Bilim İnsanları, Pirinç Tanelerinin Verimini Artıran Yeni Bir Yöntem Keşfetti

9
2
2
1
0
Hong Kong Üniversitesi'ndeki bitki bilimciler, artan nüfusla birlikte aynı oranda artan besin ihtiyacını karşılamak için yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntemle pirinç tanelerinin verimi artırıldı.

Pirinç, günümüzde dünya genelinde yaklaşık üç milyar insanın geçimini sağladığı bir bitki türüdür. Aynı zamanda verimli besin yollarından biri olduğu için sürekli artan nüfusa sahip dünyamızda da gelecekte oldukça değerli bir yere sahip olacaktır. İşte bu görüş çerçevesinde yola çıkan bitki bilimciler, yeni bir çalışma başlattılar.

Pirincin verimini artıran genleri bulmak uzun zamandır araştırma konusuydu. Hong Kong Üniversitesi’nde Bitki Biyoteknolojisi bölümünde Profesör Mee-Len Chye, Wilson Wong, Amelia Wong ve çalışma arkadaşları, pirincin boyutunu ve ağırlığını artıracak yeni bir yöntem geliştirdi.

Daha büyük ve daha ağır pirinç taneleri üretmek mümkün:

pirinç verimi

Profesör Chye tarafından yönetilen ekip, pirinçte bulunan ACYL-COA-BINDING PROTEIN2 (OsACBP2) proteinini keşfetti. Bu proteinin transgenik (gen aktarımlı) pirinçlerde üretildiğinde pirincin boyutunu ve ağırlığını %10 artırarak pirinç verimini yükselttiği bulundu.

OsACBP2, tohum yağı üretimindeki asil-CoA esterleri gibi lipitleri bağlayan lipit bağlayıcı proteindir. Dolayısıyla transgenik pirinç tanelerinde de yağ biriktiği gözlemlendi. OsACBP2, sadece tane büyüklüğünü ve ağırlığını artırmakla kalmadı, aynı zamanda pirinç kepeği ve bütün tohumların lipit içeriğini %10 artırarak besin değerini de yükseltti.

pirinç tanesi

OsACBP2’nin transgenik pirinç tanelerindeki yağ içeriğinin yanı sıra boyu ve ağırlığın artırılmasında da katkısı bulunuyor. Bu nedenle bu teknolojinin pirinçte uygulanmasının daha fazla gıda ihtiyacını karşılamak için tarıma fayda sağlaması bekleniyor. Ekibi yöneten Profesör Chye, araştırma hakkında şu sözleri aktardı:

"Pirinç kepeği ve tohum lipit içeriğinin yanı sıra pirinç gibi mahsullerde tahıl boyutunun ve veriminin artırılması ve sürdürülebilir bir gelecek için bitki biyoteknolojisinin kullanımı önemli bir araştırma alanıdır."

Profesör Chye’nin sözlerine göre bu teknoloji diğer besin ürünlerine de uygulanabilirse yalnızca besin güvenliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda tahıllardaki besin değerlerini de artırabilir. Dolayısıyla araştırmanın gelecek için oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz.

Kaynak : https://phys.org/news/2019-12-scientists-strategy-rice-grain-yield.html
9
2
2
1
0
Emoji İle Tepki Ver
9
2
2
1
0
Yorumlar(3)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Tüm Yorumlar
5 yıl önce
GDO lu gıdaya hayır...........
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
5 yıl önce
gdo kansere sebep olmaz.
kansere sebep olan madde biyolojik ise kana geçmeden parçalanır ve zararsız hale getirilir.
biyolojik olmayan bir madde olursa bitkinin kendisine zarar verir ve gdo kullanımının anlamı olmaz.

kanser bütün canlılarda görülebilecek bir hastalıktır. insanlar olmadan önce bile kanser vardı.

hava kirliliği ve bazı uyuşturucu ve kimyasal maddeler kanser oranını biraz arttırdı ama asıl kanser oranını arttıran sebep insanların ömürlerinin iki katına çıkmış olmasıdır.
yaşlandıkça hücreler telomerlerini kaybeder. telomerler DNA daki önemli genlerin yedekleridir. telomerler biterse önemli genler kaybedilebilir. bu genlerin bazıları kanser önleme mekanizmalarını içerir.

her hücre bölünmesinde çok sayıda mutasyon oluşur. mutasyonların çoğu telomerler veya düzeltme mekanizmaları sayesinde düzeltilir.
kalan mutastonlar çoğunlukla etkisizdir. bazıları yararlı bazıları zararlıdır. zararlı mutasyonlar çok az etkiye sahip olsa bile birikerek önemli mekanizmaları bozabilir.
eğer bu mutasyonlar sebebiyle kanser önleme mekanizmalarında bozulma olursa kanser oluşabilir.

her insan hayatında en az bir kez kanser olur. fakat çoğunlukla kanser yayılmadan savunma sistemi onu yok eder. eğer savunma sistemi çok meşgulse veya zayıfsa kanserin ilerleme ihtimali artar.

insanlar bilmedikleri konularda çok kolay yorum yapabiliyor. araştırmadıkları sürece hem öğrenmiyorlar hemde ne kadar çok bilmedikleri şey olduğunu anlamıyorlar.
ve bu bilgisizlik hem kendine hem ülkesine hem de tüm dünyaya zarar veriyor.

araştırmayı deneyin seveceksiniz.
beyin her bir şey öğrendiğinde dopamin salgılar. dopamin kişiyi mutlu eder ve motive eder.
asıl konum bilgisayar olmasına rağmen tıp, astronomi, fizik, kimya, biyoloji, evrim, matematik , felsefe gibi bir çok konuda sürekli araştırma
yapıyorum.

insan ne kadar çok şey öğrenirse o kadar çok öğrenmek istiyor.
yeni şeyler öğrenmeyi deneyin hiç bir şey kaybetmezsiniz. hem öğrendikleriniz bir gün işinize yarayabilir.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
5 yıl önce
Bu bilim haberi falan değil felaket haberi hiçbir şeyin eski tadı kalmadı ve herşey kanserojen.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .