakası ekleyerek, ciddi bir ek maliyet olmadan mevcut teknolojinin verimliliği artırılabilir. Bu ikili hücre yapısı ile güneş panellerinin verimliliğinde %30'un üzerinde hızlı bir artış yaşanabilir. Böylelikle hem panel hem de sistem maliyetlerinde düşüş meydana gelirken aynı zamanda enerji ayak izi de azaltılabilir.

LED'ler için konuşmak gerekirse de perovskitler, gelişmiş esnek ekran teknolojilerine öncülük edecek olağanüstü renk kalitesi elde edebilir. Geleceğin kuantum bilgisayarları için yapı taşı olarak görülen bu malzeme sağlıktan güvenliğe birçok alanda da umut vadediyor.

Kaynak : https://thenextweb.com/syndication/2020/09/06/these-new-semiconductors-could-revolutionize-the-solar-energy-industry/
30
1
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
30
1
0
0
0
Yorumlar(26)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
2 yıl önce
Günün birinde bir gezegende hayat bulunursa bizim gençler bu seferde yok orada alım gücü yüksekmiş, hiç çalışmadan para kazanıyormuşuz, eğitim olanakları daha iyiymiş diyip oraya iltica etmeye kalkarlar:)
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Güzel bir yazı
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
geely2011
3 yıl önce
maalesef yalnızı
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Uzaylılar yenir mi diye bir yazı okuduğumdan beri konuya farklı bakıyorum .Pek ala kötü niyetli olabilirler.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Dogal seleksiyon savasalim kazanan alsin iste hak ediyorlar. Verelim gezegeni zaten pek bisey kalmadi. Gucu olan dolu gezegen var onlari emcukler.
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
xAave
3 yıl önce
Biz birbirimizi yiyip, savaştığımız için adamlar gelmiyor bile. Ne zaman tüm dünyada huzur, barış, ekonomik düzen iyi olursa o zaman saldırırlar. Birde “bizlerden 1000 yıl ötesinde teknolojiye sahip olabilirler” olayını da bırakalım. Belki bizden daha gerideler. Olumlu düşünüp evrene mesaj gönderelim :D
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
3 yıl önce
Neden bahsettiğin konusunda fikrin bile yok. En yakın yıldız alfa centauriye yolculuk(yaklaşık kırk trilyon kilometre) en hızlı uzay aracı ile seksen bin yıl sürüyor. Elbette binlerce yıl ilerde olacaklar.
3 yıl önce
en kötüyü düşünmeliyiz, bu ciddi bir mesele
-2
Emrullah13
3 yıl önce
İnsan evrendeki en tehlikeli ve en kötü yaratık. Tıpkı bir virüs gibiyiz. Umarsızca çoğalıp her yeri ve her şeyi yok ediyoruz. Bu yüzdende uzaylıları da kendimiz gibi vahşi ve saldırgan sanıyoruz.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
hiç karıncaların kraliçe karıncaya yaptıklarını görmedin sanırım. bütün canlılar özünde böyledir. hatta insanların içinde merhamet duygusu oldugu için kötünün iyisidir bile diyebiliriz. eğer teknolojisi ilerlemiş bir uzaylı ırkının aşırı uysal finolar gibi olacagını düsünüyorsan bu pembe rüyadan başka bir şey değil
3 yıl önce
“Yaklaşık bir asırdır evrene mesaj gönderiyoruz. Peki bunlar ya tehlikeli bir uzaylı medeniyet tarafından algılanırsa?”
Şeklinde bir soru sormuşsunuz, buna cevap vermek istedim.
Buna 2 farklı açıdan cevap verebiliriz.
Birincisi: Biz bu mesajları kendimizce, gelişmiş sandığımız cihazlarla ancak 50-60 yıldır uzaya yayınlamaktayız.
İkincisi: gönderdiğimiz mesajlar ışık hızında hareket etse bile, uzay o kadar büyük bir yerdir ki sizin 50-60 yıldır yolladığınız mesajlar henüz sadece 3-5 güneş sistemine ulaşmıştır, oysa ki sadece bizim kendi galaksimizin çapı 150.000 ışık yılıdır.
Yani daha bırakın farklı galaksilere mesaj yollamayı, kendi galaksimizle dahi haberleşecek imkanımız aslen yoktur.
Yolladığımız mesaj bir gezegene gidip gelene kadar o gezegen tüm tarihini yaşayıp bitirmiş dahi olabilir, yolladığınız mesaja cevap almak için yüzbinlerce ışık yılı geçmesi gerekiyor. O sürede dünyadaki yaşam bile yok olabilir.

Teknolojimiz aslında o kadar ilkel ki, eldeki mesajlaşma sistemleri ile uzayda kimse ile mesajlaşamazsınız, bu yüzden fermi paradoksunun da bi önemi yoktur, çünkü hiçbir yerden yolladığımız mesajlara cevap almıyor oluşumuzun nedeni uzaylıların aslında olmamaları değil, yolladığımız mesajların daha (uzayın büyüklüğünü düşündüğümüzde) 2 adım öteye bile ancak gitmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Arkadaşlar" zamanı" hiç düşünmüyorsunuz komik oluyorsunuz. İnsanoğlu uzaylıları 120 senedir arıyor ve dünyanın yaşı 7 milyar yıl. Evren kaç trilyon yaşında acaba. Buradaki zaman belki onların yaşadığı gezegenden çok çok hızlı haliyle onların gelişmeleri evrimleşmeleri (bildiğimiz bilim ile çoğalırlarsa eğer) çok yavaş kalıyor bize göre ve belki dünyaya 25 milyar yıl sonra gelecekler. Evet uzaylılar bence çok büyük ihtimalle var fakat zaman aralığımız çok dar. 10 bin yaşam formu var diyorsunuz ama belki onlar bir sürüngen (iyi ihtimal) veya bir amip. Milyonlarca yıl sonra insan gibi düşünebilen canlı olacak belki. Haliyle bugün onların bizi bulma ihtimali yok. Bizim onları bulmamız lazım ama bulamıyoruz.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Bir şey diyicem herkez onların bizden daha iyi teknolojiye sahip olduğunu diyor nereden biliyorsunuz daha bir tane uzaylı görmemişler
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER